Güzel olur traduction Portugais
2,105 traduction parallèle
- Kot pantolon markası yaratıyorlar. - Ben de düşündüm ki sizinle tanışmak güzel olur.
Iniciaram agora uma linha de jeans, pensei que seria bom conhecerem-te.
- Çok güzel olur, evet.
- Sim. Boa ideia.
Arka taraftan bilgi alırsanız çok güzel olur, sağ olun.
Se puder ir ali para trás, será óptimo. Obrigada.
Evet, ama işi bana vermezler aslında elbette güzel olur çünkü sevgililerimden biri Paris'te yaşıyor.
- Quer dizer, nunca o conseguirei. Mas, seria óptimo porque um dos meus amantes vive em Paris.
Geceleri çok güzel olur.
É... lindo à noite.
Kanıtlayabilirsek güzel olur.
Era bom que conseguíssemos provar isso.
Güzel olur.
- Pode ser!
Bu güzel olur.
Isso seria bom!
Emeklilikte bel bağlayabileceğimiz bir şeyin olması güzel olur.
Gostava de ter algo a que me agarrar quando a nossa vida de espiões terminar.
Birden bire kendinizi asla beklemediğiniz bir yerde bulursunuz ve çok güzel olur. Veya alışmanız için biraz zaman gerekir.
E de repente, damos por nós num sítio onde nunca esperámos estar, e é agradável ou requer alguma habituação.
Bence bir ilişkin olması güzel olur.
- Vamos lá. Acho que era óptimo teres um relacionamento.
Güzel olur.
Vai ser fantástico.
Beraber izlemek güzel olur diye aradım.
Liguei porque achei que seria giro ver.
Beraber izlemek güzel olur.
Seria giro se o víssemos juntos.
Yarın daha da güzel olur hatta.
Fica melhor no dia seguinte.
Ne güzel olur.
Será muito agradável.
- Seni TV'de görmek güzel olur hem.
- Seria giro ver-te na televisão.
- Otobanda dizilsek daha güzel olur.
- Como uma guia na estrada.
Sen de gelirsen çok daha güzel olur.
Se vieres, melhor ainda.
Hayatta her şey bu kadar kolay olsaydı, ne güzel olur değil mi?
Não era bom se tudo na vida fosse assim tão simples?
Evet, evet. Çok güzel olur.
Sim, sim, parece-me bem.
Benim için onu geri götürürsen daha güzel olur.
Seria mais fácil se tu devolvesses.
- Tekneyle açılmak ikiniz için de çok güzel olur. - Kimin sağ döneceğini görürüz.
Acho que seria muito divertido para ambas, andarem de barco juntas.
- Ne olsa güzel olur, biliyor musun.
- Pois, eu sei. - Sabes o que pode ser divertido?
Evet, güzel olur.
Sim, era fixe.
Çok güzel olur.
Seria tão belo...
Sanırım balık güzel olur.
O peixe serve perfeitamente.
Belki şöyle güzel bir yemek olur bazı arkadaşlarınla tanışırım.
Às vezes, é uma substituição do insubstituível...
Bence yaşam güzel bir başlangıç olur.
Vida é um bom ponto de partida, penso eu.
Ama güzel bir sürpriz olur diye düşündüm sanırım. Noel için!
Pensei que seria uma boa surpresa para o Natal.
- Güzel. "Belki bir gün erkeği", "belki bir gün kızı" peşinden mükemmel bir devam şarkısı olur.
Lindo. "Miúdo" é o single perfeito para "Miúda Um Dia Talvez".
Güzel bir baston olur.
Vai fazer um excelente pau de caminhar.
- Böyle daha güzel olur.
- É melhor assim.
Bence çok güzel ve tatlısın ve başka şarlar altında, ne olur ne olmaz!
Eu acho-te bonita e doce e em circunstâncias diferentes, quem sabe?
- Parti güzel olsa iyi olur dostum.
É bom que a festa valha a pena, meu.
- Olur, güzel fikir.
- Está bem. Parece-me bem.
Yani, artık ondan bahsetmeden güzel ve sessizce yemeğimizi yiyelim, olur mu?
Vamos ter um belo almoço sem falar dele, está bem?
Bu çok güzel olur.
Seria lindo.
Geziden sonra yeni kiliseme gitmeden önce benim için güzel bir uğurlama şansı olur.
Vou mudar de paróquia, depois da visita de estudo, e será uma boa despedida, numa festa.
Evet, el bombasının anlamı fazla kilolu, istenmeyecek tipte bir kadın olur, onunla birlikte olursun sonra bir arkadaşın sana daha güzel birini bulur.
É uma mulher gorda e indesejável, que um tipo se sente obrigado a curtir... para um amigo ficar com uma rapariga mais bonita.
Ellie, seninki güzel olsa iyi olur çünkü sana kızgınım.
Levantem-se todos.
Çok da güzel bir kız olur.
E será linda.
Birazcık oynamayla bu gelinlikten çok güzel bir karyola etekliği olur.
E com algum trabalho, podemos transformar este vestido de casamento numa colcha.
Bundan güzel kemik yığını olur.
Ele vai dar um belo monte.
Güzel. Anlaşmada yardımı olur.
Ótimo, pode ajudar-nos com o acordo.
Hank'in güzel günleri olur ama eklem iltihapları telefon etmesine engel oluyor.
O Hank tem alguns dias melhores, mas a artrite não permite que faça chamadas.
Döşemeyi sökelim sonra da oraya güzel, gömme bir jakuzi koyalım, olur mu?
Deixe-me fazer o "deck", certo? E metemos lá uma cuba.
Güzel, geceyi burada geçirdiğimi ona söyleyecektim, ama yapamadım, uh, garip görünür ve açıklamak zor olur.
Eu não podia contar que dormi aqui. Mas eu deveria, pareceu estranho e difícil de explicar.
Herkesin bir an bile olsa güzel şeyler duymaya ihtiyacı olur.
Todos precisam ouvir algo bom de vez em quando.
- Gerçek polis özgür olur. Bara gider, içki içer sigara içer, güzel arabalara biner insanlara soru sorar, ters köşeye yatırmaya çalışır.
- Um cana de verdade é um homem livre que vai a bares, pede um drink, fuma um cigarro, anda de carros legais, fala com pessoas, faz perguntas, deixa-as em pé, se o entediam.
Çok güzel olur.
Assustador.
ölürsünüz 19
olurdu 43
olur mu öyle şey 39
ölürsem 25
olursa 17
olur efendim 53
olur mu hiç 40
olur biter 25
ölürse 17
ölürüm daha iyi 51
olurdu 43
olur mu öyle şey 39
ölürsem 25
olursa 17
olur efendim 53
olur mu hiç 40
olur biter 25
ölürse 17
ölürüm daha iyi 51
olur tabii 48
olur böyle şeyler 121
ölürler 26
olur şey değil 105
güzel 14869
guzel 19
güzelim 390
güzelsin 102
güzel kız 114
güzel bir gün 178
olur böyle şeyler 121
ölürler 26
olur şey değil 105
güzel 14869
guzel 19
güzelim 390
güzelsin 102
güzel kız 114
güzel bir gün 178
güzel kızım 24
güzellik 77
güzelim benim 17
güzelmiş 286
güzel bir kadın 48
güzeller 55
güzel bir kız 49
güzeldi 214
güzel görünüyorsun 72
güzeldir 52
güzellik 77
güzelim benim 17
güzelmiş 286
güzel bir kadın 48
güzeller 55
güzel bir kız 49
güzeldi 214
güzel görünüyorsun 72
güzeldir 52