Bir daha asla traduction Portugais
6,482 traduction parallèle
Ve o günden sonra da bir daha asla kendin için çalmadın.
E desse dia em diante não roubaste mais para teu proveito.
- Bir daha asla güçsüz olmayacağıma dair.
De nunca mais ser impotente.
Yani ona iyi bak, çünkü o bu hapishaneden ayrıldığında, onun güzel yüzünü bir daha asla göremeyeceksin.
Então, olha bem para ele, porque quando sair daqui, nunca mais vais ver a sua cara. Vamos embora.
Çocuğunu bir daha asla bulamayacakmış gibi görünüyor.
Parece mesmo que nunca irá encontrar o filho.
Bunu bir daha asla çıkarmayacağım.
Jamais tirarei isto.
Bırak gitsin, yoksa polis çağırırım. Ve Javi'yi bir daha asla göremezsin.
Larga-o ou chamo a polícia e nunca mais vais ver o Javi.
Sana tam olarak ihtiyacın olan şeyi verdi. ve Jerry Grant'ın ölümünü annenin üzerine yıktı, aşılamaz bir engel yarattı böylece bir daha asla Başkan'la birlikte olamayacaktın.
Ele deu-te exactamente o que tu querias, e depois culpou a tua mãe pela morte do Jerry Grant, e criou uma barreira intransponível, para que nunca mais ficasses com o Presidente.
Sonra ofisimden siktir git ve bir daha asla bana oğlumdan bahsetme.
Então, sai do meu escritório e nunca mais menciones, o meu filho.
Ed, bunu bir daha asla yapma.
- Ed! Nunca mais faças isso!
İşte bu bir daha asla göremeyeceğimi düşündüğüm bir yüz.
Este é um rosto que jamais pensei que veria de novo.
- Bir daha asla Skye'ı göremeyeceksin.
Nunca mais verá a Skye.
Diğer CEO Bey'in hatalı davranışı Camilla'nın aynı şeyi yapmaması konusunda daha hassas hale getirip,... bir daha asla yapmamasını söylemeniz için sizi cesaretlendirmedi mi?
O mau comportamento do Sr. Outro Director-Executivo apenas o sensibilizou a não deixar que a Camilla fizesse o mesmo e encorajou-o a dizer "nunca mais"?
Çünkü bir daha asla olmayacak dedik.
Porque decidimos dizer "nunca mais".
Bir daha asla kopmayacak ve şu saniyeden itibaren bedava.
Nunca vai cair e, de agora em diante, é grátis.
Böylece yüzünüzü bir daha asla görmeyeyim.
Depressa. Para que eu nunca tenha de os ver outra vez.
Bir daha asla şaka yapma.
Nem sequer brinques.
Bir daha asla benzin istasyonunda yaptığın gibi bir şey yapmaya kalkışma.
Nunca mais se arme em herói como fez na bomba de gasolina.
Eğer gidersen, bir daha asla geri dönemezsin.
Se partires agora, nunca mais serás bem-vinda aqui.
Hikâyeye göre gecenin bir yarısı pek çok nöbetçi bu kuleden kaybolmuş ve bir daha asla görülmemiş.
Vários guardas desapareceram a meio da noite desta torre. Nunca mais foram vistos.
O zamandan beri ailemiz, bir daha asla eskisi gibi olmadı.
E a nossa família nunca mais foi a mesma desde então.
Senin ve halkının, bir daha asla savunmasız kalmayacağı bir ülke yaratmak istedin.
Querias criar um lugar onde tu e teu povo nunca se sentissem vulneráveis novamente.
Bir daha asla balık yemeyeceğim.
Nunca mais vou comer peixe de novo!
"Bir kere kötülük tasarlayan kişi... "... bir daha asla iyilik besleyemez. " Sophocles.
"A alma que concebeu uma maldade não pode sentir nada de bom depois disso."
Görünen o ki, Apu bir daha asla Lahana festivalinde çalmayacak.
Parece que o Apu não vai tocar nunca mais no Festival do Repolho.
Onu bir daha asla görmeyeceksin.
Nunca mais vais vê-la, outra vez.
Bana bir daha asla yalan söyleme.
Nunca mais me mintas.
Bir daha asla beni, güneşi ve başka bir adamı aynı cümle içinde kullanma.
Nunca mais fales sobre mim e o sol a outro homem outra vez.
Seni almaya geliyoruz, ve geldiğimizde annenle ben sana sımsıkı sarılacağız tatlım seni bir daha asla bırakmayacağız.
Vamos ter contigo, e quando chegarmos, vamos abraçar-te, querido, e nunca te deixaremos...
- Nerede? - Claude, aramızda ne olduysa bir daha asla tekrarlanamaz.
- Cláudia, o que aconteceu entre nós não se pode repetir.
