English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ H ] / Herşeyi biliyorum

Herşeyi biliyorum traduction Anglais

455 traduction parallèle
- Yalan söyleme. Herşeyi biliyorum.
DON'T YOU THINK I KNOW THAT LOOK ON YOUR FACE?
- Parti hakkında herşeyi biliyorum.
- I know all about the party.
Herşeyi biliyorum.
I know all about that.
Böylece Sophie'yi avcumda tutmayı başaramamış olsam da... artık hakkındaki herşeyi biliyorum... tabi Arkadin'le olan bağlantısını da.
So, even though I hadn't managed to get to Sophie... now I knew all about her... and her connections with Arkadin.
- Herşeyi biliyorum.
Now that I know everything.
Senin hakkında herşeyi biliyorum.
I know all about you now.
Biliyorum, onun hakkındaki herşeyi biliyorum.
I know, I know all about it.
Ben herşeyi biliyorum.
I know everything.
ben herşeyi biliyorum.
I know all the theories.
Bizim okulda bana yazıyorlar, yani hakkında herşeyi biliyorum.
Our schoolmates write to me, so I know everything about you.
Angelica'nın kalbinden ve aklından geçen herşeyi biliyorum ve hepimiz onurlandıran Don Tancredi'nin sevgisinin içten bir karşılığı olduğunu söyleyebilirim.
I know all that goes on in Angelica's heart and mind, and I believe I can say that Don Tancredi's affection, which honors us all, is sincerely returned.
Ama ben zaten herşeyi biliyorum.
But I already know everything.
Hakkında herşeyi biliyorum.
I know everything about you.
- Hiç kimse.Ama ben herşeyi biliyorum.
- No one. But I know everything.
Herşeyi biliyorum.
I have all the facts.
Yarın ki düello hakkında herşeyi biliyorum
I know all about tomorrow's duel
İyi de o kadın herşeyi biliyorum deyince, buraya gelip size söylemem gerek diye düşündüm.
I know, but when I heard that woman say she knew everything, I thought I should come over here and tell you about it.
Altın hakkında herşeyi biliyorum.
I know everything about the gold.
Dün konuştuk, Ve yine ortağız. Hazine hakkında herşeyi biliyorum.
We spoke yesterday, and we're partners again.
Hiç de değil, Herşeyi biliyorum
Don't lie, I know everything.
Herşeyi biliyorum, Albay!
I know everything, Colonel.
Ve ben, herşeyi biliyorum, çünkü dostum Wagner benden hiç bir şeyi saklamaz.
And I, who also knows everything, because my friend Wagner hides nothing from me.
Oh, evet, gerçekten. Hakkınızdaki herşeyi biliyorum, Bay Dega.
Oh, yes, indeed. I know all about you, Mr. Dega.
Evde olan biten herşeyi biliyorum.
I know everything that's going on at home.
Senin hakkında herşeyi biliyorum, ama sen benim hakkımda hiçbir şey bilmiyorsun.
I know everything about you, but you know nothing about me.
Senin hakkındaki herşeyi biliyorum.
I know eveyrything about you.
Jack, senin hakkında herşeyi biliyorum.
There's nothing I haven't checked.
- Willie hakkında herşeyi biliyorum.
- I know all about Willie. - You don't.
Mösyö Barbet, şirket hakkında herşeyi biliyorum artık.
Monsieur Barbet, I now know all about the company :
Herşeyi biliyorum!
You see, I know all. All, I tell you!
Kes numarayı, herşeyi biliyorum
Stop pretending, I know it all.
Herşeyi biliyorum.
I know it all.
Pek sayılmaz, ama hakkında ki herşeyi biliyorum.
Not really, but I know everything about her.
Ben herşeyi biliyorum!
I know all the history
Yalan yapmayı kes. Anne Marianj beni aradı. Herşeyi biliyorum!
Sister Marie-Ange just called me.
- Görmek zorunda değilim, herşeyi biliyorum.
- I don't have to see it, I know all about it.
Parti hakkında herşeyi biliyorum.
I heard all about your little party.
Tam tersine, herşeyi biliyorum.
On the contrary, I know everything of it.
- Efsaneyi biliyorum.Jonathan Shields istediği herşeyi yapabilecek bir adam
I know the legend. Jonathan Shields the man will do anything to get what he wants.
Fantastik geldiğini biliyorum, ama sana herşeyi anlatmamı sen istedin.
I know it sounds fantastic, but you asked me to tell you everything.
Ben herşeyi biliyorum efendim.
- I know all about it, sir.
Yabancının'bir yolunu biliyorum'demesi benim için herşeyi değiştirmişti bile.
Because a stranger "knew a way" everything had already changed for me.
Soyabileceğimiz küçük bir sanat galerisi biliyorum, tabanları yağladıktan sonra herşeyi gözden geçirir, ve büyük iş için de kendimize güven kazanmış oluruz.
I know a little gallery we could knock over just to get our feet wet so to speak and then gathering confidence as we go, we could move into the big time.
Sana herşeyi unutturacak sessiz bir yer biliyorum.
I know a little place that'll make you forget everything.
Biliyorum, bu herşeyi mahvedebilirdi.
I know, it could have ruined everything.
Biliyorum. etrafım, yaptığım herşeyi kontrol eden insanlarla çevrili.
I know. I am surrounded by people who observe everything I do.
Ellerinden gelen herşeyi yapacaklarını biliyorum.
They'll do everything that can be done.
Her yerleri dolaştım, tüm 7 deniz gezdimi, herşeyi gördüm, herşeyi yaptım. Bu yüzden insanların kötü olduğunu biliyorum.
Been around the Horn, sailed the 7 seas, seen everything, done everything, that's how I know people are rotten.
Bu sinir gazıysa, nasıl herşeyi ayrıntısıyla biliyorum?
If this is just nerve gas, how come I know everything in such detail?
Biliyorum, ama seks herseyi degistiriyor.
I know. But sex changes things.
ben herşeyi bu günlüğe yazıyorum, istersen okuyabilirsin okurken her şeyi göreceksin sana asla söyleyemeyeceğim şeyler bile var o sarışın kadının yerinde olmayı hayal ediyorum aynısını yapmak istiyorum ama korkuyorum rezil olmaktan biliyorum aşıkımı evliliğimi riske atma riski var herşeye varım ama senin kısıtlamaların bana engel oluyor
I write this diary in the hope that you will read it and in so doing learn what I would never be able to say to you personally. By confessing that I imagined you in the place of the blonde woman, I risk being judged vile and corrupt. I know that.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]