English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ B ] / Bunu yapmam

Bunu yapmam traduction Français

4,096 traduction parallèle
Bunu yapmam ve bana yaptıramazsın.
Je ne vais pas faire ça et tu ne peux pas m'y forcer.
Anne babasının izni olmadan bunu yapmam.
Je ne le ferai pas sans le consentement de ses parents.
Asla bunu yapmam!
Je ne ferai jamais ça!
- Bana bunu yapmam için yalvardı.
Elle ne ferait pas ça. Elle m'a supplié de le faire.
Bunu yapmamız gerekmiyor.
Eh bien, allons-y. On n'a pas besoin de faire ça.
Charlie bunu yapmam için yalvardı.
Charlie m'a supplié de le faire.
Yaptığımız edep dışı davranış için çok üzgünüz ama görünüşe göre bunu yapmamış gerekli ve yerindeymiş.
On, uh, s'excuse pour toute violation du decorum, mais comme il s'est avéré, c'était absolument nécessaire.
Neden bunu yapmamız gerektiğinin başka bir sebebi de bu işte :
C'est une autre raison pour laquelle on devrait le faire :
Asla bunu yapmam.
Je ne ferai jamais ça.
- Rachel, bunu yapmam gerek.
- Rachel. Je dois le faire.
Çünkü Angela bunu yapmamı söyledi.
Parce qu'Angela a dit que je devrais.
Bunu yapmam için elimde emir var.
J'ai des ordres.
Bunu yapmam birdenbire neden bu kadar önemli hale geldi Eli?
Pourquoi est-ce soudainement si important ce que je fais, Eli?
Tamam, bir bunu yapmamıştınız.
Okay, tout va bien...
Bunu yapmamı isteyemezsiniz.
Tu ne peux pas me demander de faire ça.
Ama bunu yapmam için gitmem gerek.
Mais pour cela, je devrais partir.
- Ne kadar süreyle bunu yapmamız gerekiyor?
- Pendant combien de temps allons nous faire ça?
Bunu yapmamız gerektiğini hissediyorum.
J'ai l'impression que c'est ce que je dois faire.
Ve hatırladığım kadarıyla,... bunu yapmamı tavsiye eden sendin.
Et je me souviens, que c'était toi qui m'avais conseillé de le faire.
- Bunu yapmam için bir neden yok.
Vraiment?
Bunu yapmam gerek. Yapmak istiyorum.
J'ai besoin de faire ça, je veux le faire.
Ama bunu yapmam.
N'importe quoi sauf ça.
Bunu yapmam gerek, Tal.
Je dois faire cela, tal.
Kocam bunu yapmam için zorladı.
Mon mari m'a poussée à le faire.
Bunu asla yapmam. Susie orada öldü.
Susie est morte là-bas.
Bunu benim yapmamış olmamam mümkün!
C'est aussi possible que je n'aie rien fait!
Bunu asla yapmam!
Je ne ferais jamais ça.
Eğer kürsüye çıkarsan seni sorguya çekmem gerekir ve bunu tüm yeteneklerimi kullanarak yapmam gerekir.
Si vous témoignez, je devrai vous interroger. Je ne pourrai pas faire de concession.
Peki bunu nasıl yapmamız gerekiyor?
Et comment on fait ça?
Yapmamız gerektiğini düşünüyorum yeni bir kural birbirimizden o aile üyeleri hakkında tehlikede ve daha beklesinler ertesi sabaha kadar bunu duymak. Hmm.
Nous devrions instaurer une nouvelle règle, de ne pas garder le secret si un membre de la famille est en danger et de ne pas attendre le matin suivant pour en parler.
Hayır, bunu tekrar yapmam. Yapamam.
Non, j'ai pas envie de refaire ça.
Ben bunu asla yapmam.
Je ne ferais jamais cela.
Bunu daha önce hiç yapmamış değilim.
Ce n'est pas comme si je n'avais jamais fait ça avant
Bunu arkadaşlarının önünde yapmamı mı istiyorsun?
Vous voulez vraiment faire ça devant vos amis?
Benim bunu şimdi yapmam gerekiyor.
J'ai besoin de faire ça maintenant.
Sadece içimdeki hala kötü bir şey olabileceğine ve bunu durdurmak için elimden geleni yapmam gerektiğine dair o hissi atamıyorum.
J'ai l'impression qu'il va se passer quelque chose de mauvais, et que je dois arrêter ça.
Pekala o zaman bunu düzgün bir şekilde yapmamız gerek.
On pourrait faire les choses correctement.
Bunu sana yapmam adil değil.
Ce ne serait pas juste de te faire ça.
Eğer bunu yapacaksak, şimdi yapmamız gerekiyor.
Si on doit le faire, c'est maintenant.
Bunu daha önce hiç yapmamışım gibi davranıyorsun.
Je vais emmener ta mère à son rendez-vous. - Sérieusement?
Bunu yeniden mi yapmam gerekiyor?
Je dois le refaire?
Sadece bir gün bunu neden yapmam gerektiğini anlayacağını umuyorum.
J'espère qu'un jour, tu pourras comprendre pourquoi j'avais besoin de faire ça.
Bağışta bulunman için bunu mu yapmam gerek?
C'est ce que ça va prendre?
Daha önce hiç yapmamıştım bunu.
Je n'avais jamais fait ça avant.
Ed bunu daha önce hiç yapmamıştım ama sana ırkçı cezası veriyorum.
Ed, je n'ai jamais fait ça avant, mais je vais te mettre à l'écart pour injures racistes.
Ancak bunu tekrar yapmam.
Je peux toujours me relever.
Ben bunu asla yapmam.
Jamais je ne ferai cela.
- Bunu yapmam.
- Non.
- Bunu bana kimse yapmamıştı.
- Personne ne m'avait fait ga avant.
ben bunu asla yapmam Benim tarzim degil..
Mais je ne vend pas ça.
Patron biliyorum bunu duymak istemiyorsun Bana sana danismanlik yapmam için bu kadar para veriyorsun ama...
Boss, je sais que vous voulez pas entendre ça... mais vous me payer, pour que je sois honnête.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]