Bu çok traduction Espagnol
158,577 traduction parallèle
Bu çok üzücü.
Eso es muy triste.
Bu... Bu çok saldırgan bir konuşma şekli, Emily.
Ese... ese es un lenguaje muy agresivo, Emily.
Bu çok mantıklı.
Tiene sentido.
- Bu çok acı veriyor.
- Qué doloroso.
- Bu çok açık.
- Eso está muy claro.
Bu çok adil.
Me parece justo.
Bu çok çılgınca.
Eso es una locura. Claro que...
Ben... İtiraf etmeliyim ki bu çok zorlu bir öğrenme süreciydi.
Debo admitir que ha sido... un ajuste con una escarpada curva de aprendizaje.
Bu çok kötü bir fikir.
- que es muy mala idea.
Bu çok önemli bir soru Amy.
Es una pregunta muy importante, Amy.
Bu çok feci, değil mi?
Esto es malo, ¿ verdad?
Bu çok çok kötü oldu.
Esto es muy muy malo.
Aslında bu çok çok iyi.
En realidad, es muy muy bueno.
Bu çok kötü.
Esto es muy malo.
- Bu çok cömertçe!
- ¡ Eso es muy generoso!
Sanırım ama istemiyorum. Bu çok önemli.
Supongo, pero no quiero hacerlo.
Bu sektörde genelde herkes kendi başının çaresine bakar ve neredeyse her zaman bir adam sana kıçın çok büyük derken aynı zamanda onu ellemeye çalışır.
Normalmente, en esta industria, cada uno se defiende como puede y casi siempre hay un hombre diciéndote que tienes el culo gordo mientras trata de restregarse contra él.
Müvekkilim bu bilgiyi geç verdiği için pişman ve çok üzgün.
Mi cliente se arrepiente de no haber entregado esta información antes y, por ello, lo siente mucho.
- Bu iş çok kötüye gidebilir.
- Esto podría ponerse feo.
Daimi, acıklı ve umutsuz bir durum bu çünkü çok güzel bir kız ve ben yani Beocca onun için büyük bir ağabey gibiyim.
Es constante y es patético y desesperado porque... Bueno, ella es linda y yo soy, Beocca... un hombre lo suficientemente mayor para ser su... hermano muy mayor.
Bu kişi Lord Uhtred. Yaşadığın yere pek çok iyi Dan'ı yollamıştır.
Él es el señor Uhtred, que ha enviado a un buen número de daneses al lugar donde vives.
Uhtred nasıl oluyor da bu sokakları çok iyi biliyorsun?
Uhtred, ¿ por qué conoces tan bien estas calles?
Çarkçılarla ilgili bir şey bu, çok kendini beğenmişler.
Ese es el tema sobre los Mecas, son muy vanidosos.
Bu benim için çok iyi çünkü tüm paramı geri kazanmak istiyorum.
Lo que es bueno para mí, porque planeo recuperar todo mi dinero.
Bu sembol ve sokağın altında diğer keşfettikleriniz. Bu kombinasyonu daha önce gördüm. Çok yetenekli bir mühendisin çalışmalarında mimar ve şehir planlamacısıydı.
Una vez leí algo de un oficial colonial, sin nombre, que describía una visita al taller de Banneker en Maryland en 1777.
Bu savaşa yeni başlayan bir gruba göre, çok iyi iş çıkarttık bu gece.
Esto es en verdad una piedra fundamental en la guerra contra el mal.
Kimse onu çok laf ediyor diye suçlayamazdı. Ancak harekete geçtiği zaman bu seyri güzel bir şeydi.
Nadie jamás lo acusaría de hablar demasiado, pero cuando entraba en acción, era algo hermoso de contemplar.
Bu kolay olabileceği gibi çok acı verici de olabilir.
Puedo hacer que esto sea bien sencillo, o muy pero que muy doloroso.
Birden çok strigoi'yi yok etmenin en kolay yolu bu.
Es la manera más fácil de eliminar múltiples strigois.
Başkan bu durumu çok ciddiye alıyor.
El presidente se lo está tomando muy en serio.
Açıkçası bu, Tom'la ben Beyaz Saray'a gelmeden çok önce de beni derinden rahatsız eden bir meseleydi.
Sinceramente, esto es algo que me preocupaba profundamente mucho antes de que Tom y yo terminásemos en la Casa Blanca.
Bu benim için cevaplaması çok zor bir soru.
Es una pregunta muy difícil de responder para mí.
Evet, bu ekonomi için çok iyi olabilir ama senin ya da ailen için değil.
Eso puede ser genial para la economía, pero no para usted... o para su familia.
Bu taslağı Senato'da yok edebilsen bile çok daha büyük önceliklerimiz var.
Incluso si consigues matar a este proyecto de ley, tenemos prioridades mucho mayores...
