English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ H ] / Hatırladığım kadarıyla

Hatırladığım kadarıyla traduction Français

1,103 traduction parallèle
Hatırladığım kadarıyla....... bir öpücük.
Je n'ai pas oublié. ... un baiser.
Hatırladığım kadarıyla ona biraz ilgi göstermiştiniz.
Vous vous êtes un peu intéressée à lui ;
Hatırladığım kadarıyla, annemin yüzünün güldüğünü görmedim...
Aussi loin que je peux me souvenir, je ne l'ai jamais vu rire...
Hatırladığım kadarıyla, yaşlı Highball bir santim bile kaymadan doğudan batıya doğru gidiyordu.
Comme je m'en souviens, le vieux Highball... allait tout droit d'est en ouest... sans dévier d'un pouce.
Hatırladığım kadarıyla çatı sızdırıyordu.
Le toit fuyait, si je me souviens bien.
- Hatırladığım kadarıyla 14 yıldır.
Ça fait 1 4 ans, si je me souviens bien.
Çift kişilikli yani. Hitchcock'un klasik eseri "Sapık" ta hatırladığım kadarıyla, ana karakterin de çift kişiliği vardı, değil mi?
Dans le classique d'Hitchcock :'Psychose', d'après mes souvenirs, le personnage avait deux personnalités, non?
Hatırladığım kadarıyla müzik grubu şuradaydı.
Si je me souviens bien, l'orchestre était là.
Adetlerini hatırladığım kadarıyla, "Yaşlı Deniz Kurdu" nun yanındadır.
Il doit être vautré au fond du Vieux Loup de Mer.
Hatırladığım kadarıyla o işi ben istiyordum.
Je voulais vraiment avoir ce boulot.
Hatırladığım kadarıyla, kredimizi garajımızın çatısını onarmak için harcamıştık.
Votre femme s'est assise sur mes lunettes. Voyons voir...
Evet, hatırladığım kadarıyla oldukça iyi vakit geçirmiştik.
Mais on s'est vraiment bien amuse là-bas. Pardon.
Evet, hatırladığım kadarıyla birçok kez.
Oui, par tout le monde. Ils s'y sont tous mis.
- Hatırladığım kadarıyla öyle.
- Autant que je me souvienne.
Ve hatırladığım kadarıyla mesaj da "Mutlu Noeller" di.
Si je me souviens, Ie message disait "Joyeux noel".
Yani, hatırladığım kadarıyla oldukça nemliydi.
Moi je l'ai trouvée bien douce.
Hatırladığım kadarıyla, benim için bir iyi niyet jestiniz olacaktı. Bu kazazedeleri kurtarıncaya kadar bekleyebilir.
En quoi vous dévore-t-il et vous captive-t-il?
'Semiz bir buzağı'yı hatırlıyorum, ama, hatırladığım kadarıyla, hayli hassas bir hayvandı.
Même pas une qui chante l'été sur le Veau d'Or.
Hatırladığım kadarıyla böyle söylemişti.
En tout cas, c'est comme ça que je m'en souviens.
Hatırladığım kadarıyla Mulder'ın söylediği her şey kendisinin ne kadar büyük bir adam olduğuyla ve tüm bu mahkûmiyet kararlarını ne kadar kolayca aldırabildiğiyle ilgiliydi.
Si je me souviens bien, Mulder a toujours dit que Mulder était un type formidable, et à quel point c'était merveilleux d'obtenir toutes ces condamnations.
Hatırladığım kadarıyla, itiraf etmedi, hiçbir zaman suçu kabul etmedi.
Il n'a jamais voulu l'admettre, et je ne crois pas qu'il l'ait admis un jour.
Hımmm ben de çocukluğumda, bataklık kuşlarını seyreder, annemin kabrine çullanır, hatırladığım kadarıyla şöyle düşünürdüm :
Quand j'étais gamin, en voyant les chauves-souris voleter dans la cave de maman, je me disais...
