English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ D ] / Daha iyi hissedeceksin

Daha iyi hissedeceksin traduction Anglais

513 traduction parallèle
Bir süre sonra kendini daha iyi hissedeceksin.
You'll feel better in a little while.
Buradan taşındığımız zaman kendini daha iyi hissedeceksin.
You'll feel so much better when we've moved away from this place. Won't she, Papa?
Sabah kendini daha iyi hissedeceksin.
You'll feel much better in the morning.
Yedikten sonra daha iyi hissedeceksin.
You'll feel better after you eat.
O zaman Kendini daha iyi hissedeceksin.
MAKE YOU FEEL BETTER.
Hadi ama otur da kahvaltı yap. Kendini daha iyi hissedeceksin.
If you see a thing with your own eyes, it can't be a dream, can it?
Kendini daha iyi hissedeceksin.
You'll feel better.
Bu seni gevşetecek ve kendini daha iyi hissedeceksin.
This will relax you and make you feel a little happy.
Bunu aklında tutsan, kendini daha iyi hissedeceksin.
Just remember that, an'you're gonna feel better.
Kendini daha iyi hissedeceksin.
You'll feel better now.
Bunları alırsan daha iyi hissedeceksin.
Now I know you'll feel better if you take these. Why fight me on this?
Bu kahveden biraz iç, Bay Oldham, daha iyi hissedeceksin.
Drink some of this coffee, Mr. Oldham, it'll make you feel better.
Orada daha iyi hissedeceksin.
You'll feel much better out here.
Bunu içtikten sonra daha iyi hissedeceksin.
You'll feel better after you drink this.
Eve dönüp işine başladığın zaman kendini daha iyi hissedeceksin.
You'll feel better about everything when you get back home, back to your work.
Kendini daha iyi hissedeceksin.
It'll make you feel much better.
- Bence kendini daha iyi hissedeceksin.
- I think you'll feel much better.
Bırak onu, ve çok daha iyi hissedeceksin.
Leave him, and you'll feel much better.
İlk başta biraz soğuk duş gibi ama alıştıkça daha iyi hissedeceksin.
It's a bit like a cold shower at first, but once you get used to it, you'll feel better for it.
Birkaç günlüğüne evine dön, aileni gör, daha iyi hissedeceksin.
You go back home for a few days and see your family, you'll feel better.
Sabah daha iyi hissedeceksin.
You'll feel better in the morning.
Şimdi çok daha iyi hissedeceksin.
You'll feel much better now.
Daha iyi hissedeceksin.
You're gonna feel better.
Yakında kendini daha iyi hissedeceksin.
You'll feel much better soon.
İyi bir yolculuktan sonra kendini daha iyi hissedeceksin.
You'll feel better after a good ride.
Eminim daha iyi hissedeceksin.
I'm sure you'll feel better.
İşte oldu. Biraz ısınınca daha iyi hissedeceksin kendini genç.
Now... with a little fire, everything will be all right.
Biraz dinlenirsen kendini çok daha iyi hissedeceksin.
Have a little rest and you`ll feel much, much better.
Sana bir şey söylemeğe çalışmıyorum, Doktor. Sadece düşünüyordum ki, er... bundan böyle sen yapayalnız bir adam olacaksın ve belki de içindeki şeyleri dışarı atarsan, daha iyi hissedeceksin.
I'm not trying to tell you anything, Doctor I was just thinking that you're going to be a terribly lonely man from here on in and maybe you'd feel better if you got a few things off your chest
Biraz sonra kendini daha iyi hissedeceksin.
You'll feel better after this.
Yarın daha iyi hissedeceksin.
Tomorrow you'll feel better.
Kısa bir süre sonra kendini zaten daha iyi hissedeceksin.
You'll feel better about it all in a while.
Daha iyi hissedeceksin.
You'll feel better.
Little Rock'a varıncaya kadar, çok daha iyi hissedeceksin.
By the time you get to Little Rock, oh, you'll feel much better.
Hiç gürültü yoktur, kendini daha iyi hissedeceksin.
There's less noise. You'll be better off there.
- Az sonra kendini daha iyi hissedeceksin.
- You'll soon feel better.
Bilirsin 10 : 1 derki birşeyler yersen... daha iyi hissedeceksin.
You know, 10 : 1 says you'll feel a lot better... if you eat something.
Yarın git de şu saçını bir yaptır... kendini daha iyi hissedeceksin.
Just get your hair done tomorrow... and you'll feel better.
Biraz uyu, daha iyi hissedeceksin.
Get some sleep and you'll feel better.
Kendini daha iyi hissedeceksin ve bütün acıların geçecek, tamam mı?
DR. WILBUR, PLEASE LET HER DO IT. NO, NO. NO, NO, NO.
Daha iyi hissedeceksin.
It'll make you feel better.
ve daha iyi hissedeceksin.
I better give notice.
Mücevherleri aldığımız zaman, kendini daha iyi hissedeceksin.
You're gonna feel a lot better when we get the jewels.
Bunu iç şimdi, daha iyi hissedeceksin.
Come on, drink this.
Birazdan kendini daha iyi hissedeceksin.
It's a celebration! It's a celebration! You'll feel better in a little while!
Bir bardak blo-aak'tan sonra kendini daha iyi hissedeceksin.
You will feel better after a glass of blo-aak.
Kendini daha iyi hissedeceksin.
You'll feel much better.
Ama yarın kendini daha iyi hissedeceksin.
You're gonna feel better tomorrow.
İtiraf ettiğinde kendini daha iyi hissedeceksin.
You'll feel better when you confess.
- Ölürse kendini daha mı iyi hissedeceksin?
- Will you feel any better when he's dead?
Yani buraya oturursam gerçekten daha mı iyi hissedeceksin?
You mean that it would actually make you feel better if I sat there?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]