English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ Y ] / Yapmamalıyız

Yapmamalıyız traduction Anglais

669 traduction parallèle
Bunu bir daha asla yapmamalıyız.
We must never do this again.
- Bunu yapmamalıyız diye düşünüyorum.
- I don't think we ought to do this, Susan.
Tam bir Ari ırk elde edene kadar asla barış yapmamalıyız.
We shall never have peace till we have a pure Aryan race.
Onu şoke edecek bir şey yapmamalıyız.
We mustn't do anything to shock him.
Etkin bir şey yapmamalıyız.
We must remain inactive.
Bunu asla yapmamalıyız.
- We mustn't ever do that. Never.
Stan, bunu yapmamalıyız.
Oh, Stan, we shouldn't do this.
Hiçbir şey yapmamalıyız.
We must do nothing.
- Yapmamalıyız.
- We mustn't do it.
Danny, bunu yapmamalıyız.
Danny, we shouldn't.
Yapmamalıyız.
We mustn't.
- Ama bunu yapmamalıyız.
- But we shouldn't.
Üzgünüm ama onlara baskı yapmamalıyız.
OH, NO. I'M SORRY, BUT WE MUSTN'T PRESS THEM.
Düzgün tespit için zigzag yapmamalıyız.
Give the plot a chance to steady on.
Hayır, birbirimize bunu yapmamalıyız.
No, we shouldn't do that to each other.
Mario, belki de bunu yapmamalıyız.
Oh, Mario, maybe we shouldn't.
Belki de yapmamalıyız.
Maybe we should.
Düzeni bozacak hiçbirşey yapmamalıyız.
We mustn't do anything that's out of order.
Yapmamalıyız, Bud.
We mustn't, Bud.
Hayır, yapmamalıyız.
No, we mustn't.
Hayır. Bunu kesinlikle yapmamalıyız.
No, that's the one thing we must never do.
Zaten yapmamalıyız da...
We shouldn't, anyway.
Hayır, yapmamalıyız.
No, we must not.
Bunu yapmamalıyız.
We shouldn't.
Yapmamalıyız!
We mustn't!
Stepan, belki de bununla yapmamalıyız...
Stepan, perhaps we shouldn't have done this.
Öyle, belki de çok fazla tatil yapmamalıyız.
Yeah, well, we shouldn't make too much of vacations.
Hata yapmamalıyız.
We must not falter.
- Bence artık bunu yapmamalıyız.
- I don't think we ought to do this anymore.
Yanlış bir hamle yapmamalıyız!
We mustn't make a wrong move
- Bence bunu yapmamalıyız.
- I don't think we should do that.
Bunu yapmamalıyız.
We mustn't.
Aslında bunu yapmamalıyız, çünkü kontroller sıkı.
We shouldn't do this, because the heat's on.
Hata yapmamalıyız.
We mustn't make mistakes.
Ayıp yapmamalıyız!
Don't shame us.
Belki de yapmamalıyız.
Maybe we shouldn't.
Sabırlı olmalısın, hata yapmamalıyız.
You must be patient, we can't afford to fail.
Şüphe çekecek şeyler yapmamalıyız diye söylemesi şimdi kolay.
It is easy to say that we mustn't do anything to cause suspicion
Bu yüzden yapmamalıyız.
That's why.
Sanırım beni seviyor ama yapmamalıyız.
I think he loves me, but we mustn't.
İkinci bir hata yapmamalıyız.
We can't afford to make a second mistake.
Yalan söyleyerek yapmamalıyız.
We lie when we shouldn't, and vice versa.
Belki de hemen çocuk yapmamalıyız.
Perhaps we won't have children right away.
hata yapmamalıyız... bu bir savaş kazanmanın tek yolu da daha saldırgan bir politikadır denetimi mutlaka ele almalıyız...
This is a war. The only way we'll win is by assuming the offensive. Positive policing is the answer.
- Demek asla böyle yapmamalıyız.
- You'll never run low.
- Belki de yapmamalıyız.
- Maybe we shouldn't.
- Bunu yapmamalısınız. - Neyi yapmamalıyım?
- You shouldn't do that, you know.
Sence şey yapmamalı mıyız...
Don't you think we ought to...
Yapmamalıyız...
We must not...
Anladınız. Niye yapmamalıyım?
You understood.Why shouldn'tl?
Hayır, bunu yapmamalıyız!
No, we shouldn't do that!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]