Daha iyi mi traduction Anglais
4,052 traduction parallèle
Şimdi daha iyi mi?
He all better now?
Soo Yun daha iyi mi?
Is Soo Yun doing better now?
Daha iyi mi?
Better?
Boğazın daha iyi mi?
Your throat feel any better?
şimdi daha iyi mi?
How about now?
- Daha iyi mi?
Is it better now?
Bu beni daha iyi mi hissettirmeli?
You think that makes me feel better?
Daha iyi mi?
All better?
Şimdi ağrın daha iyi mi?
Now... is your pain any better?
SEAL *'ların MARSOC'lardan daha iyi mi sır tuttuklarını söylüyorsun?
You think SEALs are better at keeping a secret than MARSOCs?
Sakat elli John Wayne şimdi daha iyi mi?
There now, is that better, John Wayne with the crippled hand?
Sanki daha iyi mi olacakmış?
They're saying it's only gonna get better from here?
Erin ve Pete'in kendilerini kötü hissetmesi, beni daha iyi mi hissettiriyor?
Does making Erin and Pete feel bad make me feel better?
Daha iyi mi bari?
She's better?
"Beni neden görmedin?" "Kendini benden daha iyi mi sanıyorsun?"
"What won't you see me?" "Do you think you're better than me?"
Ondan daha iyi mi becerebileceği sanıyorsun?
Was you thinking you could fare better than him?
Böyle daha iyi değil mi?
That's better, right?
- Böyle iyi mi, biraz daha yükseltmemi ister misin?
It's OK or you want it higher'?
- Yaran, biraz daha iyi mi?
Is your wound better?
Daha iyi şiirler mi?
Better poems?
Bu pazartesi toplantıları gerçekten bizi daha iyi cerrah yapmak için mi yoksa sadece ulu şefliğini pekiştirmek için mi yapılıyor, zira bu sorgulardan bir fayda çıkacağından emin değilim.
A-are these Monday-morning things really to make us better surgeons, or do they just exist to establish you as the almighty-in-chief, because I'm not sure what good came out of that inquisition.
Hangisi daha iyi? Bir numara mı yoksa iki mi?
Which is better- - number one... or... number two?
daha iyi hissetmek, onu kontrol etmek için. Onu parayla kontrol ettiğin gibi mi?
Like you control him with money?
Ne, oturup kıkırdayan kızları seyretmek, kim daha güzel, en iyi çöreği kim yaptı diye yarışmak için mi?
What, and sit around watching a bunch of giggling girls compete over who's the prettiest and bakes the best scones?
Sence de ailene daha iyi hizmet etmek için iyi bir zamanı değil mi?
Don't you think your time would be better served saving your family?
Yani benim çoğu insandan daha iyi bir genim mi var?
So I have better genes than most people?
Şu an olduğundan daha iyi bir şey olamayacağını söylüyorsun değil mi?
You're saying I can't expect you to be anything better than you are right now?
Oğlumuzun birer anne babası olmasındansa iki tane annesi olması daha iyi olur demiştik, değil mi?
I figured better my kid had two moms than a dead dad, right?
Daha iyi bir gerekçen mi var?
You have better motive? Uh, yeah.
Daha iyi bir fikrin var mi?
Well, you got a better idea?
Aklında orada çalışmaktan daha iyi bir iş mi var?
What do you want to do instead of this?
Öyle mi? Fareler gibi yaşamak daha mı iyi?
No, better to live like rats.
Daha iyi bir fikrin mi var?
You got a better idea?
Sanırım yakıt deposu dolu değilken yere çakılmak daha iyi bir ihtimaldir, değil mi?
Your odds are better in a crash if you're not loaded with fuel, right?
Onları öldürmenin daha iyi bir yolu olabilir mi?
What better way to take them out?
Yani, Jaguar imajını daha gösterişli bir hale getirebilir daha romantik ve stilist görünmesini sağlayabiliriz. ama zaten araba arayan birine Jaguar'ı alabileceğini söylemek daha iyi değil mi?
I mean, we can artsy up the image of Jaguar, make it look romantic and stylish, but isn't it better to tell people who are actually in the market for a car that a Jaguar is available?
Ailenin yanında olmamasından daha iyi bir çözüm değil mi?
Is it not better solution than having them stricken from embrace?
İngilizcem onunkinden daha iyi, değil mi?
My English is better than his, no?
Daha iyi bir hale mi getiriyoruz sence?
Do you really think we're making it better?
Daha iyi hissedeyim diye söylemiyorsun, değil mi? Arka çıksanıza.
You're not just saying that to make me feel better?
Bugünden sonra şehri daha iyi bileceksin, değil mi?
You will know this city quite well after today, yes?
Daha iyi bir iş mi buldu?
He got a better job, huh?
Bu daha iyi, değil mi?
This is better, correct?
Bence bu kamyonu araba yıkamaya park edip işlerin yavaş ilerlemesinden daha iyi bir fikir olabilir, değil mi?
Um... I think it might be a better idea to park the truck over at the car wash, and sort of ease into things, right?
Hem Bay Wolfe tüm eşyalarınızdan kurtulmak sizi daha iyi hissettirmeyecek. Öyle mi?
And besides, Mr. Wolfe, getting rid of all your stuff isn't gonna make you feel better anyway.
Daha iyi göründüğüm zamanlar olmuştu, değil mi? !
I've looked better, huh?
Bu senin için daha iyi bir hayat değil mi?
Isn't that a better life for you?
Böyle bir adamın senin yanında olması daha iyi değil mi?
Don't you think it's better To have that man on your side?
- Amerikan kılığında daha iyi duruyorsun diye mi?
- Because you look good in an American suit?
"İyi bir adam bulmak zordur." İyi bir kadın bulmak daha da zordur, değil mi?
"A good man is hard to find." A good woman is harder to find, huh?
Daha iyi hissettin mi?
Feel better?
daha iyi misin 168
daha iyi misiniz 18
daha iyi olur 49
daha iyi 561
daha iyiyim 141
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyi olacak 29
daha iyisin 19
daha iyi olurdu 21
daha iyi ya 37
daha iyi misiniz 18
daha iyi olur 49
daha iyi 561
daha iyiyim 141
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyi olacak 29
daha iyisin 19
daha iyi olurdu 21
daha iyi ya 37