English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ E ] / Eglen

Eglen traduction Anglais

1,075 traduction parallèle
Biraz eğlen.
Have some fun.
- Tamam, eğlen.
- Okay, have fun.
Önce eğlen, Sonra gülersin.
Have fun first, and then have a few laughs.
Eğlen.
Have a party.
Biraz eğlen!
Have some fun!
Eğlen.
Enjoy.
- Haydi git eğlen.
OK, now go and have fun.
Eğlen biraz.
Have some fun.
Eğlen!
Fun!
- "Git eğlen" dedi.
He Said, " Go Out And Have A Good Time.
Rahatla ve eğlen. Harika olacaksın. Biliyorum.
You just relax and have a good time, because you're going to be great.
Eğlen.
Have a good time.
İn oradan, "eğlen" anlamında demedim.
Get down, and I don't mean "get funky."
Eğlen biraz.
So, have a good time.
Kendinle eğlen.
Behave yourself!
* Çok eğlen. *
Have a lot of fun
Gül, eğlen, Kahkalar at, kıkırda...
Laugh, laugh, laugh, chuckle, guffaw, giggle.
Bunun için özür dilerim. Benim içinde de eğlen!
Excuse me for trying to have a good time.
İyi eğlen tamam mı?
You have a good time, OK?
Eğlen!
- Enjoy it!
Eğlen.
Enjoy yourself.
Git ve kendin eğlen. "
Go and have fun by yourself. "
Boş ver bunları da bu gece eğlen biraz.
Come on over tonight.
Merhaba Bombay Kralı! Selam dostum. Ye, iç ve eğlen.
Salaam to the King of Bombay, salute, my buddy celebrate big-city life, eat, drink and be merry
Eğlen. İşi batır. Umurumda olmadığını söyleyemem, çünkü bu iş için çok çalıştım.
I'm not gonna say I don't care, because I worked very hard on this.
Sen aynaya bak da kendinle eğlen.
Go look in the mirror and twitch.
İyi eğlen.
Enjoy the set.
Devam et. çiğne, eğlen.
Go ahead. Chew it, enjoy it.
Maçta eğlen.
Enjoy the game.
Onunla son saatlerini böyle geçirme. Biraz eğlen onunla oyna. Git getir oğlum!
"If you can make one heap of all your winnings and risk it on one turn and lose, and start again at your beginnings and never breathe a word about your loss yours is the earth and everything that's in it and, which is more, you'll be a man, my son."
Eğlen eğlenebildiğin kadar, Breaker.
As long as you're having fun, Breaker.
Eğlen biraz.
Go enjoy yourself.
Bu akşam dışarı çık, biraz eğlen.
Get out tonight. Have some fun.
Yeni insanlarla tanış! Eğlen!
Go out, see new people, enjoy yourself.
Devam et eğlen!
Go on, make fun!
Biraz eğlen onunla oyna.
Have some fun. Frolic with him.
Henüz vaktin varken eğlen o zaman.
Enjoy it while you can.
Git ve eğlen.
Go and enjoy yourself. You still can.
Eğlen, eğlen, eğlen. Güneşte eğlen.
Fun, fun in thesun
Eğlen. Güneşte eğlen.
Fun in thesun
Monterey'de iyi eğlen, yalancı.
"Enjoy Monterey, you liar."
Kendine arkadaş bul ve biraz eğlen.
Look up some friends. Have some fun.
Bak, gömleğini çıkar ve gidip biraz eğlen.
Look, take your shirt off. Get some fun.
Sonra da yanına biraz para alıp dışarı çık, eğlen.
Take some money and go and have fun.
Biraz eğlen, sinemaya git, ne yaparsan yap.
Have some fun. Go to a movie.
- İyi eğlen, çok geç kalma.
- have fun. not too late, now. - okay. nope.
Punxsutawneyde iyi eğlen.
Have fun in Punxsutawney.
- Biraz eğlen oğlum.
- Have some fun, man.
İyi eğlen.
Have fun.
Eğlen.
Have fun.
- Eğlen benimle.
- You mock me.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]