Bunu bir daha asla deme!
Não te atrevas a dizer isso.
Belki suratına bir tokat atıp onunla bir daha asla konuşmaz.
Talvez ela o esbofeteie e nunca mais lhe fale.
Hera onu götürdükten sonra Tseebo'yu bir daha asla göremeyebilirsin.
Assim que a Hera o levar, podes nunca mais vê-lo.
Bir daha asla beni tehdit etme, anlıyor musun?
Nunca mais me ameaces, percebeste?
Christy hata yaptığının farkında ve bir daha asla yapmayacak.
A Christy sabe que errou, e nunca mais vai repeti-lo.
Bir daha asla yarışmak zorunda olmayacağım kadar.
O suficiente para não precisar competir novamente.
Bu konuşmayı bir daha asla yapmamalıyız.
Não devemos falar mais disso.
Bir daha asla kavga etmeye başlamayacağız. Biz asla kavga etmeyiz.
Não vamos discutir, nunca discutimos.
Beni en çok korkutan şey seni bir daha asla göremeyeceğimi düşünmek oldu.
O que mais me assustou foi o pensamento de nunca mais te ver de novo.
Dışarı çıkmasına izin veremem. Bir daha asla.
Nunca mais.
Bir daha asla söylemeyeceğime yemin ettiğim şeyleri söyledim.
Digo todas as coisas que jurei nunca mais dizer.
Ama bir daha asla toz çanağına izin vermezdik, değil mi?
Mas nunca deixaríamos uma nuvem de pó voltar a acontecer, cedo?
Bizi bir daha asla bırakma baba.
Nunca nos deixes de novo, papá.
Beni bir daha asla görmek zorunda değilsin.
Nem sequer tens que me voltar a ver.
İstediğim şeyi bana verene kadar büyücü bir daha şapkasını asla göremeyecek.
E a menos que ele me dê... o que eu quero, o feiticeiro nunca mais verá o seu chapéu.
O dosyalar bana daima oynayacak bir kartları daha olan o insanlara karşı asla yapamayacağım şeyleri yapacak gücü verdi.
Os ficheiros deram-me poder para fazer coisas que não podia, contra pessoas que tinham sempre vantagem.
Odinoğlu, bir daha niyetin olmadığı sürece asla krallığıma gelerek ona leke sürme.
Odinson, nunca mais sujes o meu reino com a tua presença até que chegue a tua hora.
Asla ilkokulu bir daha yaşamak istemiyorum.
Nunca quis reviver a escola primária.
Ama yerinde olsam bir daha Paul Hare'i asla düşünmem.
Mas prefiro nunca mais pensar em Paul Hare novamente.
Aslında onlara göstersem daha iyiydi ama kesin olan bir şey var ki ailemin bu karneyi asla görmemesi lazım eğer görürlerse anında altlarına sıçarlar.
Eu podia ter lidado melhor com aquilo, mas uma coisa é certa, os meus pais não podem ver aquele boletim. Porque, se isso acontecer, eles vão ter um ataque em simultâneo.
Geçen sene bizi ektiğinden dolayı seninle asla bir daha anlaşma yapmayacağız.
Depois de nos lixares no ano passado, não há mais acordos.
Kimseye bir daha zarar veremeyecesin, asla.
Nunca mais vais magoar ninguém.
bir daha asla olmayacak 26
bir daha yapma 24
bir dahaki sefere 163
bir daha olmaz 55
bir daha olmasın 24
bir daha 442
bir daha olmayacak 147
bir daha bak 16
bir daha da gelme 19
bir dahaki sefer 17
bir daha yapma 24
bir dahaki sefere 163
bir daha olmaz 55
bir daha olmasın 24
bir daha 442
bir daha olmayacak 147
bir daha bak 16
bir daha da gelme 19
bir dahaki sefer 17
bir daha söyle 118
bir daha yap 42
bir daha vur 18
bir daha deneyelim 45
bir daha yapmayacağım 40
bir daha dene 80
bir daha düşün 29
bir daha ki sefere 39
bir daha yapmam 21
bir daha yapalım 21
bir daha yap 42
bir daha vur 18
bir daha deneyelim 45
bir daha yapmayacağım 40
bir daha dene 80
bir daha düşün 29
bir daha ki sefere 39
bir daha yapmam 21
bir daha yapalım 21
bir daha düşündüm de 20
bir daha söylemeyeceğim 30
bir daha söylesene 19
aslan 94
aslanım 50
asla 2570
aslanım benim 20
aslanpençesi 18
aslanlar 28
asla olmaz 108
bir daha söylemeyeceğim 30
bir daha söylesene 19
aslan 94
aslanım 50
asla 2570
aslanım benim 20
aslanpençesi 18
aslanlar 28
asla olmaz 108