English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ P ] / Polisi

Polisi traduction Anglais

18,229 traduction parallèle
Polisi ben ararım.
I will call the police.
Sandviç polisi olduğunu bilmezdim, Lexi.
I never knew you to be the sandwich police, Lexi.
DC polisi olayın kaza olduğunu duyurmuştu.
D.C. police classified it as an accident.
Polisi aramalıyız.
We need to call the police.
- Polisi ara.
- Call the police.
Şey, sizinle benim aramızda,... soruşturma tamamlanana kadar Newyork Polisi bilgileri gizli tutuyor.
Uh, well, just between you and me, um... the NYPD's keeping things under wraps until the investigation is complete.
Polisi araman lazım koruyucu gözaltı iste.
You need to call the police, get protective custody.
Aoudi bir yolunu bulup Los Angeles Polisi'nden kurtulmayı başardı.
Somehow Aoudi kept evading the LAPD.
Los Angeles Polisi'nin kullandıklarından.
LAPD-issued.
Emin ol, yolsuz bir polisi bulacaksak aradığımızı bilmemeleri daha iyi.
Trust me, if we're gonna find a dirty cop, it's best they don't think we're looking.
Neden hemen polisi aramadın?
So why didn't you call the police right away?
O da polisi arayacağını söyledi.
He said... he said that he would call the police.
Biz, yani Los Angeles Polisi olarak araştıracağız.
"We," as in the LAPD, will look into it.
Arayan Los Angeles Polisi'ydi.
That was the LAPD.
Los Angeles Polisi'nin kullandıklarından.
LAPD issued. I was right.
Kötü polisi bulmak istiyorsak takım oyuncusu gibi görünmeliyiz.
If we want to find a dirty cop, we got to look like team players.
Artık Los Angeles Polisi'nin resmi bir sivil danışmanıyım.
I'm now an official civilian consultant for the LAPD.
Los Angeles Polisi.
LAPD.
Los Angeles Polisi.
LAPD! Malcolm, if...
National City Polisi, Senatör Miranda Crane'nin bu öğleden sonraki uzaylı karşıtı mitingine çok kişinin katılacağını tahmin ediyor.
National city police is anticipating huge crowds For senator miranda crane's anti-alien rally this afternoon...
Eğer onu ekersen polisi arar.
If you ditch her, she'll call the cops.
- Hayır orada kimse polisi aramaz.
No, they're cool over there. Nobody will call the cops.
Ve seni bir daha beni takip ederken yakalarsam, polisi ararım.
And if I catch you following me again, I'm calling the police.
Sence Peder Price bir polisi öldürmekten paçayı kurtardı ve uyuşturucu işinden vaz mı geçti?
You think Reverend Price got away with killing a cop and gave up the dope business?
Sence Peder Price bir polisi öldürmekten paçayı kurtardı ve uyuşturucu işinden vaz mı geçti?
You think Reverend Price got away with killing a cop and got out of the dope business?
- Sen ve Daniel bir soygun yapıyorsunuz. O sırada Daniel mesaide olmayan bir polisi vuruyor.
You and Daniel pull off a robbery during which Daniel shoots an off-duty cop.
- Yani, polisi arayabilirdi herhalde.
Well, he could have called the police.
O polisi öldürmekten mahkemeye çıktığımda Emile'le benim o UZI'yi attığımız yere geri gittin mi?
When I was standing trial for killing that cop, did you go back to where Emile and I tossed that Uzi? Did you find it? Did you use it to murder that D.A.?
Polisi arama!
Don't call ihe police!
Polisi arayın!
Call the police.
Vince, polisi ara.
Vince, call the police.
Alo, Ballarat Polisi.
Hi, Ballarat Police.
Bak, gitmeniz gerek, yoksa polisi ararım.
Look, you need to leave, or I'll call the police.
Oraya geri dönemezsin yoksa polisi ararlar.
You can't go back there anymore or they're gonna call the police.
- Ben polisi arıyorum.
- I'll call the police.
Polisi arıyorum.
I'm calling the cops!
Polisi ara.
Call the police.
Polisi ara bebeğim.
Call the police, baby.
Polisi ararım.
I call the police.
- Polisi arıyor. - Polisi arıyor.
Calls the police.
Yüksek puanlaman için teşekkürler ama bir daha başın belaya girdiğinde diğer insanlar gibi polisi ara.
Hey, thanks for the high ranking, but next time you're in trouble, just dial 911 like every other taxpayer.
Vali yüz tane daha eyalet polisi göndermeyi kabul etti.
Governor's agreed to send another 100 state troopers.
Polisi çağırıyorum.
I'm calling the police.
İşte, ben polisi çağıracağım.
That's it, I'm calling the police.
Kolombiya polisi, işi bittiğinde incelik gösterip kalanlara bakmamıza izin verdi.
And when the Colombian cops were done with it, they were gracious enough to let us pick through the leftovers.
Kötü polisi oynamaktan nefret ediyorum.
I hate having to play the bad cop, you know?
Bu noktada ben kötü polisi oynayacağım.
That's where I'll play the bad cop.
Sen ise berbat polisi oynayacaksın.
You play the worse cop.
Kazablanka polisi saat için tüm şehri aradı.
Casablanca P.D. already searched the town for it.
- Los Angeles Polisi.
LAPD. Boss is out.
- Biz değil New York Polisi.
- Not us.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]