English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ M ] / Muhtemelen hayır

Muhtemelen hayır traduction Portugais

590 traduction parallèle
Muhtemelen hayır.
Provavelmente não.
- Muhtemelen hayır. Denemeye niyetli değilim.
Provávelmente não, não pretendo tentar.
- Muhtemelen hayır.
- Provavelmente não.
Muhtemelen hayır.
É pouco provável.
Kız muhtemelen hayır diyecek ve sana bunun nedenini soracaktır.
as crianças! Obrigado, professor.
Muhtemelen hayır.
Parece que não.
Muhtemelen hayır.
Talvez não.
Muhtemelen hayır.
Provavelmente, não.
Muhtemelen hayır.
É provável que não.
Muhtemelen hayır.
Nao.
Muhtemelen hayır, ama öğrenmeye hazırız.
Provavelmente não, mas estamos prontos para aprender.
Muhtemelen hayır ama hoşuma gitti.
Provavelmente não, mas eu entendo.
Hyde, beni çıkarmak istiyorsan eğer, cevap muhtemelen hayır.
Hyde, se tu estás a querer sair comigo, a resposta é provavelmente não.
Muhtemelen hayır.
Provávelmente não.
Hayır. Muhtemelen hayır.
Provavelmente, não.
Tamam ararım ancak muhtemelen hayır diyecekler.
Vou ligar, mas é provável que recusem.
Hayır, muhtemelen olmam.
Não, provavelmente não.
Hayır ama burada da muhtemelen seninki kadar popüler küçük bir dairemiz var.
Não, mas há um apartamento aqui que deve ser tão popular como o teu.
Süreç tamamlandığında, orijinal beden, muhtemelen yok oluyordur. Hayır!
O original deve ser destruído no final do processo.
Hayır, Martin, o muhtemelen holde dışarıda bizi bekliyor.
Espera! E se ele estiver à espera atrás da porta?
Hayır. Muhtemelen aniden bir şey çıkmıştır.
Deve ter aparecido qualquer coisa.
Hayır, muhtemelen hatırlamıyorsundur.
Não, provavelmente não.
Cevabın hayır ise, muhtemelen zehirlidir.
Se não, deve estar envenenada.
Hayır, muhtemelen çok mutluyum.
Não, talvez esteja muito feliz.
Hayır, muhtemelen balayı çiftidir veya şirket yöneticisi falan.
Deve ser um casal em lua-de-mel ou um administrador qualquer.
- Muhtemelen dışardadır. - Hayır, hayır.
- Sim... suponho que terá saído.
Hayır. Muhtemelen Paris'tedir.
Não, ele deve estar em Paris.
Hayır, muhtemelen bir hastanedeyim... öyle bir yerlerde.
Devo estar em um hospital francês... ou inglês.
Hayır, Muhtemelen kuzeye gitmişlerdir.
Não, devem ter ido para norte.
Hayır, yalnız kalırsam, benim için muhtemelen daha kolay olacaktır.
Não, talvez seja mais fácil se eu ficar sozinho.
Hayır, muhtemelen mantıksal olarak sonuçlar çıkarttım.
Não... Provavelmente deduzi um pouco mais.
Hayır, muhtemelen hepsinin hayalleri suya düşmüştür.
Não, o mais provável é terem ficado a tomar uma banhoca.
Hayır, Peggy muhtemelen onu soğuk hazırlamıştır.
Não, a Peg provavelmente servi-Io-ia frio.
- Oh, muhtemelen daha önce dansda etmedin - Hayır
- Se calhar nunca dançaste.
Hayır, görüyorsunuz ya dostlarım eğer nükleer enerjiye hayır diyenler güç merkezimizin yanında bir file rastgelseler muhtemelen garip burnundan nükleer öcüyü sorumlu tutacaklardır.
Não. Estão a ver amigos se os protestantes anti nucleares vieram a dar com um elefante a beber água perto da nossa central nuclear eles provavelmente irão culpar o papão nuclear pelo seu ridículo nariz.
- Muhtemelen, hayır.
- Provavelmente não.
Ama muhtemelen hayır der.
Mas ela provavelmente dirá não.
- Hayır, muhtemelen mahallelidir.
- Não, é só por ser este bairro.
- Hayır, muhtemelen inanmaz.
- Provavelmente não.
Hayır, muhtemelen onu ölü olarak bulmuşlar.
Provavelmente encontraram-no morto.
- Hayır. - Muhtemelen onu Lamson's Grocery'de bile satmazlar.
Não devem vender na mercearia.
Hayır, muhtemelen kötü bir gün geçiriyorsun.
Não, acho que provavelmente está a ter um mau dia.
- Muhtemelen gidecek olan kişi ben olmalıyım. - Gene, hayır, ben gitmeliyim.
Acho que é melhor ir-me embora.
Hayır, ama hayatını nasıl kazandığını düşünürsek, muhtemelen her türden marjinal insanlarla iş yapıyordu.
Não, mas, tendo em conta como ganhava a vida, devia lidar com todo o tipo de marginais.
Hayır, muhtemelen PE öğretmeni bilir.
Não, mas talvez o professor de educação física tenha.
Hayır ama muhtemelen kişilik bozukluğu ya da bir kör nokta veya bilinç bölünmesi olabilir, ki bu durumda belirli bir derece görüş yeteneği vardır, ancak bu kişiler bunun bilincinde değildirler.
Uma consciência dividida por meio da qual a pessoa tem capacidade visual, mas não está ciente de que está mesmo a ver.
- Hayır, muhtemelen beni yavaşlatacaksın.
- Não, se calhar só me atrasarias.
Hayır muhtemelen Kampmann'ın partisindedir.
Não. Deve estar na festa do Clube.
Hayır, anlatmaya çalıştığın beni ilgilendirmediği, ve muhtemelen haklısın.
Não, queres dizer é que isto não é da minha conta e talvez estás certa.
- Hayır, muhtemelen bunu bana yaptırır.
- Nah, vai mas é mandar-me a mim.
Hayır sadece şunu söylüyorum : "Muhtemelen hâlâ bana kızgınsın"
Eu disse que provavelmente ainda estás zangado.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]