Bu sayede traduction Français
2,602 traduction parallèle
Bu sayede beni hiç unutmazsın.
Comme ça tu m'oublieras jamais.
Devlet için bazı tehlikeli işler yapıyorum, bu sayede kimsenin gözü üzerimde olmuyor.
J'ai pu faire des choses dangereuses pour l'oncle Sam dans tout le pays.
Belki Simmons O'nu bu sayede tanıyordur.
Simmons a pu le rencontrer par ce biais.
Bu sayede bulduk onu.
On l'a eu comme ça.
- Bu sayede plak kontratı elde edeceğim.
Alors je veux un contrat d'enregistrement.
Bir şarkı bulun ve bu sayede belki şarkının sözleri konuşmaya başlamanıza yardımcı olur.
pourquoi ne pas trouver une chanson et voir si les paroles ne peuvent pas vous aider à commencer un dialogue?
Bu sayede yakınlaştık, değil mi?
Ça créé un lien, non?
... ki bu sayede bahse girmeyeyim ki bu da onun istediği?
Pour que je laisse tomber... et c'était son but.
Güvenliğin devriyeye çıkmasını beklediler ki bu sayede koridorun kapısını levyeyle açabilsinler. İçeri girerler, aynı yoldan yürürler. Tamam.
Ils ont attendu que le garde fasse son tour, ont forcé la porte du fond, sont rentrés et aussi sortis par là.
IP adresinde bir üçkağıtçılık yapıyor- - bu sayede gerçek IP adresini sahte olanıyla gizliyor.
Il masque son adresse IP avec une fausse.
Şifreleme, bilgisayarın, hepsinin aynı kişi olduğunu düşünmesini sağlıyor ki bu sayede bu simgeleri anlık görelim ve kaybolsunlar.
L'ordinateur croit que c'est la même personne, et les icônes apparaissent au hasard.
Neden, bu sayede kedi kavgası seyredebilesin diye mi?
- Pour que tu te rinces l'oeil?
Bence, sen ve ben, karşılıklı faydalanabileceğimiz bir anlaşmaya varmak adına biraraya gelmeliyiz. Bu sayede Marty'nin konuştukları unutulsun.
Je pense qu'on devrait peut-être se rencontrer pour concocter un marché mutuellement bénéfique, et que Marty emporte ses secrets dans la tombe.
Pasaport ayarlayacağım bu sayede ülkeden çıkabilir ve davamıza hizmet edebilesin.
Tu auras un passeport, pour quitter ce pays et rejoindre notre cause.
İşte bu sayede bu ülke hala 1 numara.
Voilà pourquoi ce pays est joujours numéro 1.
Ben de bu sayede, seni ağlarken görmenin keyfini çıkaracağım.
Et moi, je me farcirai tes pleurnicheries. Ça va être le pied.
Bu sayede, şuradaki güzel hayvanlar senin kafanı kopartırlarken olayı Morgan Freeman anlatıyor gibi olacak.
Ce serait marrant d'entendre Morgan Freeman commenter la séquence où tu te fais arracher la tête par ce bel animal.
Yüz kaslarındaki en ufak hareketi bile tespit edebiliyor. Bu sayede stresinin nelere bağlı olduğunu saptayabiliyoruz.
Il mesure le moindre mouvement des muscles faciaux, pour associer le stress à une émotion quelconque.
Bu sayede tetikleyiciye basamaz hale gelir.
De cette façon le suspect n'aura aucune chance d'exploser
Sadece partiyi buraya taşıdığın için teşekkür etmek istemiştim. Bu sayede ben de katılabildim.
Je voulais juste te dire merci beaucoup d'avoir déplacé la fête ici pour que je puisse y être présente.
Bu sayede arayı kapatabilir.
Il pourrait en profiter pour en faire taire plusieurs.
Güdüm çipleri son teknoloji. Özel olarak ortamla ilişkilendirme yazılımına sahipler. Bu sayede...
Les puces de guidages sont à la fine pointe, avec de spéciales modifications du logiciel pour s'assurer...
Bu sayede Anson'ı ortadan kaldırabilirsin.
Tu pourrais ainsi coincer Anson.
Brooklyn'dendi ve bu sayede sertleşeceğimi düşündü. İşe yaramış.
Il était de Brooklyn, il voulait m'endurcir.
Bu sayede pek çok masraftan kurtulduk.
Il nous fait faire des économies.
Bu sayede tanıştık.
On s'est connu comme ça.
Bu sayede yüz yüze konuşabiliriz diye düşündüm.
Ça me permet de te parler en face.
Bu sayede kardesinle kursaginiza iki lokma sokup yasayacak bir yer temin edip, sirtiniza kiyafet alabiliyorum!
