Onu görebiliyorum traduction Portugais
255 traduction parallèle
Oradaydim. Onu görebiliyorum.
Eu estava lá... ainda me lembro.
Onu görebiliyorum, Baba.
Eu posso vê-lo, Pa.
Onu görebiliyorum.
Consido vê-lo.
Onu görebiliyorum.
Estou a vê-la.
Onu görebiliyorum.
Já o estou a ver a gritar.
Onu görebiliyorum.
Isso vê-se claramente.
Mesela, bu masanın masa olduğunu söyleyebilirim. Onu görebiliyorum ve dokunabiliyorum.
Esta mesa, por exemplo, vejo-a e sinto-a.
Onu görebiliyorum, beni bekliyor, ama ona kendi kendime ulaşamam.
Vejo-a. Está à minha espera. Mas sozinho, näo consigo ganhá-la.
Hâlâ onu görebiliyorum diğerleriyle birlikte duşa götürülürken bana el salladığını görüyorum.
Ainda a vejo acenando-me, enquanto a levavam... Para os chuveiros que não tinham água.
Onu görebiliyorum.
- Matemática. Eu sei.
Onu görebiliyorum.
Já os vi.
Onu görebiliyorum, hastanenin sekizinci katındaki pencereden çıktı,... ve şimdi çıkıntıda dikiliyor, evet!
Posso vê-lo. Ele saiu pela janela do oitavo andar do hospital. Agora está no parapeito.
Sanırım onu görebiliyorum.
Julgo que consigo vê-lo.
Evet, buradan onu görebiliyorum.
Sim, consigo vê-la daqui.
Onu görebiliyorum!
Encontrei o caminho para casa!
- Onu görebiliyorum.
Consigo vê-la.
Onu görebiliyorum!
Já o vejo! Lá vai ele!
Onu görebiliyorum, gün gibi ortada.
Consigo vê-la, clara como o dia.
Onu görebiliyorum.
Estou a vê-lo.
Onu görebiliyorum.
Eu consigo vê-lo.
Onu görebiliyorum. Bana gülüyordur! Bana gülüyordur!
Já estou a imaginá-lo a ir buscar o Gino e a rir-se de mim!
Onu görebiliyorum.
Eu posso ver.
Şimdi onu görebiliyorum. O geleneksel giysilerden giymiş.
Ela está a usar roupas típicas.
- Onu görebiliyorum.
- Estou a ver.
Sana baktığımda onu görebiliyorum.
Vejo-a na tua cara.
Tabi, sanırım onu görebiliyorum.
Bem, sendo assim vêmo-nos lá.
Onu görebiliyorum.
Parece-me que a estou a ver cheia de cabelos brancos.
Bunu görebiliyorum. Onu, bir tetiği çekerek harcama.
Não desperdice puxando o gatilho.
Görebiliyorum, çünkü onu seviyorum.
Consigo porque o amo!
Onu gün doğumunda soğukta beklerken ve titrerken görebiliyorum.
Posso vê-lo, além tremendo, esperando na luz fria da aurora. Philippe?
Onu elinde bir balyoz ile görebiliyorum.
Vejo-o com um martelo na mão. Espera!
Onu ben de zihnimde görebiliyorum.
Eu posso vê-lo na minha mente, também.
Şu anda onu elinde çubuğuyla harita üzerinde Akdeniz'in yumuşak karnını ikna edici bir şekilde gösterdiğini görebiliyorum.
Estou a vê-lo, debruçado sobre o mapa, de modo persuasivo, apontando para o Mediterrâneo vulnerável.
Onu görebiliyorum. Onu her gece görüyorum.
Veio espiar-nos.
Zaten onu anlattıklarınızda görebiliyorum kardeşim. Sizin onu seviyor olmanız, nasıl biri olduğunu anlamam için yeterli.
Vejo muita coisa, meu irmão, nas coisas que me contas, e para compreender a natureza dela, basta-me que a ames.
Orada Morris ile dururken görebiliyorum onu.
Parece que a vejo ao lado do Morris.
Arabasına verilen zararın onu rahatsız etmiş olabileceğini görebiliyorum.
Bem, pude ver que os danos causados á sua carruagem o perturbaram. Temos de explorar esse tipo de coisas.
77 00 : 06 : 31,752 - - 00 : 06 : 36,699 - Ve çocuğun bunu nereden aldığını çok net görebiliyorum. - Onu öldürene kadar döven ben değildim!
Aquilo que eu falo da atitude dele.
Onu artık görebiliyorum.
Estou a vê-lo, agora.
İyi bir adam olduğunu ve onu çok ama çok sevdiğini görebiliyorum.
Vejo que és um homem bom e que gostavas muito, muito, dela.
Tabi ki hayır.Onu çok az görebiliyorum zaten
Evidentemente, nunca o pude confrontar.
onu görebiliyorum.
Um implante Borg.
Senin Roxbury hayalini görebiliyorum ve onu yok etmek istemiyorum, ama adımızın o listede olduğunu sanmıyorum.
Doug, vejo o teu sonho do Roxbury e odeio estragar-to, mas nós nem sequer temos o nosso carro e não me parece que o nosso nome esteja na lista.
Onu görebiliyorum.
Consigo ver.
- Soya mamulleri. - Önu görebiliyorum...
- É para substituir o leite.
- Onu ne kadar özlediğini görebiliyorum.
- Vejo como sente a falta dela.
Onu telefon elinde görebiliyorum.
Estou a vê-la a agarrar no telefone :
Onu görebiliyorum şimdi.
Parece que o vejo agora.
- Onu etrafında dönerken görebiliyorum.
- Consigo vê-la a girar. - Normalmente giram, Dodgy.
Onu hâlâ etrafında uçarken gülerken görebiliyorum!
Vejo-a a dançar à tua volta, a rir-se.
Onu gözlerinde görebiliyorum.
Posso ver isto nos teus olhos.
görebiliyorum 215
onu görmek ister misin 19
onu geri ver 55
onu geri getir 39
onu geri koy 21
onu geri istiyorum 52
onu görmek istiyorum 148
onu görmem lazım 21
onu geri getireceğim 20
onu görmedim 104
onu görmek ister misin 19
onu geri ver 55
onu geri getir 39
onu geri koy 21
onu geri istiyorum 52
onu görmek istiyorum 148
onu görmem lazım 21
onu geri getireceğim 20
onu görmedim 104
onu görmek istemiyorum 35
onu geri getirin 19
onu görmek isterim 16
onu görmeliydin 32
onu görüyor musun 80
onu gördüm 460
onu görebilir miyim 81
onu getireceğim 27
onu göremiyorum 81
onu gördün mü 341
onu geri getirin 19
onu görmek isterim 16
onu görmeliydin 32
onu görüyor musun 80
onu gördüm 460
onu görebilir miyim 81
onu getireceğim 27
onu göremiyorum 81
onu gördün mü 341