English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ H ] / Her şeyi ayarladım

Her şeyi ayarladım traduction Français

192 traduction parallèle
Sen teknedeyken... ben de evliliğin iptal edilmesi için her şeyi ayarladım.
Pendant que tu étais à bord, je me suis arrangé pour annuler votre mariage.
Kumpanyaya 200.000 dolar yatırmanız için her şeyi ayarladım.
II veut bien que vous investissiez 200000 $ dans sa compagnie.
Gitmek için her şeyi ayarladım.
J'ai tout arrangé pour partir.
Her şeyi ayarladım. Kapılar açık, ışıklar yanıyor. Adamın kendisi dışında her şey hazır.
Les femmes enfermées la porte ouverte et la bougie allumée tout, sauf les renforts que nous espérions
Merak etme, her şeyi ayarladım.
Ne vous en faites pas.
Ama her şeyi ayarladım.
J'ai tout arrangé.
Johnny, her şeyi ayarladım.
J'ai tout arrangé.
Ben her şeyi ayarladım. Tabut ısmarlandı.
L'enterrement est organisé.
Senin için her şeyi ayarladım. Çünkü sen benim abimsin.
J'ai tout arrangé, parce que tu es mon frère.
Bu kağıtları saklayın. Her şeyi ayarladım.
Gardez bien ces cartes.
çünkü Her şeyi ayarladım ve artık evlenebileceğiz.
Je me suis arrangée pour qu'on puisse se marier.
Sana söyleyeyim, her şeyi ayarladım.
Mais puisque je te dis que c'est déjà arrangé.
Her şeyi ayarladım. Başından sonuna. Kusursuz şekilde.
Tout devait marcher comme sur des roulettes.
- Fakat her şeyi ayarladım.
- Mais je dois tout enregistrer.
Her şeyi ayarladım.
J'ai tout arrangé.
Her şeyi ayarladım! Bu işi bana bırakın!
J'ai tout prevu!
Onu yakalaman için her şeyi ayarladım.
Je vous l'ai mis en condition.
Ona seni oradan alacağım, her şeyi ayarladım dedim.
Je vais te tirer d'affaire. Je vais leur dire que j'ai tout manigancé.
Merak etmeyin. Ben her şeyi ayarladım.
Ne vous inquiétez pas, j'avais tout prévu.
Ben her şeyi ayarladım, bilesin. Doğumgünün için herşey tamam.
Tout est organisé pour ton anniversaire.
- Ben her şeyi ayarladım.
J'ai déjà mon plan.
Ben şimdiden kendim için her şeyi ayarladım.
J'ai tout prévu.
Merak etmeyin. Ben her şeyi ayarladım.
Je les ai attachés.
Ben her şeyi ayarladım.
J'ai tout organisé.
Yatağın üstünde her şeyi ayarladım.
J'ai tout arrangé, ici sur le lit.
Her şeyi ayarladım.
Je suis sur un coup.
Ben her şeyi ayarladım bile.
J'ai tout ce qu'il te faut.
Bayan Wade'le her şeyi ayarladım. Ben işteyken onların evinde kalacaksın.
Mme Wade est d'accord pour t'accueillir pendant que je travaille.
Her şeyi ayarladım.
Mais j'ai tout arrangé.
Evet, efendim, her şeyi ayarladım. Halledebileceğimize eminim.
J'ai commandé le lavabo et le bac est facile à déloger.
Bay Drax, gereken her şeyi ayarladım.
Tout est arrangé.
Her şeyi ben ayarladım.
Ne m'oubliez pas.
- Her şeyi ayarladım.
- Voilà.
Senin için her şeyi ayarladığımı zannediyordum.
Je pensais que nous nous étions mis d'accord.
- Her şeyi ayarladın mı?
- C'est à toi de jouer.
Her şeyi buna göre ayarladım.
J'ai tout arrangé pour demain.
Dr. Gachet'le her şeyi ayarladın mı, beni bekliyor mu?
Tout est réglé avec le Dr Gachet? - ll m'attend?
Her şeyi ayarladın mı?
Êtes-vous prêt?
Göreceksiniz hanımefendi, nasıl da her şeyi ayarladığımızı.
Vous verrez, Madame, ce que nous avons mis au point.
Her şeyi ayarladım.
J'ai tout planifié.
- Her şeyi ayarladık. - Ayarladınız mı? Kiminle?
- On a reconstitué les faits.
Her şeyi adamınız Turnbull kanalıyla ayarladı.
C'est lui qui a traité avec ce M. Turnbull.
Her şeyi bana yakın olman için ayarladım.
Mon chéri! J'ai tout organisé pour t'avoir près de moi.
Narcissus, Caractacus'un yardımıyla her şeyi ayarladı.
Quand je serai mort, il voudra te tuer.
gerekli her şeyi ayarladım.
J'ai fait ce qu'il fallait.
Her şeyi ayarladım. Yeri yıkadım, yatağı düzelttim.
J'ai tout rangé.
Bay Jan Godefry sizin için her şeyi ayarladı.
M. Jan Godefry a tout arrangé pour vous.
Her şeyi senin için ayarladım.
J'ai tout prévu.
Her şeyi siz ayarladınız!
Vous m'avez manipulé.
Babamla seni başbaşa bırakmak için her şeyi ayarladığımı sanıyorsun. Çok kurnaz olduğumu düşünüyorsun ama ben tamamen suçsuzum. - Peki ya ben?
Tu t'imagines un complot pour que tu sois seule avec mon père.
Seninle başbaşa kalmak için her şeyi ben ayarladım.
J'ai organisé tout ça pour avoir ce tête-à-tête.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]