English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ O ] / O kadar hızlı değil

O kadar hızlı değil traduction Portugais

231 traduction parallèle
Hayır. Hayır, hayır, hayır. O kadar hızlı değil, kayıp bayan.
Não tão depressa, Senhora perdida.
O kadar hızlı değil, Mr. Spock.
Calma, Sr. Spock.
O kadar hızlı değil.
Mais devagar.
O kadar hızlı değil, dikkatli ol.
Um dueto.
- O kadar hızlı değil.
! Certo, isso não é mau.
O kadar hızlı değil, hızlı değil. Yavaş.
Mais devagar, mais devagar...
O kadar hızlı değil Albay. O kadar hızlı değil.
Mais devagar, Coronel.
O kadar hızlı değil.
Não tão rápido.
O kadar hızlı değil, Helmet.
- Aguenta os cavalos, Viseira.
Yavaşla, yavaşla, o kadar hızlı değil.
Diminui a velocidade, não tão rápido.
- O kadar hızlı değil.
- Tem calma.
- O kadar hızlı değil.
- Ainda não.
- O kadar hızlı değil.
Seus demônios!
O kadar hızlı değil.
- Vá com calma.
O kadar hızlı değil.
Não tão depressa.
Hey, o kadar hızlı değil.
- Ei, mais devagar.
O kadar hızlı değil, Frank.
Agora a perna Olha para cima Não tão depressa, Frank.
- O kadar hızlı değil Dr. Carter.
- Mais devagar, Dr. Carter.
Harry, o kadar hızlı değil.
Harry, não tão rápido.
O kadar hızlı değil. - Hala cezalısın.
Ainda não cumpriste o castigo.
O kadar hızlı değil.
Calminha.
O kadar hızlı değil.
Ele não é assim tão rápido.
O kadar hızlı değil, ahbap.
Calminha aí, amigo.
O kadar hızlı değil Zek.
Mais devagar, Zek.
Sakın beni - O kadar hızlı değil, O kadar hızlı değil!
Empurra-me... Não tão rápido, não tão rápido!
O kadar hızlı değil, bacım.
Mais devagar, irmã.
O kadar hızlı değil. Hayır, hayır. Detayların üzerinden geçmek istiyorum.
Devagar, antes quero discutir os detalhes.
O kadar hızlı değil. Çünkü bir süre sonra yorulacaksın.
Com menos vigor, pois ao fim de um certo tempo isso torna-se cansativo.
Dur o kadar hızlı değil
Não tão rápido
O kadar hızlı değil, kız kardeş.
Não tão depressa, irmãzinha.
Doğru. - Ama o kadar hızlı değil.
- Mas não tão depressa.
O kadar hızlı değil, ama kesinlikle kişilik sahibi.
Não é lá muito rápido, mas tem montes de personalidade.
Uçak daha hızlı, fakat elbette o kadar zevkli değil.
De avião é muito mais rápido, mas, é claro, não tão agradável.
Hızlı düşünüyorsun, ama canını kurtaracak kadar değil!
Pensaste rápido, mas não o suficiente para salvar a tua pele!
Bu sefer o kadar "hızlı" değildik, değil mi?
Não foste tão rápida desta vez, pois não?
Gaston kadar tatlı dilli değil Kimse Gaston kadar hızlı değil...
Ninguém morde o Gaston
Ne kadar hızlı koşacakları umrumda değil. Ben daha hızlı koşacağım.
Não quero saber o quanto eles correm, eu vou correr mais.
Bu kadar hızlı değil. Bu senin için bir oyun olabilir ama yeni bir türle ilk teması ciddiye alırız.
Isto pode ter sido um jogo para si, mas nós levamos a sério o primeiro contacto com uma nova espécie.
- Tefecinin lafı bile geçmedi. Ve bu inandırıcı değil, karısı o kadar hızlı olamaz.
- Mal se fala no agiota, e não é de crer que a mulher consiga um acordo tão depressa.
Dönüşler diğeri kadar hızlı değil ama, düşünce... Çok eğlenceli.
As voltas não são tão rápidas, mas, quando o Snoopy cai... tem piada!
Yavaş ol, o kadar hızlı değil.
A minha bolsa...
O kadar da hızlı değil.
- Mais devagar.
Sensörlerimiz bu yaratıkları belirleyecek kadar hızlı değil.
Os nossos sentidos não são rápidos o suficiente para vermos as criaturas.
Fakat o kadar da hızlı değil.
Mas não demasiado depressa.
O kadar hızlıydım ki elini bıraktığımı hissetmedin bile, değil mi?
Foi rápido demais!
- Uydu benim kadar hızlı değil.
- O satélite é mais lento que eu.
Hızlı yaşlanmayı duymuştum ama... bu kadar hızlısını değil.
Ouvi sobre o envelhecimento acelerado, mas nada tão rápido.
Hızlı sürüyor ama o kadar da değil.
Ele conduz rápido, mas não tanto.
Superfly göründüğü kadar hızlı değil Ne oldu sana? Ya Sam SuperFly?
E o Sam o Superfly?
- Düşünüyordum ki onlar için hızlı gitmek o kadar da önemli değil.
Não sabia que lhes interessava viajar depressa.
O kadar hızlı değil.
Calma.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]