English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ G ] / Güzel bir gece

Güzel bir gece traduction Anglais

1,210 traduction parallèle
Böylesine güzel bir gece, evet.
I got such a night, yeah.
Güzel bir gece.
Nice night.
Ne güzel bir gece, değil mi?
Nice night, isn't it, officers?
Güzel bir gece.
It's a nice night...
Güzel bir gece elbisesiymiş.
Nice semi-formal evening wear, I say.
Güzel bir gece geçir.
Some enchanted evening?
Ne güzel bir gece!
What a beautiful night!
Çok güzel bir gece değil mi?
Isn't it a beautiful night?
Ne güzel bir gece, Jack.
God, what a beautiful night, Jack.
Ne güzel bir gece, değil mi?
God, what a beautiful night, huh?
Fuck, Sen. genç, güzel bir gece var.
The fuck, you are. Have a nice night, junior.
... Çiftlerde ne güzel bir gece! ..
What a night for U. S. pairs skating.
Marcie, dün gece üzerindeki çok güzel bir gecelikti.
You know, Marcie, that was really a wild nightgown you had on last night.
Ne güzel bir gece.
What a beautiful night!
Pekâlâ Haze, bu aksam güzel bir gece geçirelim mi?
Well, Haze, guess it's time to call it a night.
- Kaza için güzel bir gece.
You know, it's a good night for accidents.
- Evet, güzel bir gece.
I think it's a beautiful night.
O kadar güzel bir gece ki.
Oh, it's such a beautiful night.
Ne kadar güzel bir gece, değil mi?
Lovely night, isn't it?
İşte buradasın, karo-net izleyerek güzel bir gece geçirmeye hazırsın ve sen ıstırap dolu bir akşamı Klingon operası dinleyerek harcayıp sonlandırıyorsun.
So here you were, ready to have a nice night watching karo-net and you wind up spending an agonising evening listening to Klingon opera.
Güzel bir gece fırlatışından sonra,... mekiğin mükemmel performans gösterdiğini söylemekten mutluluk duyuyorum.
I'm happy to say, after a beautiful night launch, the shuttle orbiter has performed magnificently.
Güzel bir gece geçir.
You have yourself a nice evening.
Güzel bir gece.
Oh... it's a lovely night.
Güzel bir gece uykusu çeksen iyi olur.
You'd better get a good night's sleep.
Güzel bir gece, değil mi?
Nice night, isn't it?
Çok güzel bir gece.
It's a beautiful evening.
Çok güzel bir gece.
It's a hell of a night outside.
Güzel bir gece ve bunu kaçırmayacağım. Güzel, uzun bir yürüyüş yapacağım.
I'm going to take a nice long walk.
- Güzel bir gece, değil mi?
- Pleasant night, isn't it?
Güzel ve uzun bir gece geçirdim.
I had kind of a long night.
Sean, Matt Cordell'i gördüm. Bu gece programımıza seri cinayetler işleyen bir katille devam ediyoruz. New York kentinde yaşayan egzotik ve striptiz danslar yapan güzel kızları hedef seçen bir katil.
Tonight, Criminals at Large goes after a serial killer... who's claimed the lives of beautiful young girls... working as exotic dancers and strippers in New York City.
Doğmak için güzel bir gece, değil mi?
Nice night to be born, huh?
Dün gece ona... güzel bir kadın olduğunu söyledim.
I said last night... that is a very pretty woman.
Güzel bir gece işi
A good night job.
Gece uyurken ensemdeki tatlı karımın güzel nefesini, Bir yabancının tangasına dolar koymaya, Tercih ederim.
I would rather feel the sweet breath of my beautiful wife... on the back of my neck as I sleep... than to stuff dollar bills into some stranger's G-string.
Jules Enişte, bütün gece, bilge bir profesör edasıyla konuştu. O kadar güzel dama oynayan, taşlar fırlatan sertifikalı eğitimci babamsa onu dikkatle, cahil bir öğrenci gibi dinlemeye devam etti.
Uncle Jules spoke all evening like an erudite professor while my father, a certified school examiner who played checkers so well, and threw balls so well listened to him with an attentive and even ignorant air, like a pupil.
Çok güzel bir gece var.
It's a beautiful night.
Dr. Martin Luther King'in 1963 Washington yürüyüşünde... etkileyici biçimde dile getirdiği güzel düşü... bu gece Tennessee, Memphis'de bir katilin kurşunuyla paramparça oldu.
Tell me what I'm shooting at, rabbits or Fascists? - I hunt. - You hunt?
- Güzel bir şapka. - Dün gece de çok güzel dövüştün.
It's a fine hat, Mr. Donnelly, and a fine fight last night as well.
Bu gece güzel bir yemek yemeni istiyorum.
Tonight, I want you to dine.
Gün çok güzel başladı. Gece iyi bir uyku çektim. İyi sıçtım.
The day began so good. I had a good night " s sleep. I had a good b.m.
Dün gece güzel bir program izledim.
I watched TV last night.
Julie-san, bu gece güzel bir kadın oldun.
Oh, Julie-san, tonight you are beautiful woman.
Bu gece tam bir şiirsellik yaşanıyor. Baktığım her yerde hayatımda gördüğüm en güzel mücevherleri görüyorum. Özellikle de Isabella de la Fontaine'in güzel boynunda.
This is pure poetry here tonight with some of the most beautiful jewels I've ever seen glittering everywhere you look, especially on the lovely throat of Isabella de la Fontaine.
Bu gece evde sakin sakin, güzel bir yemek yiyebiliriz.
Tonight we can eat a nice, leisurely dinner at home.
Mükemmel bir gece güzel bir gezinti.
Perfect evening a nice walk.
O gece güzel bir konuşma oldu.
I had a good chat that evening.
Bu gece iyi dostlar için özel bir gece. Bu güzel geceyi kutlamak için yemek salonunda bir parti organize ettim.
This is a special evening for good friends... so I have arranged a party in the dining room... to celebrate this wonderful evening of enchantment.
Güzel, çünkü bu gece çok ateşli bir randevum var.
Good,'cause I got a hot date tonight.
Bu gece kendimi güzel bir hatunun kollarına atmayı planlıyorum.
- Yeah. I intend to find myself a nice dyke tonight.
Hiç benim de sakin bir akıl hastanesinde güzel kızlarla gece koşup gündüz güneşlenerek kalmaktan hoşlanabileceğimi düşündün mü?
Did it ever occur to you that your old pal Dignan... might enjoy a great stay at some mental hospital out in the middle of nowhere... going running at night, getting a tan with a bunch of beautiful girls?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]