- Hatırladığım kadarıyla tatlı bir kızdı.
- Jolie fille.
Astrofizikçiydi hatırladığım kadarıyla.
Un astrophysicien, il me semble.
Hatırladığım kadarıyla, o bölge yakın zamanda kolonize edilmişti.
Cet endroit a été colonisé récemment, je crois.
Hatırladığım kadarıyla, bu, tam da Binbaşı Data'nın önerdiği şeydi.
C'est précisément ce qu'avait recommandé le Cmdt Data.
Hatırladığım kadarıyla, neredeyse göreceklerdi.
- Tu sais, ils ont failli le voir.
Hatırladığım kadarıyla senin onun hayatını kurtardığından bahsediyordu.
Si mes souvenirs sont exacts, il reconnait que vous lui avait sauvé la vie.
Hatırladığım kadarıyla...
Si je me souviens bien...
Hatırladığım kadarıyla hayır.
Pas que je me souvienne.
Hayır Doktor, hatırladığım kadarıyla buraya geldiniz, bir kaç dakika bakındınız ben "Yardım edebilir miyim?" diye sordum.
Non, docteur. Mais vous êtes entrée et avez jeté un coup d'oeil alentour. Je vous ai proposé mon aide.
Hatırladığım kadarıyla hayır.
Pas que je sache.
Hatırladığım kadarıyla, Donanma Cerrahı Amiral Kenney... bu konu hakkında konuşmamamızı özellikle belirtti.
C'était l'amiral Kenney, médecin-général, qui nous a dit expressément de ne pas parler de l'affaire.
Hatırladığım kadarıyla bayağı derin bir şey...
Je me rappelle que vous étiez...
Hatırladığım kadarıyla yoktu.
Moi, j'en ai pas vu. Mais ça m'aurait plu.
Well... Bir süreliğine hergün gelirdi hatırladığım kadarıyla sürekli öğleden sonra, ve hep aynı beyefendiyle.
Bon... pendant quelque temps, elle venait ici tous les jours.
Well, hatırladığım kadarıyla hayır.
Pas que je me souvienne.
Hatırladığım kadarıyla beni FBI'ın sivil hakları kayıtları konusunda bayağı sıkıştırmıştın.
Vous m'aviez mis sur la sellette, sur les droits civils et le FBI sous la direction de Hoover.
Yüz farklı çeşit hatırladığım kadarıyla.
Cent variétés différentes, si je me souviens.
Ama, hatırladığım kadarıyla not çok kısaydı.
Je me souviens que cette lettre était assez brève.
Watson, hatırladığım kadarıyla bizim küçük gezilerimizde genelde silahli oluyordun.
Il me semble que vous sortez armé pendant nos petites excursions?
Ve hatırladığım kadarıyla en çok da bu adamı istiyordu.
Et si je me rappelle bien, c'est ce type qu'elle voulait.
Hatırladığım kadarıyla, onları yetiştirmek kolay değildir.
C'est difficile à faire pousser.
- Hatırladığım kadarıyla hayır.
- Je n'en ai aucun souvenir.
İyi bir savaştı hatırladığım kadarıyla. Saçmalıyorsunuz!
Oui, c'était... c'était une bonne guerre, je m'en rappelle.
Hatırladığım kadarıyla pipim ilk kez kalktığında Bianca oradaydı.
Aussi loin que je me souvienne d'avoir bandé, il y avait Bianca.
Hatırladığım kadarıyla da oldukça yasadışı.
Pour autant que je sache, c'est illégal.
Hatırladığım kadarıyla, eve erkek getirip dururdu.
Elle a toujours amené des types à la maison.
Hatırladığım kadarıyla.
Pas pour longtemps.
Daha sonra, hatırladığım kadarıyla, ifadesini değiştirdi.
Plus tard, si je me souviens bien, il a changé, car il a dit :
Hatırladığım kadarıyla...
Je me souviens... que Rachel mange ses crêpes aux fraises.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]