Bu sadece bir rüya traduction Français
92 traduction parallèle
Bu sadece bir rüya. Korkacak hiçbir şey yok.
Ce n'est qu'un rêve sans danger.
Sana gördüğüm rüyayı anlatmıştım ama sanırım bu sadece bir rüya değil.
Je t'ai raconté mon rêve, mais est-ce bien un rêve?
Bu sadece bir rüya.
- C'est un rêve.
Tabii bu sadece bir rüya.
Ce n'est qu'un rêve, bien sûr.
Bu sadece bir rüya.
Ce n'est rien, va... ce n'est qu'un rêve.
Çok etkilenmiş olmalısın, ama bu sadece bir rüya.
Ça a dû te faire de l'effet, mais ce n'était qu'un cauchemar.
Bu sadece bir rüya!
C'est un cauchemar!
Bu sadece bir rüya, gerçek değil.
C'est un cauchemar, tout ça n'existe pas.
Peki "bu sadece bir rüya, kafana takma" ya ne oldu?
Que fais-tu du : "Ce n'est qu'un rêve, ne t'inquiète pas"?
Bu sadece bir rüya.
C'était juste un rêve.
Annemle senin bunu nekadar çok istediğnizi biliyorum ama bu sadece bir rüya.
- Qu'est-ce que tu racontes? Je sais que maman et toi voulez absolument que j'y aille, mais ce n'est qu'un rêve.
Bu sadece bir rüya, değil mi?
C'est un cauchemar dites?
Bir rüya gördün, bir kabus, ve bunu sadece bu dava duygularını kışkırttığı için gördün, ancak sonuçta bu sadece bir rüya.
Tu as fait un rêve, un cauchemar, à cause des émotions que cette affaire provoque en toi, - mais ce n'est qu'un rêve.
Bu sadece bir rüya.
C'est seulement un rêve.
- Bu sadece bir rüya. - Doğru.
C'était un rêve.
— Bu sadece bir rüya.
T'es toujours sur la croix.
Bu sadece bir rüya. Rüya görmüyorsun.
Vous ne rêvez pas.
Bu sadece bir rüya, rüya!
C'est juste un reve. Un reve
Korkunç bir şey. Derinlerden yukarıya doğru pençeleriyle hareket ediyor. - Bu sadece bir rüya.
D'horrible grouillant dans les profondeurs, s'agrippant pour remonter.
Annie, bu sadece bir rüya, uyan.
Penny, réveille-toi! Ce n'est qu'un rêve.
- Bu sadece bir rüya.
- C'est un rêve.
Bu sadece bir rüya mıydı? Tanrı seni korusun Florida!
Dieu bénisse la Floride!
Bu sadece bir rüya.
- Ce n'est qu'un rêve.
Ama bu sadece bir rüya, değil mi?
Mais ce n'était qu'un rêve?
Bu sadece bir rüya değil!
C'est pas juste un rêve!
Bu sadece bir rüya.
Ceci n'est qu'un rêve.
Bu sadece bir rüya.
Ce n'est qu'un rêve.
Giderim ama bana sadece bir şey söyle... sen ve ben burada gerçekten bulunuyor muyuz, yoksa bu da mı bir rüya?
Je m'en vais, mais dites-moi... si nous sommes vraiment ici, vous et moi. Ou si je rêve?
Ama anlarsınız ya, o sadece küçük bir kız. Bu da sadece bir rüya.
Mais ce n'est qu'une petite fille, voyez-vous, et ce n'est qu'un rêve.
Bu gerçek olamaz. Sadece bir rüya...
Des faits similaires eurent lieu plus tard, qui firent trembler de peur les Shogûns au pouvoir.
Güneşin altındaki bu hayat, sadece bir rüya mı yoksa...
La vie sous le soleil n'est-elle pas qu'un rêve?
Bir rüya gördün, hepsi bu. Sadece kötü bir rüya.
Tu as fait un cauchemar.
