English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ H ] / Hatırlamalısın

Hatırlamalısın traduction Français

192 traduction parallèle
Hatırlayamıyor musun? Hatırlamalısın.
Vous devez bien vous rappeler.
Eğer bunlar benim genel standartlarımın üzerinde değilse, bir süredir pratik yapmadığımı hatırlamalısınız.
Alors, si j'ai perdu un peu la main...
- Onu hatırlamalısın!
Rappelez-vous!
Hatırlamalısın! Unutma, iyi gidiyorsun.
Il faut que tu te souviennes.
Hatırlamalısınız ki, Amerikalılar çok tuhaf insanlardır.
Les Américains sont des gens étranges...
Ve bunu hatırlamalısın, hayatım.
Tu devrais te souvenir de cela, chérie.
Hatırlamalısın, bu bir sır.
Surtout, rappelle-toi.
Ama hatırlamalısın ki çocuğum, eğer onu kaybedersek, tıpkı bunun gibi yaklaşık 200 tane daha var.
Mais rappelez-vous, mon enfant, si nous le perdons, il y a deux bonnes centaines de ses semblables qui nous attendent.
Hatırlamalısın... Çünkü sen cenaze arabasına onları koyduğumuzda bize yardım ediyordun.
Tu as mis leurs cercueils dans le corbillard.
Hatırlamalısın.
Il faut vous souvenir.
Hatırlamalısın.
Vous devez.
Şunu hatırlamalısınız ki ; Bu çocuklar yetenekli ve eğitimli safkan atlar gibiler.
Il ne faut pas perdre de vue que nos enfants aujourd'hui, sont comme des chevaux de race, adroits et entraînés.
Hatırlamalısınız.
Vous devez vous souvenir!
Beni hatırlamalısın!
- Tu ne me reconnais pas?
Onu hatırlamalısınız... çok da çekici dişleri olmayan iri bir adam.
Vous vous le rappelez forcément. Un grand avec un dentier fort laid.
Uyum sağlamak için gereken anahtarın zaman olduğunu hatırlamalısınız.
Le plus important est de se rappeler que s'adapter prend du temps.
Bunun sadece geçici bir durum olduğunu hatırlamalısın.
Rappelle-toi que ce n'est qu'une situation temporaire.
Onun hayatta nasıl biri olduğunu unutmalı ve şimdiki haliyle hatırlamalısınız.
Ecoutez, il faut oublier ce qu'il fut de son vivant et se rappeler ce qu'il est maintenant.
Onu hatırlamalısınız.
Vous vous rappelez sûrement :
Tamam, bir kamyonla fren yapmada en önemli şey şudur. İki adet fren olduğunu hatırlamalısın. Bir tanesi kamyon için.
L'important quand on freine c'est de savoir qu'il y a deux freins.
En azından donanmayı hatırlamalısın.
Tu étais dans la marine!
- Hatırlamalısın.
- Rappelez-vous.
- Hatırlamalısın.
- Tu dois t'en souvenir.
Sen hatırlamalısın, ben pek iyi düşünemiyordum. Ben olsaydım parmak izlerimi bardağın üzerinde bırakmazdım.
N'oublie pas que je n'étais pas três clair... sinon je n'aurais pas laissé mes empreintes sur le verre.
Ve hatırlamalısın.
Force-toi a te rappeler.
Hatırlamalısın Kitty düşün.
- Alors rappelez-vous!
Bir kere oldu, hatırlamalısın...
Quand t'en as eu un, tu le sais.
Bişeyler hatırlamalısın.
Tu dois te souvenir de quelque chose.
- Evet, evet, hatırlamalısın çünkü ben, seni çok iyi hatırlıyorum.
- Oh que oui. Car je me souviens de vous.
Bazen sahip olduklarını hatırlamalısın.
Tu vois, parfois on doit se souvenir de ce qu'on a.
Gördün mü Michael, hatırlamalısın... gözlerin her zaman topta olsun.
Tu vois, Michael, n'oublie jamais ça : Ne quitte jamais le ballon des yeux.
Hatırlamalısın- - Burası Jupiter istasyonu, yaratıldığın ve veri tabanının yazıldığı yer.
demander un deuxième avis.
Evet, sana inanıyorum, ama doktorun içmen hakkında ne söylediğini hatırlamalısın.
- Tu mens. Tu sais ce que le médecin a dit.
Onlar katı Odo. Bunu hatırlamalısın.
Ce ne sont que des solides, ne l'oubliez jamais.
Ne hissettiğinizi anlıyorum ama neden bu köyde olduğumuzu hatırlamalısınız!
Je comprends ce que vous ressentez mais vous devez vous rappeler pourquoi nous sommes ici!
Bizim bir aile olduğumuz zamanları hatırlamalısın.
Te rappelles-tu quand nous étions une famille?
O günü hatırlamalısın.
Il faut que tu te souviennes de ce jour-là pour le thé...
- Hatırlamalısın.
- Tu dois le faire.
Kendi çocuğun delikanlı olduğunda bunu hatırlamalısın.
- Attends que ton enfant soit ado. - Par pitié!
Sen insanları avlamak istiyorsun, seyahatte olduğumuzu hatırlamalısın
Pour faire la chasse à l'homme, rappelez-vous qu'on voyage en bande.
Hatırlamalısın ; beni ve ailemi kurtardı.
Rappelez-vous qu'il nous a sauvés, ma famille et moi...
Birşeyi hatırlamalısın, Bay Roth.
N'oubliez pas, M. Roth.
Hatırlamalısın.
Je suis sûre que c'est vous.
Evlendiğinde bunu hatırlamalısın.
Quand tu te marieras, n'aie que des filles.
Sen de hatırlamalısın.
Tu t'en souviens aussi.
Bence keyif aldığınız şeyleri hatırlamalı ve onları tekrar yapmaya başlamalısınız.
Tu devrais te souvenir de ces activités que tu aimais faire, et t'y remettre.
Hatırlamalısın.
Il faut que tu te rappelles.
Hatırlamalısın.
Essayez de vous rappeler.
Kiminle konuştuğunu hatırlamalısın.
N'oublie pas à qui tu parles.
Ne mi olmuş? Politika, sosyal sınıfın sorunları ve tüm saçmalıkların yerine, birisi insanlara güzelliğin ne olduğu hatırlamalı. - Nasıl tanıyacaklarını ve koruyacaklarını öğretmeli.
Au lieu de la lutte politique, de la conscience de classe, des manifestations, il faudrait apprendre aux gens à reconnaître la beauté et à la défendre.
Siobhan'a tecavüz etmeden önce kıdem sırasını hatırlamalıydın.
Fallait vous souvenir de ça avant de violer Siobhan.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]