English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ S ] / Sadece bir gece

Sadece bir gece traduction Anglais

1,065 traduction parallèle
Sabırlı ol Sadece bir gece için.
Be patient, it's only for tonight.
Bu otele uzun zaman önce sadece bir gece kalmak için geldim.
I came to this hotel a long time ago, to spend one night.
Orada sadece bir gece kaldım.
I was only there one night.
Margherita, Sadece bir gece macerası!
Margherita! Now we get to do even nocturnal exploits, right?
- Justice sarayına sadece bir gece geçirmek için götürüleceksin
You will be taken to the Palais de Justice Just for the night, so don't worry.
Ama büyünüz sadece bir gece işe yarıyor
But your spell only worked for one night.
Neler yapabileceğini göstereyim sadece bir gece daha!
I'll show him What he could be now Just give me one more night
Ama adada ki herkes, orasının sadece bir gece kulübü olmadığını biliyordu.
But everyone on the island knew that there was far more action behind than just a night club.
Ve her halükarda bu rahatsızlık sadece bir gece sürecek.
The inconvenience will only be for one night.
Sadece bir gece için seni özlüyorum.
WHOA, AND I'M LONGING TO LOVE YOU JUST FOR A NIGHT,
Sadece bir gece!
One night only!
Sadece bir gece daha.
There'sjust one more night.
Sadece bir gece, Carla.
It's only one night, Carla.
Sadece bir gece kalacağım.
I'm gonna stay one night.
- Sadece bir gece, değil mi?
Just one night, right?
Sadece bir gece daha.
Just another night.
Bir gece bile eve dönmezsem sadece bir gece...
If I didn't come home one night... just one night...
19 FSB testi için sadece bir gece çalışarak mı?
Ha. One night studying for a grade-19 FSB exam?
Sadece bir gece yendi beni.
He beat me one night.
Sadece bir gece beraber olduk.
I just had one date with him.
Sadece bir gece için.
O, for one night...
- Sadece bir gece...
- Just one night...
Marcie, sadece bir gece böyle.
Oh, Marcie. It's only one night.
Sadece bir gece!
Just one night!
Sadece bir gece.
Just overnight.
Sadece bir gece oynadı ama övgüleri topladı.
It closed after only one night, but not without garnering some praise.
Sadece radyo programımın müdavimi, bir gece de buluştuk, hepsi bu.
She just listens to my radio show, and we met one night. That's all.
Sadece mezarlıkta bir gece fikrinden hoşlanmıyorum.
I just don't like the idea of a night in a cemetery.
Sadece merak ediyordum, acaba gece bir şey istediyse, niçin sadece zili çalmadı?
I was just wondering, if, uh... if he wanted something last night, why he didn't just ring for it.
Sadece bir tek gece için düşün.
One good time.
Belki, sadece bu gece formaliteleri bir tarafa bırakabiliriz ve sen bana Adrian diyebilirsin.
Perhaps, just for tonight we could suspend the formalities and you may call me Adrian.
Büroya sadece bir ya da iki kez gelmiş olan... olan bir adamın adı, gece geç saatlerde kimse yokken gelmişti.
It's the name of a man who... who's only been to the office once or twice, late at night, when nobody else is there.
Hızlı bir dönüş, kanatları topla, havada sadece uçlarını aç dün gece olduğu gibi onu yere yatır ve böylece bir martının ne kadar hızlı uçabileceğini göreceğiz.
A quick roll in, fold the wings, just the tips out in the air, take her straight down just like last night, and we'll see just how fast a seagull can fly.
Sizi rahatsız ettiğim için özür dilerim ama sadece tek bir gece için.
I apologize if I have incommoded you here. However, it is for one night only at Belgrade Station.
Sadece ölümünden bir gece önce bunu açıkladı ama diğeri fidyeyi de alarak kaybolmuştu.
Only on the eve of his electrocution did he give the name of the boss, who by then had disappeared with the ransom money.
Sadece bir gece!
I'll show him What he could be now
Bir gece, George, sadece senle ben birlikte, dışarı çıkıp, bir kaç kadeh atarız.
One night, George, just you and I together, we'll go out and have a couple of jars.
Bu akşam genelde sadece George Carlin'in kapalı gişe oynadığı gece kulüplerine üniversite kampüslerine ve sinemalara giderseniz görebileceğiniz bir performans izleyeceksiniz.
Tonight you will see a performance usually seen only if you can get to the nightclubs, college campuses, and theaters where George Carlin is a constant sell-out.
Burada sadece iki gün bir gece geçirme, dört gün kal.
Not just the night, spend two days, four days here.
Bu basit bir fırın sadece ve sen her gece yangın çıkartıyorsun.
Jesus. It's a simple stove! And every night you set the apartment on fire!
Senden sadece bu gece ayrılmamanı ya da gezini bir süre ertelemeni rica edeceğim. Sana söylüyorum!
I just ask you not to leave tonight or to put off your trip for a while.
Kulübemde benimle bir gece kalmanı isterim, sadece bir kere.
I should like you to lie one night with me at my cottage, just for once.
Çünkü çıktığım erkeklerden daha yaşlısınız ve sarhoşsunuz ve de sadece bir Amerikan astronotunun dersini izlemeye gittim, tüm gece boyunca peşimize takılacağını ise tahmin edemezdim.
Because you're much older than the boys I date,'cause you're drunk, and because when I went there tonight to see a United States astronaut give a lecture, I didn't expect him to prowl after us all night long.
Burada sadece bir ya da iki gece geçireceksin Daryl.
You're just gonna spend a night or two here, Daryl.
Tanışacağız, sadece bu gece bir daha olmayacak.
We will, but just tonight, then never again.
Sadece gece güzelce bir uyu.
Just get a good night's sleep.
Sadece bir anlığına -... tanıştığımız gece geri geldi.
Just for a moment? It was the night we met.
Ama bu gece, İnsanları kendisinden uzak tutan küçük radyosu, sadece ALACAKARANLIK KUŞAĞI'nda bulunan çok özel bir frekansta onları kendine çekmeye başlayacaktı.
but tonight, the tiny radio on which he depends to keep people out is about to start pulling them in thanks to a very special frequency that can only be picked up in the twilight zone.
Gece... sadece bir tek cümle söyle. Ondan sonrasını ben tamamlarım.
Boy.
Dün gece, uyurken, sadece bir varlık diye tarif edebileceğim bir şey, bedenime girdi.
Last night, while I slept, something which I can only describe as a presence entered my body.
Sadece dün gece karanlık bir koridorda gördüğün biriydi.
This was someone you saw in a dark lobby last night.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]