Judah Rosenthal'ın hayırsever çabalarıyla hepimiz gurur duyuyoruz. Ona, önce hastane ve sağlık merkezi, son olarak da bu yıla kadar sadece bir rüya olan optalmoloji bölümü için yaptığı çalışmalardan ötürü minnettarız.
Nous sommes tous très fiers des activités philanthropiques... de Judah Rosenthal, de ses heures à la campagne de souscription de l'hôpital, du nouveau centre médical, et maintenant, de l'aile d'ophtalmologie, qui,
hepsi bu. Sadece bir rüya.
Juste un rêve...
Bu sadece lanet olası bir rüya.
C'est un rêve à la con.
Sadece bir rüya bu!
C'EST UN RÊVE!
Bu, çok gerçekti. Sadece bir rüya değildi.
Plus qu'un rêve.
Bu sadece kötü bir rüya.
Ce n'est qu'un mauvais rêve.
Bu sadece bir rüya baba.
Ce n'était qu'un rêve, papa.
Bu sadece kötü bir rüya.
C'est un cauchemar, c'est tout
Bu gerçekten oldu mu? Yoksa sadece muhteşem bir rüya mıydı?
C'est bien arrivé ou était-ce un rêve merveilleux?
Bu imkânsız, korkunç bir rüya değil sadece.
- alors je suis fou. - tu n'es pas fou.
Bu sadece bir rüya, değil mi?
"METTRE LA MAIN ICI."
Bu sadece bir rüya.
C'est juste un rêve.
Yakında, bu sadece kötü bir rüya gibi gelecek.
Partons et laissons ce cauchemar.
Sadece bir rüya, rüya görüyorum. Bu bir rüya.
Je ne fais que rêver.
Bu sadece kötü bir rüya. Bu sadece kötü bir rüya.
C'est juste un mauvais rêve, c'est juste un mauvais rêve...
Bu sadece kötü bir rüya.
C'est un mauvais rêve.
Gördüğün bu rüyaların sadece sıradan bir rüya olabileceği hiç aklına geldi mi?
MOHINDER SURESH CHENNAI, INDE As-tu pensé que tes rêves ne sont peut-être que des rêves? Impossible.
her zaman dediğin gibi... bu ay, sadece bir ay değil, benim için gönderdiğin bir rüya.
Comme tu le dis toujours je suis un rêve.. .. qui atteindra les étoiles et la lune. Ce soir je suis allé jusqu'aux étoiles et au-delà.
Bak sana ne diyeceğim. Sadece bir rüya bu.
Je vais te dire quelque chose, ce n'est qu'un rêve,
bu sadece bir oyun 48
bu sadece başlangıç 61
bu sadece 212
bu sadece bir başlangıç 18
bu sadece bir formalite 16
sadece bir rüya 26
sadece bir rüyaydı 20
bir rüya gördüm 33
bir rüya 25
bu sabah 343
bu sadece başlangıç 61
bu sadece 212
bu sadece bir başlangıç 18
bu sadece bir formalite 16
sadece bir rüya 26
sadece bir rüyaydı 20
bir rüya gördüm 33
bir rüya 25
bu sabah 343
bu sabah nasılsın 16
bu sana 142
bu şarkı 23
bu saçmalık da ne 22
bu sana ders olsun 23
bu saçmalık 450
bu sayede 46
bu saatte 37
bu saatte mi 92
bu şartlar altında 79
bu sana 142
bu şarkı 23
bu saçmalık da ne 22
bu sana ders olsun 23
bu saçmalık 450
bu sayede 46
bu saatte 37
bu saatte mi 92
bu şartlar altında 79
bu sabah geldi 27
bu sahte 24
bu saçma 71
bu sanki 45
bu sana bağlı 53
bu sabah mı 20
bu sayılmaz 22
bu sana kalmış 47
bu şaka değil 41
bu şahane 17
bu sahte 24
bu saçma 71
bu sanki 45
bu sana bağlı 53
bu sabah mı 20
bu sayılmaz 22
bu sana kalmış 47
bu şaka değil 41
bu şahane 17