English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ I ] / Iyi ya

Iyi ya traduction Anglais

8,948 traduction parallèle
- Çok iyi ya!
Cool!
- Gitmesek daha iyi ya.
- Yeah, we better not.
Onlar çok iyi ya.
Those are so good.
Bilmiyorum, daha iyi oyuncu olup eğlenmemek mi daha iyi ya da oyuncu olarak ; kariyerinde eğlenebildiğin kadar eğlenmek mi daha iyi?
So, I don't know, if it was better to be even a better player but don't enjoy so much or to be what he was as a player but enjoy career as much as you do.
Daha iyi ya, bizi beklemiyor olacaklar.
All the more reason they won't be expecting us.
Ama bence epey iyi ya.
But I think it's pretty damn good.
İyi olacağımızı ya da benim suçum olduğunu ya da temiz kalmam gerektiğini.
That we were gonna be all right or that it was my fault or clean as you go.
Şimdi, gözden kaçırdığım başka bir silaha davranmak ya da görmemişimdir umuduyla çekmecedeki bıçaklara hamle etmek gibi riskli bir karar vermeden önce şunu bilsen iyi olur...
Now, before you make the risky decision to go for any other hidden gun I might have missed or to try for your drawers in the hopes that I failed to secure your cutlery, you should know this...
Evet ama iyi haber de şu, rozetlerimiz bizi ön kapıya sokar.
Yeah, but the good news is our badges get us in the front door.
İyi ya da kötü beni ben yapan kişi o.
Better or worse, he's made me who I am.
İyi haber rozetlerimiz bizi ön kapıya götürür.
The good news is : Our badges get us in the front door
Yani bir DJ'i iyi, kötü, veya onu laptop ya da telefondan farklı yapan nedir bulmaya çalışıyorum.
By which I mean figure out what makes a DJ good, or bad, or different from a phone or laptop.
Tamam, görüşürüz ve kendine iyi bak çünkü sen harikasın.
Okay, well, see ya, and I would want to be ya,'cause you're great.
İyi adam uzaklaşırken arkasında büyük bir patlama olur ve ardına bakmaz ya!
I hate when the, when the good guy is walking away, and then a huge explosion goes off behind him, and he never looks back!
"Görüyorsunuz ya, doktor, Shakespeare turnesi için aktörler toplamaya çalışıyordu ve tüm yeterli ve iyi olanlar üniformalılar, ve onları işe aldığımız anda tiyatrolar bombalanır."
"Well, you see, doctor, he's been trying to recruit actors " for his Shakespeare company and all the able-bodied and best ones " are in uniform, and the theatres are bombed
- Ya gerçekten iyi söyleyemiyorsa?
What if she can't really sing?
Seni sevseler ya da niyetleri iyi olsa bile.
Even if... they care for you or have your best interests at heart.
Bu, ailen için yapacağın en iyi şey. Ya doktor?
This is the best thing you will do for your family.
Tamam, iyi geceler Wade. Ve Shaniqua'ya hayran mektubu için teşekkür ettiğimi söyle.
All right, good night, Wade, and, uh, tell Shaniqua I said thanks for the fan mail.
Öyle değil işte. Ya iyi bir eşleşme değilsem?
What if I'm not a good match?
Ya yerini zorla söyletirim ya da iyi bir vatandaş olabilirsin.
Now, I could compel you to give me her location or you could just be a good citizen.
Ya da belki iyi biriyle tanışıp, yuva kurmasını isteyen annesi tarafından başının etinin yendiği bir adam?
Or maybe you just want your mother to stop pestering you about meeting someone nice so you can settle down?
Sadece Emma'ya iyi geldiğimden emin değilim.
It's just, I'm not sure... I'm good for Emma.
Ekonomi sonunda çıkışa geçti, işçiler teslim oluyorlar ve kendileri için neyin iyi olduğunu anlamaya başlıyorlar. - Ya savaş?
The economy's on the way up at last, the workers are knuckling under
Acaba bu sandalye mi daha iyi yoksa demin bahsettiğiniz sandalye mi?
Oh ya More like this chair or something else?
O yüzden bir süre o kişiyle görüşmemen daha iyi olur. Yapabilir misin?
You should tell this to your lover ya soon, can not you?
