Polis çağıracağım traduction Anglais
356 traduction parallèle
Eğer 15 dakika içinde burayı terk etmezseniz, polis çağıracağım!
If you're not out of here in 15 minutes I'll send for the cops!
Polis çağıracağım.
I'm going to call up the police.
Yoksa polis çağıracağım.
I'll have you arrested.
Polis çağıracağım!
I'll call the police!
Size söylüyorum, o ateşi söndürün ve gidin buradan yoksa polis çağıracağım.
I'm telling you, you put that fire out and get out of here, or I'll call a cop.
- Polis çağıracağım.
- I'll call a policeman.
Derhal çıkmazsanız, polis çağıracağım.
If you don't get out at once, I'm going to call the police.
Polis çağıracağım.
I'll get the police.
- Polis çağıracağım.
- I'll go call a policeman.
Polis çağıracağım.
I'll buzz the cops.
- Polis çağıracağım!
- The police might come!
Çıkmazsanız polis çağıracağım!
If you don't get out of here, I shall call the Police.
Defol yoksa polis çağıracağım!
Leave, or I'll call the police!
- Abine yaptığım gibi! - Polis çağıracağım!
That's just what I gave your brother, you big redhead!
- Pekâlâ, polis çağıracağım.
All right, I'll fetch the police.
Bir daha dilencilik edersen polis çağıracağım.
If you beg around here, I'll call the police.
- Polis çağıracağım.
- I'll call a policeman!
Git yoksa polis çağıracağım.
Go away, or I'll call the police.
Polis çağıracağım.
I'm gonna call the police.
Evet, polis çağıracağım.
Yes, I'll call the police.
Polis çağıracağım, elbette.
I'm going to call the police, of course.
Böyle davranırsan polis çağıracağım.
I'll call one if you keep that up.
Daha fazla uzatırsanız polis çağıracağım!
No smut, lady, or I call a cop.
30 saniye içinde polis çağıracağım!
In 30 seconds I going to call the police!
Şu müziği hemen kapatmazsanız polis çağıracağım!
If you don't stop that phonograph right this minute, I'm going to call the police department!
Bu sefer gerçekten polis çağıracağım!
I am definitely this time going to calling the police!
Polis çağıracağım dedi.
Well, he did mention something about calling the police.
Polis çağıracağım.
I'm going to call the police.
Bana o anahtarı vermezsen, Hemen gidip polis çağıracağım.
If you won't give me that key I'll go right and call the police.
Beni takip etmeye devam ederseniz, Polis çağıracağım.
If you don't stop following me, I'll call the police.
- Senin için polis çağıracağım.
- As for you, I should call a cop.
Şimdi git buradan yoksa polis çağıracağım.
Now go away or I'll call a policeman.
- Şimdi polis çağıracağım.
- I'm gonna call the police.
Ne yapıyorsunuz? - Polis çağıracağım.
What are you doing?
- Polis çağıracağım.
- What are you doing?
Şimdi polis çağıracağım, bekle hele.
I'll get the police, just wait.
Şimdi, genç adam... Polis çağıracağım... Bakalım ne söyliyeceksin?
Now then, young man... before I call the police... what have you to say?
Dur, yoksa polis çağıracağım!
Stop, or I'll call the police!
- Polis çağıracağım.
- I'll call the police.
Ailemi rahat bırakın, yoksa polis çağıracağım!
Leave my Sami alone or I'll call the police!
- Polis çağıracağım.
- I'll call a cop.
Polis çağıracağım.
I'll call a cop.
- Polis çağıracağım.
- I'm going to get the law.
- Şimdi polis çağıracağım!
I'll call the police!
Bak, polis çağıracağım.
Look, I'm calling the cop.
Sonra polis çağıracağım.
Then I call the police.
Ayağınızı kapımdan çekin yoksa polis çağıracağım!
Would you get your foot out of my door or I'm gonna call the police!
Şimdi polis çağıracağım.
Now I'm going to call the police.
- Polis çağıracağım.
It's Leon, right? - I'm calling the police.
Stanley, eğer polis çağırmazsan, ben çağıracağım.
Stanley, if you don't call the police, I will.
- Polis çağıracağım.
Well, get the police!
polis 1489
polisi 18
polisler 260
polise 31
polisi ara 145
polis yok 23
polis memuru 42
polis merkezi 31
polisim 30
polis misiniz 33
polisi 18
polisler 260
polise 31
polisi ara 145
polis yok 23
polis memuru 42
polis merkezi 31
polisim 30
polis misiniz 33