Her şeyi anlat traduction Français
1,697 traduction parallèle
Kadınlar hakkında bildiğin her şeyi anlat bana.
Whoa. Dis moi tout ce que tu sais sur les femmes.
O bana her şeyi anlatır, evlat.
Elle me dit tout.
Pekala. O zaman git bir fahişeyi düdükle sonra buraya gelip bana her şeyi anlat. Bob!
Alors, trousse la gueuse, retrouve le magot, et viens tout me raconter.
Karın toprağa verilirken benimle konuşman bile bana bilmem gereken her şeyi anlatıyor.
Le fait même que vous me parliez alors qu'on met votre femme en terre, me prouve tout ce que j'ai besoin de savoir.
Sarah, Joe'ya her şeyi anlat.
Sarah, dis tout à Joe.
Dört kez aradığım gerçeği de var tabi ve cevap vermedi. Bu her şeyi anlatıyor.
J'ai appelé 4 fois et il m'a jamais rappelée.
Dün gece olan her şeyi anlat.
Je veux que tu me racontes tout ce qui s'est passé hier soir.
Mustafa Akkad "Polise her şeyi anlatırım." diyor.
Akkad dit : "Je vais parler à la police".
Mustafa Akkad "Polise her şeyi anlatırım." diyor.
Akkad a dit : "Je vais tout balancer".
Tuvalete sonra gidersin. Şimdi her şeyi anlat.
Maintenant tu te retiens, et tu racontes jusqu'à la fin.
Her şeyi anlat.
Parlez-nous de vos nouvelles.
Hilda Ana'ya her şeyi anlat!
Raconte tout à maman Hilda!
Danny bana her şeyi anlatır ama yine de seni hiç duymamıştım.
Danny me dit tout et pourtant je n'ai jamais entendu parler de vous.
Seni bulup işkence yaparlar ve sen de her şeyi anlatırsın.
Ils vous retrouveront, vous tortureront, et vous leur direz tout. Non, jamais.
Bu soruyu sorman zaten her şeyi anlatıyor.
Le fait que tu doives me le demander explique tout.
Ona her şeyi anlatırım.
J'ignorais que tu étais entraîneur.
Belgeler her şeyi anlatıyor.
On l'envoie en ce moment même.
Belki sadece oturup, Andy'ye her şeyi anlatırım.
Peut-être juste faire asseoir Andy et tout lui dire.
Bazıları çocuklarıyla konuşmaktan çekinmekteler ama kızım bana her şeyi anlatır.
Des parents parlent pas aux enfants, mais ma fille me raconte tout.
Birbirimize her şeyi anlatırız.
On se dit tout.
Yine de gül, yoksa ona her şeyi anlatırım.
Ris quand même ou je vais tout lui raconter.
Her şeyi anlat, kokmuş!
Tu entends, Smerde!
İşe yarayacağını düşünüyorsan, her şeyi anlat onlara.
Dis-leur tout, si tu penses que Ça aide.
Her şeyi anlat.
Raconte-moi tout.
Bana her şeyi anlat.
Je veux tout savoir.
Şu kadarcık umurumda olsa, ahlâk namına kıza her şeyi anlatırdım.
Si je m'en souciais réellement, je prendrais le taureau par les cornes, et je lui dirais.
Violet'e her şeyi anlatırım.
Je dis tout à Violet.
Öncelikle, bana bu gece olan her şeyi anlat.
Je vous en prie, racontez-moi les évènements de la soirée.
Bir şeyi saklama. Onlara uyguladığın her şeyi anlat.
Vas-y, dis-leur tout ce que tu as mis en place.
Ya bana gördüğün her şeyi anlatırsın ya da o üzgün kıçını on saniye içinde sınıra giden ilk otobüse bindiririz.
Soit tu me dis tout ce que tu as vu dans les dix secondes ou alors on te dépose dans le prochain autobus en direction de la frontière.
kendin hakkında her şeyi anlat.
Dites-moi tout sur vous.
Bu her şeyi anlatıyor, değil mi?
À qui le dites-vous.
Cameron'a her şeyi anlatır mısın?
Vous dites tout à Cameron?
Bana her şeyi anlatırken hiç de endişeli görünmüyordun.
Vous ne sembliez pas vous en préoccuper quand vous étiez en train de me raconter tout ça.
Bana her şeyi anlat çünkü polise gideceğim!
- Partir où? Crache le morceau ou je vous dénonce!
Onlara her şeyi anlat, tatlım.
Dis-lui tout chéri.
Ona her şeyi anlatırım.
Je lui dit tout.
Şaşırmamam lazım. Her şeyi anlatır sana.
Elle va tout te répéter.
Her şeyi anlat.
Dis-moi tout.
Birbirlerine her şeyi anlatırlar.
Elles se disent tout.
Her şeyi anlat. En küçük detayları bile.
Raconte-moi tout, tous les petits détails de ta vie.
Onlara gördüğün her şeyi anlat.
Dis-leur tout ce que tu as vu. D'accord.
Biz her şeyi paylaşırız. Cilt doktoruma göstermeye korktuğum şeyleri size anlatıyorum ben.
Je vous dis des trucs que j'ai peur de montrer à mon dermato.
Eve gelir gelmez her şeyi detaylarıyla anlatırım.
Je te donnerai les détails sanglants en rentrant. Je suis en route.
Bir tahmin yapayım, bu spor hakkında bilmem gereken her şeyi bana 15 dakikada anlatırsın, sonra da gazete bunu döndürüp döndürüp yazar, öyle mi?
Vous pourriez me dire ce que j'ai besoin de savoir sur le sport en 15 minutes, et le magazine pourrait juste le recycler encore et encore?
Nasıl olur da hayatımdaki her berbat şeyi anlatırsınız da sahip olduğum tek yetenekten hiç bahsetmezsiniz?
Vous avez pointé tout ce qui allait pas dans ma vie, mais le seul talent que j'ai, personne n'en parle?
Bildiğin her şeyi avukat arkadaşıma anlatırsın.
Dis à mon ami avocat tout ce que tu sais.
- Bana her seyi anlat.
- Dites-moi tout.
Şimdi bana her şeyi anlat, Chuck.
Maintenant, dis-moi tout le reste, Chuck.
Şimdi anlat bana her şeyi.
Maintenant... raconte-moi tout.
Onlara her şeyi anlatırım.
Je leur dis tout.
her şeyi anlatacağım 56
her şeyin bir zamanı var 23
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44
her şeyi yaparım 77
her şeyi mahvettin 39
her şeyi hatırlıyorum 26
her şeyi aldın mı 25
her şeyi 506
her şeyin bir zamanı var 23
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44
her şeyi yaparım 77
her şeyi mahvettin 39
her şeyi hatırlıyorum 26
her şeyi aldın mı 25
her şeyi 506