Biliyorsun değil mi traduction Espagnol
9,945 traduction parallèle
Biliyorsun değil mi?
Lo sabes, ¿ no?
Sağ kolu olduğumu biliyorsun değil mi?
Sabes que soy como su mano derecha, ¿ verdad?
İkinizin arasında seçim yapmadığımı biliyorsun değil mi?
Sabes que esto no es o tú o él, ¿ verdad?
O hâkimin üzerinde... iyi bir etki bırakman gerektiğini biliyorsun değil mi?
¿ Sabes que tienes que causar una buena impresion en ese juez, cierto?
Dünya'nın arka tarafta olduğunu biliyorsun değil mi Tony?
Sabes que la Tierra está detrás de ti, ¿ cierto, Tony?
Üzerine su eklersen çorba olur biliyorsun değil mi?
Puedes hacerte sopa. Solo añádele agua.
- Neden kimsenin seni sevmediğini biliyorsun değil mi?
¿ Entiendes por qué no le caes bien a nadie? Sí.
Cenaze töreni yapıldı biliyorsun değil mi?
¿ Sabes que hubo un funeral, verdad?
- Uçan bir arabam var biliyorsun değil mi?
Sabes que tengo un coche volador, ¿ no? Eh, sí.
Bir şey görmediğini biliyorsun değil mi?
¿ Sabes que no vistes nada, verdad?
Kardeşim, hepimizin senin yanında olduğunu biliyorsun değil mi?
Oye, hermano, ¿ sabes que todos estamos aquí para ti, verdad?
- İnsanlar asla bunu yapmaz, biliyorsun değil mi?
- La gente nunca hace eso, ¿ sabes? - ¿ Hacer qué?
Eski mahkûmlara kolayca iş vermediklerini biliyorsun değil mi?
Sabes que es difícil conseguir trabajo como ex-convicto, ¿ no?
- Şu an istesem seni tutuklatırım biliyorsun değil mi?
Si quisiera, podría arrestarte ahora.
Smoothie makinesi çaldığı için tutuklandığını biliyorsun değil mi?
¿ Sabes que lo arrestaron por robar una máquina para hacer batidos?
Ash, koridorda Stuart'ın annesiyle yürüyeceğini biliyorsun değil mi?
Ash, sabes que eres el encargado de llevar a la madre de Stuart hasta el altar, ¿ verdad?
Yasal olarak senin gizliliğini korumak zorundayız, biliyorsun değil mi?
Sabe que la ley nos obliga a proteger su anonimato, ¿ verdad?
Bunun yüzünden ayrıldığımızı biliyorsun değil mi?
Tú sabes por qué terminamos, ¿ no?
Bunun ne olduğunu biliyorsun değil mi?
Sabes lo que es esto, ¿ verdad?
Bunun ne anlama geldiğini biliyorsun değil mi?
¿ Entonces, sabes lo que eso significa?
Sana 1781'den sonra olanları soracaklar biliyorsun değil mi?
Sabes que van a preguntarte por los acontecimientos... que ocurrieron luego de 1781.
Bağımsızlık Günü'nü biliyorsun değil mi?
El Día de la Independencia.
O şeyle çok fazla uzaklaşamayacağını... -... biliyorsun değil mi?
No llegarás muy lejos con eso.
Bunların yarısının Treme cadılarından geldiğini biliyorsun değil mi?
¿ Te das cuenta que la mitad de estas cosas vienen de las brujas Treme, verdad?
Bunun "Flooble Kolu" nu tarihe karıştıracağını biliyorsun değil mi?
¿ Te das cuenta de que esto hará obsoleta la palanca flooble?
Bunun "Flooble Kolu" nu tarihe karıştıracağını biliyorsun değil mi?
¿ Te das cuenta que esto volverá a la manivela fooble obsoleta?
Shrimply Pibbles'ın gezegeninde atmosferin % 10'unun eroinden oluştuğunu biliyorsun değil mi?
Sabrá que la heroína constituye el diez por ciento de la atmósfera del planeta natal de Gambita Pibbles.
Adının toz toprak anlamına geldiğini biliyorsun değil mi?
Que le jodan a la Tierra. Sabéis que el nombre del planeta significa barro, ¿ verdad?
Ama aslında bu kitabın ne olduğunu biliyorsun değil mi?
Pero sabes lo que es este libro en realidad, ¿ verdad?
At o, biliyorsun değil mi?
Sabes que era un caballo, ¿ verdad?
Meleklerin hepsi iyi değil biliyorsun değil mi?
No todos los ángeles son buenos.
Kalp sorunum olduğunu biliyorsun değil mi?
Oh, cielos. Je. Sabes que tienes una enfermedad del corazón, ¿ no?
Keşfetmeyi biliyorsun değil mi?
Pero usted sabe como adivinar, es eso cierto?
Anlaşmamızı biliyorsun değil mi?
Usted recuerda nuestro trato, ¿ eh?
Nereye gidilecegini, nasil ulasilacagini tam olarak biliyorsun degil mi?
Sabes exactamente adónde ir y como llegar hasta allí, ¿ no?
- Bunun yasak olduğunu biliyorsun, değil mi?
Sabes que eso está prohibido, ¿ eh?
Kurşunu bırakmayı biliyorsun, değil mi?
Vamos a dejar la bala, ¿ vale?
Kimin gibi konuştuğunu biliyorsun, değil mi?
Usted sabe que usted suena como, ¿ verdad?
- Artık neyi temsil ettiklerini biliyorsun, değil mi?
- Sabes lo que representa, ¿ no?
Bunun ne demek olduğunu biliyorsun, değil mi?
Y sabes lo que eso significa, ¿ verdad?
Nişanlı olduğumu biliyorsun, değil mi?
¿ Sabes que estoy comprometido, cierto?
- Senden nefret ediyorum. Bunu biliyorsun, değil mi?
Te odio, y lo sabes.
Seni duyamadıklarını biliyorsun, değil mi?
Sabes que no te oyen, ¿ verdad?
Oyunu biliyorsun, değil mi?
Sabes cómo es el juego, ¿ verdad?
Hiç zamanı değil. Biliyorsun, programım başlamak üzere.
No es buen momento ahora que mi programa saldrá al aire.
Arkandayım biliyorsun, değil mi?
Sabes que tienes mi apoyo, ¿ verdad?
O amblemi yapmak için çok uğraştım biliyorsun, değil mi?
¿ Sabes que me tomó mucho trabajo hacer ese símbolo, cierto?
Eğer Flash'ın yardımcısı olacaksak sanırım CrossFit'e falan katılmamız gerekecek biliyorsun, değil mi?
Oye, si vamos a ser compañeras de Flash, probablemente deberíamos entrar al Gimnasio, ¿ no crees?
Bunu biliyorsun, değil mi?
Lo sabes, ¿ verdad?
Orjinal aramayı sildiklerini biliyorsun değil mi?
- ¿ Sabes que quizás lo borraron todo?
Kızım Sara, o, geri döndü ama, biliyorsun tamamen değil.
Mi hija, Sara, ha regresado pero, ya sabe, no es igual.
değil mi 44479
degil mi 350
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil misin 154
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
degil mi 350
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil misin 154
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil misiniz 34
değil mi evlat 40
değil mi hayatım 33
değil mi jack 21
değil miyiz 24
değil mi oğlum 33
değil mi kaptan 17
değil miydi 73
değil mi beyler 17
değil mi joe 23
değil mi evlat 40
değil mi hayatım 33
değil mi jack 21
değil miyiz 24
değil mi oğlum 33
değil mi kaptan 17
değil miydi 73
değil mi beyler 17
değil mi joe 23