Daha iyi olamazdı traduction Anglais
544 traduction parallèle
Hiçbir kardeş bundan daha iyi olamazdı.
No sister could have been sweeter.
Daha iyi olamazdı.
Never been better.
- Hayır, daha iyi olamazdı.
- No, she couldn't be better.
Daha iyi olamazdım anne.
Never better, Maman.
İşler daha iyi olamazdı, karısı ve çocukları iyiydi, kulüpte çocuklarla şakalaşıyordu.
Business couldn't be better, wife and kids are fine, jokes with the boys at the club.
Daha iyi olamazdı!
Couldn't be better!
Tahtında gerçek kralım, Jean benim öz varlığım, ve hayat mümkün olamazdı, muhtemelen bile olamazdı, hayat muhtemelen daha iyi olamazdı!
The real king is on the throne, Jean is my very own, and life couldn't possibly, not even probably, life couldn't possibly better be!
- Daha iyi olamazdı Jake.
Couldn't be better, Jake.
Daha iyi olamazdı 2'ye 4 kabin, sürekli sallanan bir tekne ve altında patlamaya hazır ölümcül bir bomba.
- Wonderful. A 2-by-4 cabin on a rocky boat with a deadly bomb under the floor.
Daha iyi olamazdı.
Couldn't be better.
Daha iyi olamazdım.
Couldn't be better.
Daha iyi olamazdı.
Never better.
Daha iyi olamazdı.
Couldn't have gone better.
Daha iyi olamazdı.
It couldn't be better.
- Daha iyi olamazdım.
- Couldn't be better.
- Daha iyi olamazdı.
- Couldn't be better.
- Daha iyi olamazdım.
If I felt any better, I'd be positively indecent.
Onlara bana davrandıkları gibi davranıyordum. Onlardan daha iyi olamazdım.
These old guys were all veterans from World War I, from the Shupo.
- Daha iyi olamazdı!
- It couldn't be better!
Daha iyi olamazdım.
I really couldn't be better.
Sen iyi misin? - Daha iyi olamazdım.
Give me a pack of Menthols, please.
Daha iyi olamazdı dostum.
Couldn't be better.
- Daha iyi olamazdım, efendim.
Couldn't be better, Sir!
Daha iyi olamazdık. - Ya sen Basil?
- Couldn't be better.
Daha iyi olamazdım.
Couldn't be righter.
Daha iyi olamazdım.
I couldn't be better.
Daha iyi olamazdı, efendim.
Couldn't be better, sir.
- Daha iyi olamazdım.
Could be better.
Evet, dostum. Daha iyi olamazdım.
Yeah, man, never felt better.
Yıllarca çalıştı ama sonunda en iyi tahminini yaptı ; Dünya 20 milyon yıldan daha yaşlı olamazdı.
He worked for many years but in the end he came up with his best estimate that the Earth couldn't be much more than 20 million years old.
İstirahat etmek için daha iyi bir yer olamazdı doğrusu.
I know of no better place for a rest.
Yetkim olsaydı bundan daha iyi bir iş yapmış olamazdım ama yok.
If I had the authority to do it, I'd like nothing better, but I haven't.
Frank dostum, memleket daha iyi şekilde olamazdı.
Frank, old boy, our countrys never been in such good shape.
Senden daha iyi birine olamazdı.
It couldn't happen to a better guy.
Ama Sarah Jane için daha iyi bir anne olamazdı.
But you couldn't have been a better mother to Sarah Jane.
Yeni bir şeydi benim için. Buna o kadar mutlu olmuştum ki hayatta bundan daha iyi bir şey olamazdı.
That was something new for me, I was so happy with it, that nothing in the world was more beautiful.
Daha iyi bir seçim olamazdı.
Couldn't have picked a better one.
Roma tahtına varis için daha iyi isim olamazdı.
What better name for the heir to the throne of Rome.
Tüm ülkede daha iyi bir koruma olamazdı.
There's no better escort in the whole county.
Daha iyi bir dörtlü grup olamazdık, değil mi?
Well, you couldn't have a better-matched foursome, could you?
Daha iyi olamazdım.
Yes. Look.
İşin doğrusu, bunun için bundan daha iyi bir zaman olamazdı.
Why, the truth is, it couldn't come at a better time.
Ebenholz için bundan daha iyi bir fırsat olamazdı.
It couldn't get better for Ebenholz.
Her şey yolunda, daha iyi olamazdı.
- Are you fine? ...
Güzel, daha iyi olamazdı.
Well, it couldn't be better.
Hayatımı bitirmek için daha iyi bir yol olamazdı.
There is no better way to finish my life.
Ve talihsizliklerimiz olmasaydı, daha iyi durumda olamazdık.
And if we haven't had our misfortunes, we wouldn't have been better off.
Bu doğru mu? Yakalanmanızı sağlayacak tek tanıktan kurtulmanız gerekiyordu... bunu bir tatilde yapmaktan daha iyi bir fırsat olamazdı.
And you had to eliminate the only witness capable of exposing you.
Bu daha iyi bir zamanda olamazdı.
It couldn't have happened at a better time.
Patronum daha iyi bir adam olamazdı.
I couldn't have worked for a kinder man.
Hayır, hayır. Daha iyi bir zamanlama olamazdı.
No, no, you couldn't have come at a better time.
daha iyi olamazdım 24
daha iyi olur 49
daha iyi 561
daha iyiyim 141
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha iyisin 19
daha iyi misiniz 18
daha iyi olurdu 21
daha iyi olur 49
daha iyi 561
daha iyiyim 141
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha iyisin 19
daha iyi misiniz 18
daha iyi olurdu 21