English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ H ] / Han

Han traduction Français

35,167 traduction parallèle
Güzel sari, Sarla Hanım.
Joli sari.
Ne kadar da detaylı ve açık, Sarla Hanım.
Tant de détails et de sérieux.
Pekala, hanımlar size yardım etmeyi....... gerçekten çok isterim, aksi halde beni öldüreceğinizin farkındayım. Ama konuşursam, Jace önce beni sonra da ailemi öldürür. Ardından da komşumu ve onların köpeklerini öldürür.
J'aimerais beaucoup vous aider, les filles, vraiment, mais... je comprends que vous allez me tuer, mais Jace me tuera, puis il tuera ma famille, et ensuite mes voisins et leur chien et...
Evet, hanımefendi, benzer tarzdalar.
Ils ont le même mode opératoire.
Evet hanımefendi. Laboratuar elbiselerinde dört kurbanın kanının izlerini buldu.
Le labo a trouvé des traces de sang des 4 victimes sur ses vêtements.
Bu resimler grafikti, hanımefendi.
Ces images sont graphiques, Madame.
Hayır hanımefendi.
Non madame.
Dediğim gibi hanımefendi, bu adamlarla birlikte çalıştığına inanıyoruz.
Comme je l'ai dit, Madame, nous croyons qu'il travaillait avec ces hommes.
-... kabul ettiğimiz şey budur hanımefendi.
- quand on s'est engagé, madame.
- Demek ki hanımımızın kalbi varmış.
Donc tu as bien un cœur.
Hayır, minnettarım hanımefendi ama bizi yakalarlarsa neler olacağını söyledim.
Non, non, je suis obligé, madame, mais je t'ai dit - ce qui arrive s'ils nous attrapent. - Ne t'en fais pas.
Hanımlar önümde sıraya giriyordu.
Les filles faisaient la queue.
Hanımefendi, silahınızı yere bırakın.
Madame, vous allez devoir poser cette arme.
Evet hanımefendi.
Oui m'dame.
- Kusura bakmayın, Başkan Hanım gelemedi.
Je suis désolé. La présidente n'a pas pu venir.
Tam da Başkan Hanım'la sizin hakkınızda hoş bir sohbet ediyorduk.
J'avais juste une adorable conversation avec votre présidente à propos de vous.
Hemşire hanım!
Infirmière!
Her an gelebilirler, o yüzden gözümüzü dört açalım hanımlar.
Mes contacts seront là d'une minute à l'autre, donc gardez la tête sur les épaules mesdames.
Ve bu Prometheus neden hedef olarak sıradan bir ev hanımını seçiyor?
Et pourquoi ce Prometheus prendrait pour cible une femme au foyer ordinaire?
Emredersiniz, hanımefendi.
Oui, madame.
Alt katta bulunan Rus hanımefendi yukarı çıkmamı söyledi.
La dame russe d'en bas m'a dit de monter directement.
Şuna bir bakın, hanımlar!
Regardez ça, soeurs-femmes!
Hanımefendi, sakin olun lütfen.
Madame calmez-vous.
Anlıyorum hanımefendi. Hemen doğru siparişi getiriyorum.
Madame, je comprends.
Sylvie vazgeçmekte zorlanıyor, memure hanım.
Oh, Sylvie. Sylvie à des problèmes pour se laisser aller, monsieur l'agent.
Bir hanım asla yumruklarını kullanmaz.
Une femme n'utilise pas ses poings.
Evet, para almamam konusunu netleştirdiysek hanımı kutsayıp suya indirsek ya?
On a fermement établi que je ne serai pas payé, donc pourquoi on ne baptiserait pas cette dame, avant de la mettre à l'eau?
Sayenizde taş gibi bir hanımla tavuk ve gözleme yiyemedim.
Merci, je n'ai pas de poulet et de gaufres en toute bonne foi.
Ee... Han Solo'muz bu sevimli haydutlardan hangisi?
Donc, l'un de ces adorable voyous est notre Han Solo?
- İyi günler, hanımefendi.
- Bonjour, madame. - Bonjour.
Yani gördüğünüz şey hanımefendi kaynak yapmak değil, değiş-tokuş yapmaktı.
Ainsi, ma bonne dame, c'était un échange et non une doublette.
- Eski polis, hanımefendi.
Roland Vogel. - Ex-policier, madame.
O boş koltuğu görüyor musunuz hanımefendi?
- Vous voyez cette chaise vide, madame?
Hanımlar.
Mesdames.
- Günaydın hanımlar.
Bonjour, mesdames.
Kaba olmak istemiyorum hanımlar ama kafam yapım tam olarak böyle.
Je ne veux pas paraître impoli, mesdames, mais c'est comme ça que l'esprit d'un hétéro fonctionne.
Hayır, hayır han'fendi, o videoyu internete yükleye...
Madame, s'il-vous-plaît, ne mettez pas ça sur inter...
Şu, ah, Sasha hanım...
C'est Sasha...
Siz de davranışlarınız gibi sert değilsiniz, hanımefendi.
C'est plus facile de partir que d'emballer.
Bu hanımlar hırsız gibi mi duruyor?
Est-ce qu'elles ressemblent à des voleuses?
- Rahat olsan iyi olur çünkü uzun bir süre burada kalacaksın, hanım!
- Vous devriez vous mettre à l'aise, vous êtes là pour un long moment!
Ama hanımlar önden.
- Moi aussi.
Hala yerinde hanımefendi.
Il est toujours là, madame.
Hanımefendi gerçekten insanların kafanızın arkasını yalamasını mı istiyorsunuz?
Voulez-vous vraiment que les gens lèche l'arrière de votre tête, madame?
Mümkün görünmüyor hanımefendi.
Peu probable, Madame.
Ne diyorsun sen? Oğlanı vermeniz gerekiyor hanımefendi.
Et on attend son papa.
Ufak hanım için bir hediye.
Un petit cadeau pour la petite demoiselle.
Birkaç fikrim var hanımefendi.
- On sait qui a fait ça? - J'ai ma petite idée, madame.
Ama öyle değil. Çünkü sen benim kahramanımsın, küçük hanım.
Oh, maman.
Hanımlar selam.
On est nouveaux ici.
Gelmene sevindim, genç hanım.
Content de vous avoir ici, jeune fille.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]