Randevum var traduction Anglais
2,664 traduction parallèle
Üzgünüm, ama bir randevum var.
I'm sorry, but I have a date.
Abimin okuldan arkadaşı George diye biriyle randevum var diye gelmemek için yalan söylemiştim.
So I lied and told her I couldn't go because I had a date with a friend of my brother's named George.
Yapamam, çünkü hoşlandığım çocukla randevum var ve tüm okulun da öyle.
I can't, because I have a date with the guy I like and the rest of the school.
Saçım için bir randevum var.
Got a hair appointment.
Yedi buçukta sevgilim ile randevum var.
I'm gonna meet my girlfriend half past seven.
REO'dan hoş bir garsonla randevum var.
I've got me a date with a spicy little waitress from the REO.
Şey, şu an Bay Daniels ile ilgileniyorum ve sonra saat 10 : 00 ile 10 : 30 arası randevum var.
Well, right now I have Mr. Daniels, and then I have a 10 : 00 and a 10 : 30.
- Çünkü randevum var.
I have an appointment.
Zaten babasıyla bir randevum var.
I already have an appointment with her father.
Çünkü sevgilimle bir randevum var.
# Because I have a date with you
Gerisi yalan anladın mı çünkü benim bir randevum var.
# The other things don't worry me # Because I have a date with you.
... çünkü bir randevum var benim.
# Because I have a date with you
Winnie'yle randevum var. Çıkmak üzereyim.
I'm about to meet Winnie for a date.
Bir randevum var.
I have a date.
Acil gitmem gereken bir randevum var da...
It's just, I have an urgent appointment off campus
Biliyorum, kusura bakma. Bugün için başka bir randevum var.
I know. I'm sorry. I already made a date for tonight.
Yarın akşam belediye başkanı ve belediye meclisiyle randevum var.
Tomorrow night, I have an appointment with the Mayor and the City Council.
Bu gece arkadaşım Jack ile randevum var
Tonight I have a date with my boyfriend, Jack.
Ben gelemem, bir kadınla randevum var
I have a date with a woman.
Öğlen randevum var.
I have an appointment at noon.
Doktorla randevum var.
I got a doctor's appointment.
Randevum var ama otobüs gelmedi.
The bus hasn't come and I've got a blind date.
Bir randevum var.
- Actually, I have a date. - Oh.
Bir sürü randevum var.
I've got a load of appointments.
Başka bir randevum var.
I have another patient.
Dişçi randevum var.
I've got a dentist appointment.
Randevum var.
I have an appointment.
Çamaşırhaneyle randevum var " diyor.
I booked the laundry room. "
Hala araştırma safhasındayım ama bu Perşembe Seth ile randevum var.
M m, I'm still in the research phase. But I have a date with Seth this Thursday.
- Detaylar? Hayır, 5 dakika falan içinde başka bir randevum var.
I've got another date in like five minutes.
Şey... Bir randevum var.
Erm..... I'm going on a date.
Yani "sanırım" bir randevum var.
So I guess it's probably a date.
Her ne kadar atardamarlarımı tıkamak istesem de saat 10'da B.T. randevum var ve üzerimi değiştirmek için eve gitmeliyim.
As much as I would love to clog my arteries, I have a 10 : 00 ct and I still have to race home, get changed.
Dairemi göstermek için randevum var.
I've got an appointment to show my apartment.
Görücü usulü bir randevum var demiştin. Onu getirmedin mi?
You said you had a blind date Didn't you bring her with you?
- Eve mi gidiyorsunuz? Bayan Drake'le öğlen yemeği için randevum var. - Evet.
You off to the house?
Deniz Paraşütünde randevum var.
I got an appointment with the parasailor.
Benim bir randevum var, Ajan Booth.
I have an appointment, Agent Booth,
Ha, yok. Akşam yemeği randevum var.
I just have a dinner date.
Saat 05.00'te bir randevum var eğer istesen içini sana- -
He knew my appointment plant 05 : 00 so if i want to look into...
Hayır, sorun değil rehberlikçiyle randevum var ve gerçekten orada olmalıyım.
No, I'm fine I have a meeting counselor and really should be there.
Doktorla randevum var.
Doctor's appointment.
- Evet randevum var.
Yes, on a date.
Patronumla San Estephe'de kahvaltı randevum var, bu yüzden,
I have a breakfast meeting at San Estephe with my boss,
Başka bir randevum var da.
Got a date later.
Yarın, kürtajımla ilgili randevum var.
- I have an appointment for my abortion tomorrow.
Şimdi hatırladım önümüzdeki hafta bir randevum var.
I just remembered I have an appointment next week.
Ve sanırım yarın bir randevum var.
And I think I'm going on a date tomorrow.
Randevum var.
I have a blind date.
Randevum var da!
Anyway, I have to go, because I am on a friggin'date.
Şimdiden laboratuvardaki tatlı çocukla bir randevum daha var.
I already have another date with cute lab boy.
randevum vardı 18
vardı 193
varoş 16
vargas 68
vardır 53
varmış 24
var mı 248
var mısın 123
var ya 32
varsın 16
vardı 193
varoş 16
vargas 68
vardır 53
varmış 24
var mı 248
var mısın 123
var ya 32
varsın 16
varım 207
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22