Var ama gelmen için Beyaz Saray'a giriş izni alman lazım, bu da çok fazla açıklama gerektirir.
Tengo, pero eso requeriría conseguirte autorización de la Casa Blanca, y eso requeriría de mucha explicación.
Bu taslak elbette ki benim için çok önemli ama elimden gelen...
Obviamente, este proyecto de ley es muy importante para mí, pero, lo mejor qué puedo hacer...
Massachusetts'te bu dava için ön saflarda savaştım. Burada da savaşmaktan çok memnun olurum - ama arkamızda bir itici güç olduğunda.
Sabe, yo defendí este esfuerzo en Massachusetts, y estaría encantada de ir a la carga aquí, si y cuando tengamos el impulso.
İnsanların hayatlarıyla siyasetçilik oynamak istiyorsan seve seve şu koridordan gidip basının karşısına çıkar, ona en çok ihtiyacımız olan bu günlerde adalet sistemimizi rehin tutmaya çalıştığını... tüm dünyaya duyururum.
Y si está dispuesto a jugar a la política con la vida de la gente, confíe en mí... estoy más que dispuesto a recorrer ese pasillo hasta mi sala de prensa y a ponerle en evidencia delante de todo el mundo por intentar secuestrar nuestro sistema judicial cuando más lo necesitamos.
Her bir öğrenciye kapsamlı bir eğitim sunmaya çabalarken şimdi her zamankinden de çok fark ediyorum ki bu işin başında ehil ve tutkulu birine ihtiyacımız var.
Y mientras nos esforzamos para crear una educación realmente comprensiva para cada estudiante de los Estados Unidos, me doy cuenta, ahora más que nunca, de que necesitamos a alguien capaz y apasionado para liderar la carga.
Bu senin için çok önemli, biliyorum.
Sé lo importante qué es esto para ti.
Çok fazla dosya olduğu için izlerini silen kişi her kimse bu işlemi son birkaç ay boyunca ufak ufak yapmış.
Debido a que había tantos archivos para empezar, quien ha estado cubriendo sus huellas ha ido borrando en pequeños lotes en los últimos meses.
Bu işi çözmeye çok yakınız.
Creo que estamos muy cerca de tronar esta cosa.
Bu işi çözmeye çok yakınız.
Creo que estamos realmente cerca de resquebrajar esto.
Savaşta olduğumuzu düşünmeyebilirsin ama öyleyiz ve bu haberi yayımlarsan kazanmamız çok daha zorlaşacak.
Bueno, puede pensar que no estamos en guerra, pero le prometo que lo estamos y si publica ese artículo, va a hacer mucho más difícil que ganemos.
Bu kız çok tatlı.
Es adorable.
Bu... bu... çok olmuş.
Esto... esto... esto es demasiado.
Çok beğendim ve bu.
A mí me gusta. Y esto.
Bu çocuk yiyecekle çok karmaşık bir ilişki geliştirdi.
Ese niño desarolló una relación complicada con la comida.
Bu küvete dergilerden ziyade, seninle girmeyi daha çok tercih ederim.
Preferiría meterme en esta bañera contigo antes que con estas revistas.
Bu posteri çok seviyorum.
Me encanta ese póster.
Çok kötü bir düşünce bu.
Es una idea malísima.
bu çok güzel 567
bu çok iyi 411
bu çok üzücü 63
bu çok zor 90
bu çok iyiydi 76
bu çok iyi olur 37
bu çok hoş 216
bu çok heyecan verici 50
bu çok korkunç 105
bu çok fazla 165
bu çok iyi 411
bu çok üzücü 63
bu çok zor 90
bu çok iyiydi 76
bu çok iyi olur 37
bu çok hoş 216
bu çok heyecan verici 50
bu çok korkunç 105
bu çok fazla 165
bu çok doğal 48
bu çok para 46
bu çok doğru 46
bu çok ilginç 132
bu çok güzeldi 52
bu çok kötü oldu 29
bu çok eğlenceli 50
bu çok komik 209
bu çok saçma 642
bu çok kötü 494
bu çok para 46
bu çok doğru 46
bu çok ilginç 132
bu çok güzeldi 52
bu çok kötü oldu 29
bu çok eğlenceli 50
bu çok komik 209
bu çok saçma 642
bu çok kötü 494
bu çok kolay 78
bu çok önemli 351
bu çok iğrenç 62
bu çok tuhaf 143
bu çok tehlikeli 167
bu çok gülünç 58
bu çok basit 58
bu çok garip 190
bu çok aptalca 126
bu çok komikti 16
bu çok önemli 351
bu çok iğrenç 62
bu çok tuhaf 143
bu çok tehlikeli 167
bu çok gülünç 58
bu çok basit 58
bu çok garip 190
bu çok aptalca 126
bu çok komikti 16