Bu şaşırtıcı traduction Français
908 traduction parallèle
Bu şaşırtıcı değil mi Henry, Bu sargılar içinde burada yatan yapay bir insan beyni?
N'est-il pas incroyable que dans ce crâne repose un cerveau humain créé artificiellement?
Bu şaşırtıcı dönüşüme ne sebep oldu?
À quoi devez-vous ce changement?
Nasıl kaybolacağımı unuttum. Aman tanrım! Bu şaşırtıcı.
Mais enfin, c'est scandaleux!
Bu şaşırtıcı şeyi nasıl çıkartıyoruz, oğlum?
Comment ça s'enlève?
Bu şaşırtıcı değil, yıllardır gözü bozuktu.
Sa vue baissait depuis longtemps.
- Bu şaşırtıcı bir durum Bayan Holmwood.
- C'est troublant.
Evet, bu şaşırtıcı değil mi? bu iğrenç şeylerden nasıl lezzet alabilirsin?
Comment se fait-il que tu aimes ces choses infectes?
Şimdi dostlar, bu tarafa gelirseniz tüm zamanların en şaşırtıcı... en hayret verici canlı hilkat garibesini göreceksiniz.
À présent, si vous voulez bien me suivre, vous allez voir la plus extraordinaire, la plus monstrueuse créature de tous les temps.
- Merhaba, çocuklar. - Bu okulun para kaybetmesi şaşırtıcı değil.
Si on périclite, c'est à cause de vos retards!
Bu çok şaşırtıcı ve inanılmaz, ama...
C'est curieux et incroyable, mais...
Her yerde bu adamın şaşırtıcı hikayeleri anlatılıyordu.
Partout, j'ai entendu les récits les plus fous de ses aventures.
Frank, bu görünmezlik kadar şaşırtıcı... birden koku alma duyum arttı.
Tu sais, Frank... c'est surprenant comme l'invisibilité intensifie l'odorat.
Bu, şaşırtıcı değil.
Rien d'étonnant à cela.
Bu kitap, bugüne dek okuduğum... en şaşırtıcı deneyleri ihtiva ediyor.
Ce livre récapitule les expériences les plus incroyables qui soient.
Annem şaşırtıcı haberler aldı, hepsi bu.
Maman a entendu une nouvelle surprenante...
Ben de bu sabah şaşırtıcı haberler aldım. Gerçekten mi?
J'ai entendu une nouvelle aussi.
Karım bu konu hakkında şaşırtıcıydı.
Mon épouse a été merveilleuse avec nous.
Bu durumda olduğunu görmek şaşırtıcı oluyor.
Ca fait drôle de le voir dans cet état.
Bu kadar gözlem, bu kadar maharetli çalışmaya rağmen hatalı bir sonuca varılması şaşırtıcı.
Il est impossible d'être aussi subtil, observateur et fin.. .. et d'aboutir... à une erreur.
- Bu gerçekten şaşırtıcı.
- C'est incroyable.
Hayli şaşırtıcı mesajını bu sabah aldım. Her şeyi bir kenara bırakıp buraya geldiğimi söyleyeyim.
Dès que j'ai reçu votre message, je suis venu.
Cevizin insan beynine bu kadar benzemesi çok şaşırtıcı.
C'est étonnant à quel point les circonvolutions d'une noix ressemblent à celle du cerveau.
Ama bu kadar çabuk harekete geçmesi biraz şaşırtıcıydı.
C'était un choc de découvrir qu'il avait agi si vite.
Sönderby gibi tecrübeli bir şefin intihardan farksız bu duruma engel olmaması şaşırtıcı.
"Comment un chef d'orchestre comme Sönderby " n'a-t-il pas empêché ce suicide inutile?
Şaşırtıcı bir dönüşüm bu Richard.
La transformation est saisissante.
Bu özel yayını sizlere, şaşırtıcı fenomendeki en son bilgileri vermek üzere sunuyoruz :
Voici une émission spéciale pour vous donner les dernières informations sur un événement incroyable :
Gerçek bir casusluk olayını anlattığını iddia eden ve eski bir Alman askeri ataşesi tarafından yazılan bu kitap şaşırtıcı bir vakanın detaylarını ortaya koyuyor ve 1944 yılında Majestelerinin Türkiye Büyükelçiliği'nde Normandiya Çıkartması'nın planları da dahil yüzlerce gizli sırrın çalınarak Almanlara iletildiğini anlatıyor.
Ce document prétend être une réelle description de l'espionage écrit par un ancien attaché militaire allemand il révèle des détails fracassants sur un cas qui eu lieu à l'ambassade Turque de sa Majesté, en 1944 et dans lequel une centaine de documents top secrets de la Normandie furent volés et transmis aux allemands.