Pour que toi et ta sœur ayez de quoi manger un toit pour vivre et quelques vêtements sur le dos!
Bu sayede süresiz izne çıkmış oldu.
Disons que, grâce à son congé sabbatique,
Bu sayede cepheye gitmedi.
Ça lui a évité les tranchées.
Bu sayede ulusal yayına çıkma şansı elde etmiş.
C'est comme ça qu'elle a eu sa chance au niveau national.
Yanıma birkaç nöbetçi vermişlerdi. Bu sayede kaçmayı başarabildim.
Ils m'ont escorté à el baño et j'ai réussi à fuir.
Bu sayede şunu fark ettim.
Ça m'a fait comprendre une chose.
Bu sayede yerini sır olarak saklayabiliyorlar.
C'est comme ça qu'on sait qu'il est secret.
Emniyet kemerinizi bağlamak için, kopçayı takın ve kayışı çekin. Bu sayede kemer sizi rahatsız etmeden vücudunuzu sıkıca kavrar.
Pour attacher votre ceinture, insérez la boucle et serrez bien la ceinture.
Yani bu sayede ikimiz daha fazla vakit geçireceğiz.
- Donc tu crois vraiment que j'ai envie de passer du temps avec toi.
Bu sayede hayattasın.
Tu es en vie à cause de cela.
Seni bu sayede buldum.
Je vous ai trouvée à cause de ça.
Bu sayede emp den hayatta kalabildin.
C'est pour ça que vous avez survécu à l'impulsion.
Bu sayede bir ağırlığın olacak ve burada olmasan bile hissedileceksin.
Comme ça, vous aurez un héritage. Qui sera là même si vous ne l'êtes plus.
Orası da fırın gibi olacaktır. Ama Brody orjinal hidroponi ünitemizi soğutmak için bir şeyler düşünüyor,... bu sayede elimizde kalan bitkilerle tekrar başlayabileceğiz.
Ce sera un four là aussi, mais Brody travaille à réfrigérer notre compartiment hydroponique original pour que les plantes repoussent.
Ellerinde kinoyla çekilmiş eski bir görüntü bulunduğunu,... bu sayede Scott'la Greer'ı tanıyabildiklerini belirtmişler.
Ils ont même de vieilles bandes Kino. C'est pourquoi ils ont reconnu Scott et Greer.
Güneş lekelerinin bunu yapabileceğini biliyoruz....... bu sayede bir solucan deliği kendi üstünde geri gidebilir ve zamanda hareket edebilir.
Les éruptions solaires peuvent faire ça, forcer un trou de ver à faire une boucle et à remonter le temps.
İlk aletlerimizi bu sayede yapabiliriz. Sonra da işler yoluna girmeye başlar.
Ça devrait nous permettre de faire des outils, puis on pourra s'activer.
Bu tür bir bağlantının geçerli ve güvenli olduğunu kanıtlamak amacıyla bunu yapıyoruz, Bu sayede bundan sonra diğer taraftaki elemanlarına sürekli yardım götürebileceğiz.
Ça sera fait afin de prouver la viabilité et la sécurité d'une telle connexion donc nous serions capables d'aider les personnes de l'autre côté.
Bu sayede sizi çıldırtan kafeine bu kadar muhtaç olmazsınız.
Comme ça, pas besoin de tant de caféine pour tenir le coup.
Bu sayede bizde görkemli pırıltından yararlanırız.
Qu'on puisse voir l'étendue de votre connaissance.
Bunu Anna yapmamı istedi, ki bu sayede seni alaşağı edebilecekti.
Ouais, il est passé virale.
Dikkat dağıtma yöntemi. Gardiyanların dikkatini dağıtmak için güzel bir kız kullandılar o da bu sayede kamyona ulaşabildi.
Une jolie fille pour distraire les gardes, et il se glisse sous le camion.
"Bu taktikleri AII erkekler görebilirsiniz sayede ı fethetmek......but ne hiçbiri strateji görebilirsiniz dışarı zafer gelişti."
"Tout le monde voit la tactique qui me fait conquérir, mais personne ne voit la stratégie sur laquelle cette victoire est basée."
Ne için? Annemin ölümü için, o sayede bu orospuyu yanına aldın.
La mort de ma mère et la venue de cette catin.
bu sabah 343
bu sabah nasılsın 16
bu sana 142
bu şarkı 23
bu saçmalık da ne 22
bu sana ders olsun 23
bu sadece bir oyun 48
bu saçmalık 450
bu saatte 37
bu saatte mi 92
bu sabah nasılsın 16
bu sana 142
bu şarkı 23
bu saçmalık da ne 22
bu sana ders olsun 23
bu sadece bir oyun 48
bu saçmalık 450
bu saatte 37
bu saatte mi 92