Sana bir şey aldım traduction Anglais
497 traduction parallèle
- Sana bir şey aldım.
- I bought you something.
Sana bir şey aldım.
I got something for you.
Sana bir şey aldım.
I've got something for you.
Sana bir şey aldım bu gece için.
I bought you something... for tonight.
Sana bir şey aldım ama yarın sabaha kadar alamazsın.
I got you something, but you don't get it till tomorrow morning.
Sana bir şey aldım.
I got you something.
Sana bir şey aldım. Bir fular.
I have something for you.
Sana bir şey aldım.
I have something for you.
Sana bir şey aldım tatlım.
I have something for you, my dear.
Barbara, tatlım, sana bir şey aldım.
Barbara, dear, I have something for you.
Sana bir şey aldım.
I brought you something.
Jane, bu sabah... sana bir şey aldım.
Jane, this morning... I bought something for you.
Sana bir şey aldım. Denesene.
I've bought something for you Care to try it on?
Al. - Sana bir şey aldım.
- I have something for you.
- Sana bir şey aldım.
- I got you something.
- Sana bir şey aldım.
I love him. Got you something.
- Önemli değil Frasier. - Ben de sana bir şey aldım.
Oh, no, really?
- Sana bir şey aldım.
- I brought you something.
Sana bir şey aldım, burada.
I got you something right here.
Roz, sabahleyin sana bir şey aldım.
Oh, Roz, I bought this for you this morning.
Ben de sana bir şey aldım.
Oh, I got something for you too.
Ben de sana bir şey aldım.
Right. Oh, I got something for you too.
Sana bir şey aldım mı?
Did I get you anything?
Sana bir şey aldım.
Hey, look, I got something for you.
Ve, Raymond, sana bir şey aldım.
And, Raymond, I got you something.
Ben de sana bir şey aldım.
I got you something, too.
Sana bir şey aldım.
I've got you something.
Artık bir şey yapman için geç olduğuna göre sana söylesem de olur, kaybetmekten zevk aldığım tek dava bu.
Now that it's too late for you to do anything about it I might as well tell you, this is one case I've enjoyed losing.
Kızkardeş Blanche doğumgünün anısına sana küçük bir şey aldım.
Sister Blanche... I got a little birthday remembrance for you.
Sana küçük bir şey aldım.
I got a little something for you. Oh!
Bak baba, sana çok güzel bir şey aldım.
Look, dad. I bought you something very nice.
Harley, ancak Bay Willowby'den o mektubu aldığım zaman ve sana Cheyenne gideceğimi söylediğimde, sen hiç bir şey söylemedin.
But, Harley, when I got that letter from Mr. Willowby and told you I was going to Cheyenne, you didn't say a word.
Sana bir şey diyeyim, eğer sizler de öyle ateş edebilseydiniz... bütün emniyet homoseksüel olsa aldırmazdım.
I'll tell you something, if the rest of you could shoot like them I wouldn't care if the whole damn department was queer.
- Hiç sana bir şey satın aldı mı?
Did he ever buy you anything?
Sana ve ailene küçük bir şey aldım.
I brought a little something for you and your family.
Sana söyleyeceğim bir şey var. Bugün Gloria Pelizado'dan bir kart aldım.
I meant to tell you, I got a card from Gloria Pelizado today.
Bilmiyorum ama sana bir şey söyleyeyim. Bu benim son kez aldığım ücretsiz bilet, bir daha asla kimseden bilet kabul etmeyeceğim.
I don't know, but I tell you one thing, this is the last complimentary ticket I'll ever accept from anybody ever again.
- Sana aldığım küçük bir şey.
- A little something I picked up for you.
Sana seveceğin bir şey aldım.
I brought you something I know you like.
Sana bir şey aldım.
I got you something...
Hayatım, Pamela. Sana küçük bir şey aldım.
Darling, Pamela, I brought you a little something.
Daha önce hiç kimse bana öyle bir şey yapmamıştı. Çok büyük ders aldım. Sana saygı duyuyorum.
No one has ever done that before with me... and I appreciate it.
Hayır tatlım bu sene sana gerçekten çok özel bir şey aldım.
No, honey. This year I got you something really special.
Sana harika bir şey aldım.
- Oh! I got you something totally great.
Sana harika bir şey aldım.
Oh I got you a beaut!
Sana ufak bir şey aldım, Leylacığım.
I got you something small Leyla
- Sana ufak bir şey aldım, sonra veririm.
- I've gotten you something small and I'll give it to you later
Sana bir şey söylemeliyim. O serserilerden para aldım.
I got to tell you, I've taken money from these bastards.
Sana onlardan aldık. Bir hayvanın var. Aldığımız o sıçanımsı şey ne oldu?
We went and bought you that thing - what was that pet rat thing that we bought?
Sana bir kaç şey aldım.
Got a few things for you.
- Sana bir şey aldım mı, öyle mi?
For my birthday.
sana bir şey sorabilir miyim 124
sana birşey sorabilir miyim 28
sana bir şey göstereceğim 128
sana bir şey söylemek istiyorum 85
sana bir şey vereceğim 40
sana bir şey söyleyeyim 221
sana bir soru sorabilir miyim 71
sana bir şey söyleyeceğim 168
sana birşey soracağım 16
sana bir şey göstermek istiyorum 135
sana birşey sorabilir miyim 28
sana bir şey göstereceğim 128
sana bir şey söylemek istiyorum 85
sana bir şey vereceğim 40
sana bir şey söyleyeyim 221
sana bir soru sorabilir miyim 71
sana bir şey söyleyeceğim 168
sana birşey soracağım 16
sana bir şey göstermek istiyorum 135