18 00 traduction Portugais
801 traduction parallèle
Raporu saat 18 : 00'de vermem gerektiğini biliyorum. Size ne olduğunu söyleyeyim.
Sei que era suposto ter entregue o relatório até às 18h, mas explico-lhe o que aconteceu.
Şimdi, o saat 18 : 00'dan önce boğulmuş olsa gerek, hatta belki 17 : 00'ten önce, aksi takdirde o kadar kuru olmuş olamazdı.
Ele teve de se afogar antes da 18h. Talvez até antes das 17h. Caso contrário, não estaria tudo seco.
Bu gece saat 6'dan beri tiyatronun önünde kuyruk var.
Hoje há uma fila à frente do teatro desde as 18 : 00.
Saat altı olduğunda, nehirde cesedimi aratmaya başlamış.
Por volta da 18 : 00 tinha mandado dragar todos os rios.
- Saat 6 oldu.
- São quase 18 : 00.
Şimdi aklıma geldi, akşamları altıya kadar ofiste kalmanı istiyorum.
A propósito, queria que ficasses no escritório até às 18 : 00.
- Altıya kadar mı?
- 18 : 00? Para quê?
Saat 6'mı oldu?
18 : 00?
Seni 6 : 00'da almamı ister misin?
Vou buscar-te por volta das 18 : 00h?
6 : 00 diyelim mi?
Às 18 horas de hoje, está bem?
Akşam altıdan sonra herkes bayrak indirir sanırdım.
Pensei que todos arriassem a bandeira depois das 18 : 00.
Beni saat 18 : 00'de arayacak.
Volta a ligar às seis, com instruções.
John Huberman ve kızı Alicia arasındaki konuşmalar... 9 Ocak 1946 öğleden sonra 6 : 00, Miami Beach, Florida.
"Conversas entre John Huberman e sua filha Alicia, 18 : 30, 9 de Janeiro, 1946, em Miami Beach, Florida."
Saat 6 : 00'da.
Sim, às 18 horas.
Gösteri öncesi saat 6'da Dans Fuayesi'nde * "Giselle" için kıyafet provası olacaktır.
"Haverá um ensaio geral de Giselle... às 18 : 00 h, no Foyer de La Danse"
Saat 6 civarında gelirdi.
Ele costumava vir por volta das 18 : 00.
Arabam sizi 6'da alır.
Mando alguém buscar-vos às 18 : 00.
"saat 18.00'den sonra sokakta veya semtlerinin dışında görülenler... " askeri polis tarafından tutuklanacaktır. "
Qualquer pessoa na rua ou fora de sua residência após esse horário... será presa pela polícia militar.
Sonra da 13.00'ten 18.00'e kadar yine iş.
Volta à 1, até às 6.
İlk gün, saat 18.00
Primeiro dia, 18.00 Horas
Tümen komutanı saat 18 : 00'da Rennes'e doğru yola çıktı.
partiu para Rennes às 18h00.
22 Ekim 1860 tarihinde, Donnafugata'da saat 18 : 00'da Belediye Seçim Komitesi, bu kentin seçmenlerinin yaptığı halk oylamasının oylarını incelemek için bir araya geldi.
"No ano de Nosso Senhor de 1860, a 22 de Outubro, " em Donnafugata, és seis da tarde, " a comissão eleitoral examinou os votos do plebiscite
Akşam yemeği saat altıda hazır olur.
Sirvo o jantar na sala às 18 : 00.
Akşam yemeği saat altıda hazır olur.
Sirvo o jantar às 18 : 00.
- Altıdan sonra giderim.
- Vou-me embora às 18 : 00, quando escurece.
Saat neredeyse 6.
- Por favor, pode ligar-lhe? Quase 18 : 00.
Kaptan Finlander saat 18 : 00'de ona rapor vermenizi istiyor.
O Capitão Finlander pediu que se apresente a ele às 18 horas.