Fengshui'ye göre bugün- - Bugün iyi bir gün değil. Ticaret ya da evlilik için- -
According to Fengshui today today is not a good day for trade or marriage...
Arkadaşın Cosima'ya uğrayacaktım ama onun da iyi olmadığını duydum.
Oh. Well, I was going to call on your friend Cosima, but I hear she's not doing well either.
Ben de geçen gün Virginia'ya iş dışında da zaman geçirmenin ne kadar iyi olduğunu anlatıyordum.
You know, I was just telling Virginia the other day how important I think it is to spend time away from work.
Çünkü beni çok iyi tanıyorsun ya beni değerlendirmeye uygunsun.
And because you know me so well, you are certainly qualified to make that assessment.
Yaralı kalpleri iyi ediyor, fiziksel ya da manevi yaralı.
It cures wounded hearts - - physically, emotionally.
Tabancamı ya da çalıntı elmaslarımı koymadığım iyi olmuş.
It's lucky I didn't leave my revolver in there... or any stolen diamonds.
İyi, Itza'ya gitmiyoruz değil mi?
Yeah, we're not going to Chichen Itza, are we'?
Üniversite paranı bulmak için bikini ile milletin önünde gezmek ya da tay satışındaki atlar gibi dolaşmaktan daha iyi bir yol olmalı.
There has to be a better way to bankroll college than parading around in a bikini and being judged like a heifer at a 4-H fair.
Üzgün olduğunu ve Hanna'ya yardım etmek istemeni anlıyorum, ama bence burada kalman daha iyi olacak.
I understand that you're upset, and I get that you want to help Hanna, but I think it's better that you stay here.
Öğrencilerin en iyi öğretmenlerine ne sırlar verdiğini bilsen şaşardın ya da şaşırmazdın.
You'd be surprised what students confide to their favorite teachers. Or maybe you wouldn't.
İskoçya daha iyi bir uluslararası başarıya sahip.
Scotland have got a better international record.
Seni belediyenin en iyi kadrosunun içine göndermeyeceğim.
I'm not gonna send ya into the Mayor's good squad.
- Ya da belki iyi adamdı.
Or he's just a good guy.
Ya hiçbir şey iyi olmasaydı?
What if everything... isn't OK?
Bir şey daha, Don'ın Noel listesinde olmadığın için ya da fark edecekse adamlarının listesinde olmadığından... bir uğrasan iyi olur.
One last thing, as you're not exactly on Don's Christmas list, or his boys'for that matter, a visit would be advisable.
- Ya da sen. Pan Amerikan istihbarat merkezlerine iyi niyet turuna çıkmış Brezilya başkanı ve onun eşi olmanız umurumda değil.
I don't care if you are the president and first lady of Brazil on a pan-American goodwill tour of intelligence headquarters-es.
İyi ya da kötü.
For better or for worse.
Burada karşı karşıya olduğumuz şeyi, sen, herkesten daha iyi biliyorsun.
You, more than anyone, know what we're up against here.
Şu "Uzaklaşmış aile." vardı ya, benden iyi kimsenin olmadığını düşünüyorlar.
Oh, and my "distant parents"? They're fairly certain i put the moon in the sky.
Er ya da geç bu vakıf, Daniel'ın adının iyi anılmasını sağlayacak.
The foundation will eventually transform Daniel's name from one of infamy to one of goodness.
Yani doktor ya da robot uzmanı değilim, ama bu iyi olamaz.
Huh, I mean, I'm not a doctor, Or, a robotisist, But, uh, that can't be good.
İyi misin... su ya da başka bir şey ister misin?
Ahh! Hey, all you all right? Do you want some water or something?
İyi ya da kötü, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Nothing will be the same, for better or worse.
Şunu çok iyi biliyorsunuz ki sizi ekibime dahil etmeseydim şu anda ya hapiste olurdunuz ya da çoktan mezarı boylamıştınız.
If I didn't let you stay in my squad, most of you here will just end up in jail or get stabbed in the back.
Lisedeyken bir kamyoncuyla Elway ya da Marino'dan hangisinin daha iyi oyun kurucu olduğunu tartışıyorduk.
Got in this argument when I was in high school with a trucker about whether Elway or Marino was a better quarterback.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]