Nereye bakıyorsun traduction Français
220 traduction parallèle
Nereye bakıyorsun öyle?
Qu'est-ce que tu regardes?
Nereye bakıyorsun, Pepe?
Qu'est-ce que tu regardes, comme ça, Pépé?
Nereye bakıyorsun sen öyle?
Qu'est-ce que vous regardez?
Nereye bakıyorsun öyle?
Qui cherches-tu?
Nereye bakıyorsun?
Où ils sont?
Nereye bakıyorsun öyle?
Que regardes-tu?
- Nereye bakıyorsun?
- Que regardes-tu?
Nancy, nereye bakıyorsun öyle?
Que regardez-vous comme ca, Nancy? Rien.
- Nereye bakıyorsun?
- Qu'est-ce que tu regardes?
Nereye bakıyorsun öyle?
Qu'est-ce que vous contemplez comme ça?
Nereye bakıyorsun...?
Que regardes-tu?
Nereye bakıyorsun?
Mais que regardes-tu?
Sen nereye bakıyorsun?
Eh Tissa! Viens!
Nereye bakıyorsun?
Que regardez-vous?
Sen nereye bakıyorsun öyle, Horace Tabor?
Bon sang, qu'est-ce que tu regardes, Horace Tabor?
Nereye bakıyorsun?
Qu'est-ce que vous regardez?
Nereye bakıyorsun sen?
Que regardes-tu? !
Sen nereye bakıyorsun?
Devinez! Devinez ce que je suis!
- Nereye bakıyorsun?
- Qu'y a-t-il?
Nereye bakıyorsun?
Qu'est ce que tu regardes?
Nereye bakıyorsun kuş beyinli?
Qu'est-ce que tu regardes, pauvre taré?
Nereye bakıyorsun, Ray?
Qu'est-ce que tu regardes, Ray?
- Öyle nereye bakıyorsun?
- Tu vois ce que je vois?
Nereye bakıyorsun, Peter?
Pourquoi me regardes-tu comme ca?
- Nereye bakıyorsun?
Qu'est-ce que tu regardes?
Hey, nereye bakıyorsun?
Alors, rigolo, tu regardes quoi?
Nereye bakıyorsun yaşlı inek?
- A qui vous parlez? - A vous.
Sen nereye bakıyorsun?
Qu'est-ce que tu regardes?
- Nereye bakıyorsun?
Quelle beauté!
Nereye bakıyorsun?
T'as chopé quelque chose?
Bu kadar istekli nereye bakıyorsun?
Que matez-vous si passionnément?
Nereye bakıyorsun öyle?
Vers quoi regardes-tu?
- Nereye bakıyorsun?
- Qu'est-ce que vous regardez?
Nereye bakıyorsun?
Tu regardes quoi?
Nereye bakıyorsun!
Que regardez vous!
Nereye bakıyorsun sen öyle?
Qu'est-ce que tu regardes là-bas?
Nereye bakıyorsun sen?
Qu'est-ce que tu regardes?
Nereye bakıyorsun salak?
Qu'est-ce que tu regardes, enculé?
Nereye bakıyorsun, Susan?
Qu'est-ce que tu regardes, Susan?
Nereye bakıyorsun?
Pourquoi tu la regardes comme ça?
O zaman sen nereye bakıyorsun?
Et toi alors, que regardes-tu?
Nereye bakıyorsun Fred?
Je me demandais si une poussette Entrerait par ce couloir.
Bakır madenine. Nereye gittiğimizi sanıyorsun?
Nous allons à la mine de cuivre.
Bak, nereye varmaya çalışıyorsun?
Mais que me voulez-vous à la fin?
Nereye bakıyorsun?
Que regardes-tu?
Nereye bakıyorsun?
Qu'est-ce que tu regardes?
Hey, nereye bakıyorsun?
Dis un peu ce que tu vois!
Nereye... neye bakıyorsun sen? What are you... what are you looking at?
Que fais-tu?
Nereye gittiklerine bakıyorsun, değil mi Gunther?
Gunther, tu regardes où ils vont?
- Nereye bakıyorsun kahrolası?
Putain.
Haritaya mı bakıyorsun? Nereye gidiyorsun?
Tu vas partir?
nereye gidiyorsun 4208
nereye gideceksiniz 46
nereye 2137
nereye gittin 130
nereye gideceksin 183
nereye kayboldun 59
nereye gidiyorum 64
nereye gidelim 62
nereye gitmek istiyorsun 67
nereye gittiniz 39
nereye gideceksiniz 46
nereye 2137
nereye gittin 130
nereye gideceksin 183
nereye kayboldun 59
nereye gidiyorum 64
nereye gidelim 62
nereye gitmek istiyorsun 67
nereye gittiniz 39