Maria, bu kadar ortak noktamız olması şaşırtıcı.
Maria, c'est étonnant, tout ce que nous avons en commun.
Bütün okumalarına rağmen bu kadar az anlaman şaşırtıcı.
Vous lisez, mais vous ne comprenez pas grand-chose.
Gerici olabilirim, fakat bu, kesinlikle çok şaşırtıcı.
- Je suis peut-être réactionnaire, mais je trouve cette intimité stupéfiante.
Bu gece burada herhangi birisi tarafından yapılmış komik, yaratıcı ya da şaşırtıcı bir tane şey söyle.
Cite-moi un seul mot dit ce soir... qui ait été amusant, inattendu, original...
Beni şaşırtıyorsun Ethan... Nasıl bu kadar zaman hayatta kalabildin?
C'est un miracle que vous soyez encore vivant.
Bu çok şaşırtıcı.
C'est incroyable!
- Bu kararsızlık çok şaşırtıcı.
C'est incroyable!
Dün akşam oldukça huzursuzdu ama bu hiç de şaşırtıcı olmadı.
Elle était hystérique, mais ce n'est guère surprenant.
Tabii, elbette. Bu seni neden şaşırtıyor.
Bien, c'est une autre façon de le dire.
Gülünçsünüz. Şaşırtıcı özelliklerinizden birisi bu galiba.
Cela semble être un de vos traits de caractére.
Bu trajik olay, şaşırtıcı derecede çabuk gelişti.
Tout s'est passé très vite.
Bu şaşırtıcı.
Non.
Bu sizin Kaptan Crane bu boyuttaki bir görev için şaşırtıcı derecede genç.
Votre ami, Ie commandant Crane, est bien jeune pour un si haut poste.
Bu en karmakarışık en mantıksız. En kafa karıştıran, en heyecan verici. En şaşırtıcı, en sarhoş edici.
C'est vraiment, il faut bien avouer, la plus illogique, la plus imprécise, la plus renversante ainsi que la plus compliquée des choses...
Çok şaşırtıcı şeyler oluyor. Bu büyük bir gizem, evladım.
Ha, tout cela m'intrigue, c'est un grand mystère, mon garçon, venez...
İşte bu gerçekten şaşırtıcı!
Là, c'est vraiment déconcertant!
Kesinlikle şaşırtıcı Konfiçyus bile bu gördüklerime yorum getiremez.
- Incroyable, absolument incroyable. Même Confucius ne pourrait commenter ce que j'ai vu.
- Şu zamanlarda bu çok mu şaşırtıcı?
- Est-ce surprenant?
Ama bu kadarını yapabilmiş olmanız bile şaşırtıcı.
Ce que vous avez fait est stupéfiant.
Bu hiç şaşırtıcı değil.
Cela ne m'étonne pas.
Bu gösterilerdeki şaşırtıcı ittifak Fransız kamuoyu üzerinde belirgin bir etki yarattı..
Il est hors de doute que la surprenante unanimité de ces démonstrations a influencé des larges parties de l'opinion publique française.
Onların bu kadar çabuk geri gelmesi şaşırtıcı.
Surprenant comme tout revient rapidement.
Fakat bu çok şaşırtıcı!
C'est incroyable!
İşte bu çok şaşırtıcı.
C'est surprenant.
şaşırtıcı 184
şaşırtıcı değil mi 16
bu sabah 343
bu sabah nasılsın 16
bu sana 142
bu şarkı 23
bu saçmalık da ne 22
bu sana ders olsun 23
bu sadece bir oyun 48
bu saçmalık 450
şaşırtıcı değil mi 16
bu sabah 343
bu sabah nasılsın 16
bu sana 142
bu şarkı 23
bu saçmalık da ne 22
bu sana ders olsun 23
bu sadece bir oyun 48
bu saçmalık 450
bu sayede 46
bu saatte 37
bu saatte mi 92
bu sadece başlangıç 61
bu şartlar altında 79
bu sadece 212
bu sabah geldi 27
bu sadece bir rüya 16
bu sahte 24
bu sadece bir başlangıç 18
bu saatte 37
bu saatte mi 92
bu sadece başlangıç 61
bu şartlar altında 79
bu sadece 212
bu sabah geldi 27
bu sadece bir rüya 16
bu sahte 24
bu sadece bir başlangıç 18
bu saçma 71
bu sanki 45
bu sadece bir formalite 16
bu sana bağlı 53
bu sabah mı 20
bu sayılmaz 22
bu sana kalmış 47
bu şaka değil 41
bu şahane 17
bu savaş 27
bu sanki 45
bu sadece bir formalite 16
bu sana bağlı 53
bu sabah mı 20
bu sayılmaz 22
bu sana kalmış 47
bu şaka değil 41
bu şahane 17
bu savaş 27