Nereye böyle traduction Français
543 traduction parallèle
- Bu acelen nereye böyle?
- Où vas-tu Lina?
Nereye böyle?
Où allez-vous?
- Betsy, nereye böyle?
- Betsy, où allez-vous?
- Yangın mı var, nereye böyle?
- Minute.
- Nereye böyle?
- Où allez-vous?
- Cinna, nereye böyle alelacele?
- Où vas-tu si vite?
Nereye böyle acele acele, sinemaya mı?
Et où courez-vous, comme ça?
Nereye böyle, Doktor?
Où allez-vous, docteur?
Nereye böyle?
Où vas-tu?
Nereye böyle?
Où étiez-vous donc?
Accattone, nereye böyle?
Où vas-tu?
Nereye böyle, teğmen?
Où allez-vous, Lieutenant?
O çoraplarla nereye böyle?
Tu vas pas sortir en caleçon.
- Nereye böyle?
- Je reviens. J'ai interrompu votre...
- Hoşça kal, Ermi. - Nereye böyle? Beni yemeğe Agnano'ya götürüyor.
On va déjeuner et après à Agnano.
Peppino, nereye böyle?
Peppino, où tu vas?
Nereye böyle, Süperman.
A la bonne heure!
Bir dakika evlat, nereye böyle?
Hé, attends, petit, où vas-tu?
Nereye böyle Bayan Anderson?
Oú allez-vous, Madame Anderson?
Sabah erkenden nereye böyle?
Où c'est que vous êtes parti de si grand matin?
- Nereye böyle?
- Où aIIez-vous?
- Nereye gidiyorsun böyle?
Bonne nuit. - Où courez vous ainsi?
Böyle bağırmayı kes ve nereye gidiyorsun oraya bak.
Arrête de brailler et regarde où tu vas!
- Aynen onu diyorum işte. Ama nereye gidebiliriz ki? Daha önce böyle bir şey yapmadım.
Je n'ai jamais fait une chose pareille.
Anne, nereye varacak bu böyle?
Qu'allons-nous devenir?
- Bütün hepsi nereye gitti böyle?
Où sont-ils?
Nereye gidersek gidelim hep böyle oturup bekleyeceğiz...
N'importe où... on passera notre temps ainsi à attendre... à attendre qu'il vienne.
Nereye gidiyorsun böyle?
Qu'est-ce que tu fais?
- Nereye gidiyorsunuz böyle kızlar?
- Où allez-vous les filles?
- Nereye gidiyordunuz böyle?
Et où allez-vous?
- Bersagliera nereye böyle?
- Quoi? - Où tu vas?
Sersem herif nereye gidiyor böyle?
Où va-t-il, ce malade?
Neler oluyor? Hepiniz nereye gidiyorsunuz böyle?
Où allez-vous?
- Geronimoyu nereye götürüyorlar böyle?
Où emmène-t-il Geronimo?
Mekanik kahkaha, mekanik alkışlar, nereye varıyoruz böyle?
Rires, bruits automatiques, où allons-nous?
Böyle nereye gidiyorsun?
Où allez-vous comme ça?
Herkes nereye gidiyor böyle?
Où vont-ils tous?
Arkanda böyle bir geçmişle nereye gidebilirsin?
Où pouvez-vous aller, avec votre passé?
Hey, bunlar bizi nereye getirdiler böyle?
Eh! Pourquoi qu'on est venus ici, tu veux m'dire?
Böyle devam ederse, sonu nereye varacak?
Comment ça va se terminer?
Nereye gidiyoruz böyle, Amerika'ya mı?
Où on va? . En Amérique?
- Böyle dayanamıyorken nereye gidiyor?
Pourquoi il roule en voiture? - Ma foi!
Demek istiyor ki, arabasını nereye park ettiğini unutmuş olduğu böyle bir zamanda.
II veut dire, un moment où il a oublié où il a garé sa voiture.
Yolculuk nereye böyle?
Vous allez où?
Nereye gidiyorsun böyle? Nereye gidiyorsun?
Où allez-vous, bon Dieu!
- Nereye gidiyorsun böyle?
Où vas-tu?
Nereye böyle?
- Où vas-tu?
Neden böyle bir şey yaptı — Onu nereye gömdü?
Pourquoi? Où est-il? Meurtrière!
Nereye yetişmeniz gerekiyor böyle acele?
Pourquoi vous faut-il un cheval si vite?
- Nereye böyle, Cheap?
- Où vas-tu, Cheap?
Nereye gidiyorlar böyle?
Où ils vont?
böyle 531
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böylece 530
böyle bir şey yok 21
böyle devam et 79
böyle yapma 93
böyle bir şey olmayacak 25
böyle şeyler söyleme 28
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böylece 530
böyle bir şey yok 21
böyle devam et 79
böyle yapma 93
böyle bir şey olmayacak 25
böyle şeyler söyleme 28
böyle konuşma 236
böylelikle 44
böyle iyiyim 107
böyle olsun istememiştim 16
böylesi 17
böyle gelin 49
böyle mi 243
böyle işte 52
böyle bir durumda 32
böyle şeyler 30
böylelikle 44
böyle iyiyim 107
böyle olsun istememiştim 16
böylesi 17
böyle gelin 49
böyle mi 243
böyle işte 52
böyle bir durumda 32
böyle şeyler 30