English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ D ] / Daha önce hiç duymadım

Daha önce hiç duymadım traduction Portugais

228 traduction parallèle
Daha önce hiç duymadım.
Nunca ouvi falar dele antes.
Nasıl oldu da seni daha önce hiç duymadım?
Como é que nunca ouvi falar de ti?
Onu daha önce hiç duymadım. Ve ısıtıcılar açık?
O aquecimento está no máximo?
Bozuk bir şeyin bizi tehdit ettiğini daha önce hiç duymadım.
Nunca ouvi uma avaria ameaçar-nos.
Daha önce hiç duymadım.
Nunca ouvi falar.
Katılıyorum ama daha önce hiç duymadım. Geldiğiniz gün onu çaldım.
Concordo, mas nunca a ouvira antes de a tocar no dia em que cá esteve.
De Carlo'yu daha önce hiç duymadım.
Nunca ouvi falar em De Carlo antes.
Daha önce hiç duymadım. - O en büyükleridir.
Nunca ouvi falar dele.
Falcon Girişim'in adını daha önce hiç duymadım.
Nunca ouvi falar da Falcon Enterprises.
Daha önce hiç duymadım.
Nunca ouvir falar.
- Daha önce hiç duymadım.
- Nunca ouvi falar nele.
Daha önce hiç duymadım..
Eu nunca ouvi sequer uma palavra.
Ölüme yaklaşan çoğu insanın garip deneyimleri olur ; fakat bu kadar detaylısını daha önce hiç duymadım.
Muita gente a ponto de morrer tem experiências estranhas, mas nunca tinha ouvido uma tão detalhada.
Daha önce hiç duymadım.
Nunca ouvi falar...
Böyle bir şeyi daha önce hiç duymadım.
Jamais ouvi tal expressão.
Bu ismi daha önce hiç duymadım.
Eu nunca ouvi esse nome antes.
Bir beysbol sopası tarafından saldırıya uğrayan birini daha önce hiç duymadım.
Nunca ouvi falar de alguém ser atacado por um taco de basebol solitário.
Bence sandalye şahane bir hediye ama bu Joe Mayo'yu daha önce hiç duymadım.
Acho que a cadeira é uma ideia fantástica para uma prenda, mas nunca ouvi falar no tal Joe Mayo.
Bunu daha önce hiç duymadım.
Nunca havia escutado isso.
Daha önce hiç duymadım.
Nunca ouvi falar de tal bebida.
- Daha önce hiç duymadım.
- Nunca ouvi falar.
Ben seni daha önce hiç duymadım.
Eu nunca ouvi falar de vocês.
Bunun gibi bir örgütü daha önce hiç duymadım.
Nunca ouvi falar de um grupo assim.
- Kim? O adı daha önce hiç duymadım.
De quem falam?
Dünyanın en iyi filmini yapacağım. Hiç kimsenin daha önce görüp duymadığı bir film.
Ouça, eu vou fazer o melhor filme do mundo, algo que ninguém nunca viu ou ouviu falar.
Bunu daha önce hiç bu şekilde duymadığımı belirtmeliyim.
Devo dizer que nunca tinha ouvido ( a versão ) dessa maneira.
Daha önce böyle konuştuğunu hiç duymadım.
Nunca te ouvi falar dessa maneira.
Daha önce Kumanda Merkezinde bu tarz bir davranışı hiç duymadım.
Nunca vi tal comportamento na Sala da Guerra.
Joe diye Kızılderili adı duymadım hiç ve daha önce hiç bu kadar bencil bir Navajo görmedim.
Nunca conheci um índio chamado Joe. E nunca vi um navajo tão para Sul.
Baron Bomburst'u daha önce hiç duymadınız mı?
Nunca ouviram falar do Barão Bomburst?
"Daha önce hiç, Sancho, duymadım böyle zarif laflar ettiğini."
"Sancho, nunca antes te havia escutado um discurso tão elegante".
Tamam, bu daha önce hiç duymadığımız bir içki.
- Essa é a bebida que nunca tivemos.
Daha önce hiç duymadığımız her türlü hayvanın sesi vardı.
Havia toda a espécie de ruídos de animais que nunca tínhamos ouvido.
Kemanı daha önce hiç duymadığın gibi çalacağım.
Tocarei nesta festa como nunca me ouviste tocar antes.
Bunu daha önce hiç duymadın mı?
As pessoas mudam. Sabias isso?
Düzenli olarak bu konuşmayı ben daktilo ediyor... ve içeriğine pek dikkat etmiyordum. Fakat daha önce hiç duymadığım ve sıkça tekarlanan bir kelime çıkmıştı karşıma.
Quando eu datilografava seus discursos... nao prestava atencao nas palavras, no signifiicado delas, mas... desta vez ouvi uma palavra que eu nunca tinha ouvido.
Daha önce hiç duymadım.
Nunca ouvi falar dele.
Kapılar kapatılınca daha önce hiç duymadığım güçte çığlık atmaya başladı.
Fecharam as portas e ela começou a gritar como nunca tinha ouvido.
Genç bayan bu, daha önce hiç duymadığım kadar zeka dolu bir soru.
Jovem menina... essa é a pergunta mais inteligente que alguma vez me colocaram.
- Daha önce hiç duymadım. - Ne? Burada böyle bir yer yok.
- Isso não lhe diz nada?
285 kuralın hepsini hiç hata yapmadan ilk kez söylediğinde daha önce hiç gurur duymadığım kadar gurur duymuştum.
Acho que nunca tive tanto orgulho do que na primeira vez que conseguiste dizer as 285 regras sem um erro.
Büyük bir dalga vardı, göl berraktı ağlama sesine benzer bir şey duydum, daha önce hiç duymadığım türden bir şey.
Um som choroso, como nunca tinha ouvido antes, e nunca mais ouvi.
İsa'ya yemin olsun ki bu şeyi daha hiç önce hiç duymadım.
Juro por Deus que nunca ouvi falar disso.
Aslında sana daha önce diplomat dendiğini hiç duymadım.
Bem, acho que nunca o ouvi ser referido como um diplomata.
# Onun yaptığı her hareket, yaratıyor bende daha önce hiç duymadığım duygular #
Toca fundo dentro de mim
Daha önce hiç "Flax" diye birşey duymadım.
Nunca ouvi falar de algo chamado a malha.
Bu arada şehir merkezinde, daha önce yeni tanıştığım bir adamdan hiç duymadığım sözleri duyuyordum.
Entretanto, eu ouvira a coisa mais cómica da vida, de um homem que acabara de conhecer.
Daha önce hiç Pulse'ı duymadın mı?
O quê, você nunca ouviu falar do Pulse?
Daha önce hiç suçluluk duymadım.
Eu nunca me senti culpado antes.
Daha önce hiç Hobbit diye bir şey duymadım!
Nunca ouvi falar de hobbits nenhuns...
Daha önce hiç böyle birşey duymadım.
Nunca ouvi nada sobre isso.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]