Sabahın 2 traduction Anglais
497 traduction parallèle
- Sabahın 2'sinde mi? - Sabahın herhangi bir saatinde.
Well, you certainly did cut yourself up.
Sen dostumsun, ama Cinayet Masasından biri sabahın 2'sinde gelmişse, bence...
You're a friend, but when a man from Homicide just drops in at 2 a.m., I kind of- -
Sabahın 2'sinde yerlerde sürünmeler.
Groveling on the floor at 2 : 00 in the morning.
- Sabahın 2'sinde mi?
- At 2 : 00 in the morning?
İademi yazdırmayı bitirdiğimde saat sabahın 2'si olmalıydı.
It must've been 2. : 00 in the morning... when I finished dictating my statement.
Saat sabahın 2 : 00'si.
It's 2 : 00 in the morning.
Sabahın 2 : 30'unda mı buradan geçiyordun?
You were passing at 2 : 30 in the morning?
Sabahın 2'si ve kızların hepsi gitti.
It's 2 a.m. And the girls have gone.
Ama saat sabahın 2 : 00'si.
It's 2 : 00 in the morning.
Aile geçmişlerini düşünmek için sence sabahın 2'si biraz geç değil mi?
Don't you think 2 : 00 in the morning is a little late for family histories?
Ve ya Sheila'nın mı.. Sabahın 2'sinde Bel Air etrafında kim takılır?
Or Sheila, for being a tough broad... who liked to wander around Bel Air at 2 : 00 in the morning?
Saat sabahın 2 : 00'si ve kimseyi tanımıyorum.
It's 2 : 00 in the morning, and I don't know nobody.
Sabahın 2 : 00'sinde, 3 : 00'ünde, onu ışıklar açık kas kitapları okurken bulurdum.
I remember... 2. : 00, 3. : 00 in the morning, I would find his light on... and he would be reading the muscle books.
Sabahın 2'sinde bu kulübede ne dolaşıyorsunuz?
What are you doing creeping around a cowshed at 2 : 00 a.m.?
Sanırım, sabahın 2.30'unda polisten bir çağrı alsaydın... kocanı hayvanat bahçesinde çıplak halde... uyur bulduklarını söyleselerdi, sen de endişelenirdin.
I suppose getting a call at 2 : 30 in the morning from the police to the effect your husband has been found sleeping naked in the city zoo might have caused you some concern.
Sabahın 2 : 00'sinde mi?
At 2 : 00 in the morning?
Saat sabahın 2 : 00'siydi.
It was 2 a.m.
Eve geliyorsun, yemek ısmarlıyorsun ve sabahın 2'sine kadar o aptal Tito Puente albümlerini dinliyorsun!
You come home, you order out food... and then you play those stupid Tito Puente albums... until 2 in the morning.
Saat sabahın 2'si Slote, neden uyumadın?
Why, Slote, it's after 2 : 00 in the morning. Don't you ever sleep?
Yani, saat sabahın 2'si.
I mean, it is 2 : 00 in the morning.
Sabahın 2'sinde mi?
At 2 : 00 in the morning?
Şu Vali, beni sabahın 2'sinde arıyor.
That mayor calls me at 2 o'clock in the morning!
Dolunay, sabahın 2 : 00'si, votka, limuzin, müzik.
Full moon, 2 : 00 a. m, vodka, limo, music.
Ülkem için her şeyi yaparım ama sabahın ikisinde kaldırmak...
I'll do anything for our country, but digging us out at 2 in the morning...
Çünkü saat sabahın ikisiydi ve o saatte oradaki tek müşteri bendim.
It was 2 : 00 a.m. by that time. I was the only customer.
Sabah 2'ye kadar vazife başındasın. "
You're on duty till 2 : 00 a.m. "
Sabahın 02 : 00'si!
2 : 00 in the morning!
Ayrıca Jules'ün sabahın ikisinde söylediklerine de katılıyorum diyemem.
And I don't approve of what Jules says at 2 in the morning.
Hiç kahvem yok, sütüm yok Saat sabahın ikisini geçmiş.Biliyorum
I don't have any coffee, any milk, and it's after 2 : 00 in the morning. I know.
Bu sabah, V-2 roketlerinin fırlatma rampası olmadığını kanıtladık.
This morning, we have proof that the V-2 rockets have no launching sites.
- Şişt! Sabahın ikisi.
- It's 2 o'clock in the morning.
- Sabahın ikisinde mi?
At 2 : 00 in the morning?
Sabahın ikisinde mi?
At 2 : 00 in the morning?
Sabahın ikisinde, bizzat kendisi o güzel sarışının peşinden geldi.
2 : 00 in the morning, he comes in himself... After this beautiful blonde.
Elbette. yarın sabah 2'de tepelerine bineceğiz.
- Of course. We should be inside of their campground by tomorrow... ( sighs )
Yeter artık.. Cesarete bak yahu....... Sabahın saat 2 sinde..
That's enough... playing the gallant at 2 in the morning?
- Sabahın ikisi!
- It's 2 : 00 in the morning!
Bu sabah erkenden evine uğradım ve annene seminerin 2 hafta uzadığını söyledim.
Early this morning, I dropped by your home and I told your mother the seminar would last 2 weeks longer.
Onlardan Hitler'in birliklerinin 5 Temmuz sabahı saat 2.30'da saldırıya geçmeyi planladıklarını öğrendik.
For them, we knew that the troops of Hitler they planned to initiate the attack to 2h30 of the morning of 5 of July.
Sabahın ikisinde. Karım Bette Davis'i izlemek istedi.
2 : 00 in the morning, my wife wants to watch Bette Davis.
- Uyuyabilsem sabahın ikisinde Tanrıya yakarır mıydım?
- If I could sleep would I be here calling God at 2 : 00 in the morning?
Saat sabahın ikisi!
It is 2-damn-o'clock in the morning!
- Saat sabahın ikisi.
It's 2 : 00 in the morning, Jay.
Yarın sabah 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10.
Real duel! Tomorrow morning! 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10.
- Saat sabahın ikisi.
It's 2 : 00 in the morning.
Sabah saat 2 : 00 civarında, pencere sürgüsünün hafifçe açıldığını duydum.
It was about 2 : 00 o'clock in the morning, when I heard the gentle sound of a bolt being pushed back.
Bu harika Hightower, ama... saat sabahın iki buçuğu.
That's terrific, Hightower, but it's 2 : 30 a.m.
Şu an saat sabahın ikisi. Çok yoruldum.
It's 2 o'clock in the morning now.
Sabahın ikisinde üzerini değişen çok erkek gördüm.
I've watched so many men getting dressed at 2 am.
Saat sabahın ikisi.
It's 2 : 00 in the morning.
Saat sabahın 2'si.
It's 2 : 00 in the morning.
25 dolar 41
2 dakika 25
22 00 23
2 numara 37
20 mi 22
2000 dolar 19
24 00 23
25 yaşında 21
2 mi 16
2 dolar 23
2 dakika 25
22 00 23
2 numara 37
20 mi 22
2000 dolar 19
24 00 23
25 yaşında 21
2 mi 16
2 dolar 23
2 milyon dolar 20
24 yaşında 19
20 saniye 58
25 sent 20
20 yıl önce 30
20 yıl 34
26 yaşında 16
2261 yılıydı 19
24 yaşında 19
20 saniye 58
25 sent 20
20 yıl önce 30
20 yıl 34
26 yaşında 16
2261 yılıydı 19