Eğlenceli olur traduction Anglais
1,299 traduction parallèle
Ama düşünüyordum da bu belki biraz eğlenceli olur.
But I was just thinking this might be a little fun, you know?
Havasız bir restoranda oturmaktan daha eğlenceli olur demiştik ama ıstakoz yemek istiyorsanız gidip ıstakoz yiyelim! Ödeyemeyeceğimizden değil!
Might be more fun than sitting in a stuffy restaurant, but if you want lobster, let's get you some lobster.
Yeni birşeyler denemek eğlenceli olur diye düşündüm.
I thought it might be fun to try something new.
Sende gelsene, eğlenceli olur.
Hey, you should come.
Muhtemelen bu rezaletten daha eğlenceli olur.
It'd be a hell of a lot more fun than this suck-fest.
Abisini öldürecektik aslında ama sonra Lazer Bowl daha eğlenceli olur diye düşündük.
We were gonna kill her brother but we thought the Lazer Bowl would be more fun.
Umarım geçen haftaki Pictionary kadar eğlenceli olur!
I hope it's as fun as Pictionary was last week.
Eğlenceli olur.
- It'll be fun.
Haydi ama. Eğlenceli olur.
Oh, come on, it'll be fun.
Ve ben de mükemmel bir eş olduğum için, "Onu bize davet et. Eğlenceli olur." dedim.
And being the cool wife that I am, I said, " Invite her over.
Jakuzi de otururken şampanya içmek eğlenceli olur diyordum.
I thought it would be fun to sip champagne while we sit in the Jacuzzi.
Baban ilk tecrübelerimizi anlatmak eğlenceli olur diye düşündü.
Your father thought it would be fun to share stories about our first time.
Onları meyve bahçesinde taze yemek eğlenceli olur.
The fun lies in eating them fresh at the orchard
Eğlenceli olur.
It'll be fun.
Alim'le yatmak eğlenceli olur.
And it'll be fun bunking with Alim.
- Yapma, eğlenceli olur.
- Come on, it'll be fun.
- Herkes silahları sever. Eğlenceli olur.
- Everybody likes guns.
Eğlenceli olur.
It'll be fun
Ama eski dostum Poirot'nun buralarda olduğunu duyunca daha eğlenceli olur dedim.
But when I heard that my old chum Poirot was on the vicinities, I thought it would be much more fun.
Arkadaşlarımın restoranında bazı bölgesel spesiyallerin tadına bakabiliriz dedim. Eğlenceli olur.
I said we could go try some local specialties at my friends'restaurant, it should be fun.
Eğlenceli olur diyen sendin!
You said it'd be fun!
Çok eğlenceli olur.
It'd be fun.
- Eğlenceli olur.
- Sounds fun.
- Eğlenceli olur.
It'll be fun.
Harika. Bardakların erimesini izlemek eğlenceli olur.
Cool, it'll be fun to watch the cups dissolve.
Çok eğlenceli olur.
- That would be festive.
Eğlenceli olur.
- It should be fun.
Bu eğlenceli olur. Heyecandır.
- It'll be fun, it'll be a thrill.
Eğlenceli olur!
That'd be fun!
Ne eğlenceli olur?
What could be fun?
Bana eğlenceli olur gibi geldi.
YOU KNOW WHAT? THAT SOUNDS LIKE FUN.
Canım sıkılıyordu, eğlenceli olur diye yapabileceğim bütün testleri yaptım.
Well, I was kind of bored, so I thought it'd be fun to run every single test I could think of.
Bu eğlenceli olur.
- It would be fun.
Masamda beni bekleyen şu yüksek fiyatlı davalardan çok daha eğlenceli olur.
I mean, a lot more fun than whatever high-priced nuisance lawsuit I got waiting for me on my desk.
Çünkü eğlenceli olur ve kendinden geçersin ve sen inanılmazsın ve kendime hakim olamıyorum
Because it'll be fun and because I'm self-destructive and because you're incredible, and I can't help myself.
Evet, ama daha önceden görmemiş olsan daha eğlenceli olur.
Yes, but so much more fun when you haven't seen it before.
Kazanmak daha eğlenceli olur.
Well winning's funner.
Annemin tepkisini görmek eğlenceli olur.
But it would be fun to see mom's reaction.
Evet, geliriz. Eğlenceli olur.
Yeah, we will and I hope it'll be fun!
Sürpriz yapmak eğlenceli olur.
It might be fun to surprise her.
Eğlenceli olur. Tıpkı çocukluğumuzdaki gibi.
It'll be like when we were kids.
Başçavuş Fuery, böyle yapınca gölgeler eğlenceli olur.
Sgt. Fuery, if you do this, you can make shadows fun! See?
Benimle gelebilirsen eğlenceli olur diye düşünmüştüm.
I thought it would be fun if you could go with me.
Ama sigarayla çok daha eğlenceli olur.
Works with cigarettes, too.
Eğlenceli olur. Sonra da onu uğurlarız.
It'll be lekker, man, send him off.
Eğlenceli olur, sonra da onu uğurlarız.
It'll be lekker, man, send him off.
Yalan söylemek bir kızın elbiselerini çıkarmadan yapabileceği en eğlenceli şeydir ama çıkarırsan daha iyi olur.
Lying is the most fun a girl can have without taking her clothes off... but it's better if you do.
Eğlenceli olur diye düşünüyorum.
I thought it was fun.
Eğlenceli veya en azından gürültülü olur.
At the very least, it could be loud. No, Rory.
Eğlenceli olur diye düşündüm.
I thought it'd be fun.
Eğlenceli olur. Tamam mı?
- lt'll be fun, okay?
ölürsünüz 19
olur mu öyle şey 39
ölürsem 25
olursa 17
olur efendim 53
olur biter 25
olur mu hiç 40
ölürse 17
ölürüm daha iyi 51
olur tabii 48
olur mu öyle şey 39
ölürsem 25
olursa 17
olur efendim 53
olur biter 25
olur mu hiç 40
ölürse 17
ölürüm daha iyi 51
olur tabii 48
olur böyle şeyler 121
ölürler 26
olur şey değil 105
eğlenceli 161
eğlence 94
eğlenmek 33
eğlenelim 20
eğlen 41
eğleniyorum 26
eğlendim 16
ölürler 26
olur şey değil 105
eğlenceli 161
eğlence 94
eğlenmek 33
eğlenelim 20
eğlen 41
eğleniyorum 26
eğlendim 16
eğleniyoruz 28
eğlenin 36
eğlendik 22
eğlenceliydi 102
eğleneceğiz 20
eğleniriz 18
eğlenceli olacak 137
eğlenmene bak 64
eğleniyor musun 114
eğlenceli olabilir 35
eğlenin 36
eğlendik 22
eğlenceliydi 102
eğleneceğiz 20
eğleniriz 18
eğlenceli olacak 137
eğlenmene bak 64
eğleniyor musun 114
eğlenceli olabilir 35