Ben de oradaydım traduction Français
523 traduction parallèle
- Kurtardı diyorum, ben de oradaydım. - O konuya girmeyelim gene.
C'est vrai, j'étais là Ne recommencez pas avec ca
- Ben de oradaydım. Kendim satın alacaktım.
- J'essayais de l'acheter moi-même.
Evet öldüğü akşam ben de oradaydım.
Oui. C'est comme ça que Jenny s'est tuée.
Ben de oradaydım, unuttun mu?
J'étais là, tu te souviens?
Ben de oradaydım hatırladın mı?
J'y étais, moi.
ben de oradaydım.
Je connais. C'est très joli.
Sen Dachau'ya giderken, ben de oradaydım.
Quand tu es arrivé à Dachau, j'étais là moi aussi.
Hayır, babam öldürdü. Ama ben de oradaydım.
- C'est mon père qui l'a tué.
- İkinci değil, beşinciydi. Ben de oradaydım.
J'y étais.
- Evet, oradaydım. Ben de oradaydım!
- Oui, j'étais là.
Şey, Dee, banka oradaydı ben de oradaydım, ve orada başka pek kimse yoktu ve yapılması gereken şey gibi geldi.
Dee, la banque était là et... j'étais là et... personne d'autre n'était là... et ça m'a paru naturel.
Ben de oradaydım.
J'y étais aussi.
Ben de oradaydım, unuttun mu?
J'y étais, tu te souviens?
Ben de oradaydım teğmen.
J'y étais, inspecteur.
- İyi ama davet ederken ben de oradaydım.
J'étais là quand il nous a invités.
Stones konserinde bu adam ilk öldürüldüğünde ben de oradaydım, biliyor musun?
J'étais au concert des Stones lorsque ce type a été tué.
"O gün ben de oradaydım" diyebileceksiniz.
"Ce jour la j'y étais."
Ben de oradaydım, hatırladın mı?
J'étais là, vous vous en souvenez?
"O gece ben de oradaydım, Arthur'la, Kralla birlikteydim."
"J'étais présent, cette nuit-là, aux côtés d'Arthur."
- O, onu öldürdüğünde ben de oradaydım.
- J'étais là quand elle l'a tué. - Qui ça, "elle"?
Ben de oradaydım Wesley. Tam orada oturuyordum.
J'ai vu ça de mes propres yeux, Wesley.
Yani temmuzda ben de oradaydım!
Signe de dignité.
- Ben de oradaydım, bunun için yapıyorum.
Parce que j'étais là.
Olay olduğunda ben de oradaydım!
J'étais là quand c'est arrivé!
- Brian, ben de oradaydım.
Je t'ai vu partir avec cette femme.
Ben de oradaydım, ama...
J'étais là. Mais...
Ben de oradaydım. Tamam.
J'étais là quand c'est arrivé.
Ben de oradaydım, unuttun mu?
J " étais là.
Ben de oradaydım.
J'étais là.
İstediğiniz kadar gülün ama o gerçekten oradaydı, ben de oradaydım ve gerçekti.
Allez-y, riez tant que vous voulez, mais il était là, et j'étais là et il est très réel.
.. O meşhur matinede ben de oradaydım..
J'ai vu cette représentation.
Ben de oradaydım.
J'y étais.
Ben de oradaydım, hatırlıyor musun?
J'étais là.
Ben de oradaydım.
J'étais la ce jour.
Data, ben de oradaydım başlangıçta, Omicron Theta'da.
Data, j'étais là depuis le début sur Omicron Thêta.
- Biliyorum. Ben de oradaydım.
Je sais.
Sanki bir tek ben vardım. Siz de oradaydınız.
Vous étiez là aussi.
Ben iki gün önce oradaydım. Deniz cihazını uzaktan kumanda ile bitirmek için.
J'y suis allé il y a deux jours, pour vérifier de visu les informations transmises par la station orographique.
Ondan sonraki 11 ayı ıslahevinde geçirdin sayende ben de oradaydım.
Ca prouve quoi?
İyi ki ben oradaydım, yoksa şu an bir Alman hapishanesinde dayak yiyor olurdun.
Sans moi, vous seriez dans une prison de la VoPo, les tripes à l'air.
Ben bir süredir oradaydım.
J'ai déjà fait un peu de prison.
Ben oradaydım. Kendi gözlerimle gördüm.
J'ai tout vu de mes yeux...
Köpek yavrusu gibi peşlerinden gideyim diye Suriye Valisi yapılmadım ben. İmparatorum için tetikte durmak için oradaydım, bunu biliyorlardı.
Je n'avais pas été nommé gouverneur de Syrie pour suivre le mouvement comme un toutou, mais pour être le chien de garde de l'empereur et ils le savaient.
Oradaydım. " Bugün ben de şöyle diyorum Biz halkız.
J'y étais. " Aujourd'hui, moi je vous dis... nous sommes le peuple.
Çünkü ben de oradaydım. Dışarıda.
Des reptiles.
Keşke ben de inansaydım ama oradaydım.
J'aimerais bien moi aussi, mais j'y étais.
Ben de yaşlı bir kadının seyahat yardımcısı olarak oradaydım.
Bref, nous nous sommes rencontrés et ça a été le coup de foudre.
Ben de oradaydım. - Nerede?
J'y étais.
Ben Pleiku'da çok güzel biriyle krem sosu yaparken Charlie birden ortaya çıkıp kızın mutfağını bastığında da oradaydım.
Et j'étais là, faisant réduire une sauce crème avec un beau brin de fille de Pleiku, quand les viets sont sortis de nulle part et ont tendu une embuscade dans sa cuisine.
Her şeyi oradaydı, ben de aldım.
Tout était là, j'ai tout pris.
Ben de gördüm. Oradaydım ve gördüm!
Moi aussi, je l'ai vu, madame Cooper.
ben de seni seviyorum 508
ben de seni özledim 83
ben de seni 212
ben de memnun oldum 71
ben de 4552
ben de istiyorum 74
ben de öyle 1115
ben de senin 21
ben de gidiyorum 77
ben de seninkini 17
ben de seni özledim 83
ben de seni 212
ben de memnun oldum 71
ben de 4552
ben de istiyorum 74
ben de öyle 1115
ben de senin 21
ben de gidiyorum 77
ben de seninkini 17