Bu sana kalmış traduction Français
284 traduction parallèle
- Bu sana kalmış, Rocky.
Ça dépend de toi.
Şimdi, bu sana kalmış.
À toi de décider.
Bence bu sana kalmış, Alvin?
C'est à vous de décider.
- Bu sana kalmış.
- À toi de voir.
Pekala, bu sana kalmış.
C'est toi qui vois. Voici ta part.
Bu sana kalmış, ya o ölür ya sen.
A vous de choisir. Soit il meurt, soit vous mourez.
- Bu sana kalmış.
- A vous de juger.
Söylediklerimi unutma, Bu sana kalmış.
Souviens-toi, c'est toi qui décide.
- Bu sana kalmış.
- Ca dépend de toi.
- Bu sana kalmış.
A toi de choisir.
Hayır dostum. Bu sana kalmış.
Ça, mon ami, ça dépend de vous.
İstediğini düşünebilirsin, bu sana kalmış.
Pense ce que tu veux.
Bu sana kalmış.
Ca depend de toi.
Bu sana kalmış.
À vous de choisir.
Bu sana kalmış.
C'est vous qui voyez.
Bu sana kalmış.
Ne les prends pas, ça te regarde.
- Bu sana kalmış.
- A vous de voir.
Bu sana kalmış.
Alors à toi de jouer, joli cœur.
Bu sana kalmış, Myrtle. İşleri yoluna koymak istersen.
Ça ne dépend que de toi.
Bu sana kalmış. Burada olmak hoşuma gitmiyor.
A toi d'en décider.
Bu sana kalmış!
Ça dépend de toi.
- Bu sana kalmış, teğmen.
- C'est vous qui voyez, lieutenant.
- Bu sana kalmış...
- Tu as le choix...
- Artık, bu sana kalmış.
A vous de choisir.
Saat 10 : 00'da bir oyunum var. Pekâlâ. Bu sana kalmış.
J'ai une partie à 10 h. Je me pieute tôt.
Bu sana kalmış.
C'est comme tu veux.
Bu sana kalmış.
À toi de voir.
Bu sana kalmış.
Tout dépend de vous.
Bu sana kalmış bir şey.
À toi de décider.
Bu sana kalmış değil.
Ce n'est pas ta décision.
Bu sana kalmış.
Ça dépend de vous.
Bu sana kalmış tabi.
Alors, ne le dis pas.
Bu sana kalmış.
C'est toi qui décides.
- Bu sana kalmış.
- Argument refusé!
Bu sana kalmış. - Tamam.
- C'est bon.
Bu sana kalmış... neyi hissediyorsan, onu çiz.
Dessinez ce que vous voulez.
Bu sana kalmış, senin soyadın.
À toi de décider.
Bu şimdi sana kalmış. Belin kırılacak ve iki katı daha ağır çalışmak zorunda kalacaksın.
Mettez-en un sacré coup!
Bu sana kalmış bir şey. Ben, kesinlikle Leb demeden lebleyi anlayabilirim!
J'ai compris, allez.
Bu iş sana kalmış.
Alors, à vous!
Bu sana kalmış.
Et ça dépend de vous.
Bu tamamen sana kalmış.
Ça dépend de vous.
Bu kasabada pek çok yaşlı insan var... katılmak sana değil, onlara kalmış.
Il y a beaucoup de vieux ici. Laissez-les décider s'ils veulent être présents.
" Bu fırsatı kabul edip etmemek sana kalmış.
"À vous de savoir en profiter ou non".
Sana yemin ederim bu adam onlardan daha uzun süre su altında kalmış.
Je te jure qu'il était sous l'eau depuis plus longtemps.
Jason, bu sana kalmış.
C'est au choix.
Kapının bu tarafında ne yapacağın artık sana kalmış.
Ce que tu en feras, il n'en tient qu'à toi.
Bu sana pek adil gelmeyebilir ama onun her haliyle uğraşmak sana kalmış.
Ça va te paraître injuste, mais c'est à toi de régler ça.
Ve bu durumda senin adamlarınla olan sorunları nasıl çözeceğin tamamen sana kalmış.
Et il n'est vraiment pas souhaitable qu'on descende dans ton quartier régler notre problème.
- Bu sana kalmış.
C'est votre problème.
Bu yüzden sana evde kalmış kızlara layık bir ev bıraktı.
Tu es une vieille fille.
bu sana 142
bu sana ders olsun 23
bu sana bağlı 53
bu sana bir şey ifade ediyor mu 16
sana kalmış 77
bu sabah 343
bu sabah nasılsın 16
bu şarkı 23
bu saçmalık da ne 22
bu sadece bir oyun 48
bu sana ders olsun 23
bu sana bağlı 53
bu sana bir şey ifade ediyor mu 16
sana kalmış 77
bu sabah 343
bu sabah nasılsın 16
bu şarkı 23
bu saçmalık da ne 22
bu sadece bir oyun 48
bu saçmalık 450
bu sayede 46
bu saatte 37
bu saatte mi 92
bu sadece başlangıç 61
bu sadece 212
bu şartlar altında 79
bu sabah geldi 27
bu sadece bir rüya 16
bu sahte 24
bu sayede 46
bu saatte 37
bu saatte mi 92
bu sadece başlangıç 61
bu sadece 212
bu şartlar altında 79
bu sabah geldi 27
bu sadece bir rüya 16
bu sahte 24