Saat 18.00'de. - Değişmeye zamanınız olur.
Só tem tempo para mudar de roupa.
4 Nisan cumartesi. 18.00.
Sábado, 4 de Abril. 18 : 00..
Ya da yeni katkı maddesi GLC-9424075 içeren Shrill benzini kullanın. Saat 18 : 00'dan sonra, 9424047.
Ou gasolina Shrill, com o novo aditivo GLC-9424075,... depois das 18 : 00, 9424047.
Bu beyaz kart motor tortularını temsil etsin, bu siyah kart ise Shrill'in yeni katkı maddesi GLC-9424075'i temsil etsin. Saat 18 : 00'dan sonra, 9424047. Motor tortularının, Shrill'in katkı maddesi sayesinde dünya yüzeyinden nasıl silin...
Vamos usar este cartão branco para representar um depósito de gasolina... e este cartão preto para representar o novo aditivo Shrill, GLC-9424075,... depois das 18 : 00., 9424047... podemos ver como os depósitos de gasolina são empurrados da superfície da terra... pela força superior fornecida pelo Sh...
- Saat 18 : 00'de şefin bürosunda olun. - Tamam.
Vai ao gabinete do chefe às 6 da tarde.
- Saat altıda Anjelica'yı almam lazım.
- Mas tenho de ir buscar a Anjelica às 18 : 00.
- Yarın 18 : 00'e kadar gerekmez.
- Até às 1 8 : 00 de amanhã.
18 : 00'e kadar orada olmak zorunda değiliz.
Não temos de lá chegar até às 1 8 : 00.
Saat 6 : 00'dan önce Stenner'ın eski bilardo salonunda olsunlar.
Que estejam antes das 18 : 00h no velho bilhar do Stenner.
- Akşam 5 ya da 6 gibi dönmüş olurum.
- Volto por volta das 17 : 00 ou 18 : 00, sim?
Diğerlerimiz saat 18 : 00'da tekrar burada buluşacak.
Encontramo-nos aqui às 18 : 00.
18.00 haberlerine istiyoruz.
Precisamos dele para o noticiário das 6h.
- 1 7.00-18.00 arası.
- Entre as cinco e as seis.
Saat tam sekiz.
São quase 18 : 00.
Saat 18 : 00'de Daiquiri'deki depoları bombalayacağız.
Bombardearemos os armazéns de Daiquiri às 18 : 00.
Clarence şehrinde.. 18 : 00 ile 6 : 00 saatleri arasında... sokağa çıkma yasağı vardır.
Comunicamos aos visitantes de Zangaro... que há recolher obrigatório na cidade de Clarence, entre as 18 horas e as 6 horas.
Yarın neden dört yerine saat altıda gelmiyorsun?
Porque não vens ás 18 : 00, em vez de vires ás 16 : 00?
Yarın akşam 6 : 00'da, KAB yayınımız tekrar başlayana dek...
Então até amanhã a noite, ás 18 : 00, quando a KAB regressar ao ar.
Saat 6'dan sonra her an bağlantı kurabiliriz.
Contacto esperado a qualquer altura depois das 18 : 00.
ERIC LIDDELL AKŞAM SAAT 18 : 00'DE KONUŞMA YAPACAK
ESCÓCIA-IRLANDA ERIC LIDDELL, FAMOSO ATLETA INTERNACIONAL DA UNIV. DE EDIMBURGO
Saat 18 : 00-6 : 00 arası çalışacaksın.
Das 18h às 6h, você trabalha aqui.
Buradan tam 18.00'da hareket eder.
Parte "dequi memo" às 18 : 00 em ponto.
Günde iki kez. 18.00 ve 08.00'de.
Duas vezes ao dia. Às 18 : 00 e às 8 : 00.
Bugün yüzdüğümüz yerde saat 18 : 00'de buluşalım mı?
Encontrava-se comigo onde nadámos hoje, às seis?