English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ O ] / Onu götürdüler

Onu götürdüler traduction Portugais

363 traduction parallèle
- Onu götürdüler mi?
- O levaram?
Onu götürdüler, Tarzan.
Levaram-no, Tarzan.
onu götürdüler mi?
Levaram-no?
Onu götürdüler.
Eles o raptaram.
Onları durdurmaya çalıştım. Ama onu götürdüler.
Chegaram e eu intentei detê-los, mas a levaram.
Avluya geldiler ve onu götürdüler.
Apareceram na estação e levaram-no.
- Onu götürdüler.
- Eles levaram-no.
Askerlerin çiftliğime gelip onu götürdüler.
A sua gente foi à minha quinta e levou-o.
- Onu götürdüler mi?
- Levaram-no?
Söyledim ya iğrenç maymunlar onu götürdüler.
Já te disse, os macacos tinhosos levaram-no!
Onu götürdüler.
Eles levaram-no.
Onu götürdüler.
Eles levaram-na.
Ve onu götürdüler. Yukarıda!
E eles levaram - no lá para cima!
Lia Hua... onu götürdüler.
Lia Hua... Eles levaram-na.
- Onu götürdüler...
- Levaram-no para...
- Onu götürdüler!
- Arrastaram-no!
Onu götürdüler mi?
Têm-no?
Hayır, onu götürdüler.
Não, eles levaram-no.
- Onu götürdüler!
- Levaram-na!
Bu benim çocuğum, onu götürdüler.
Ele é meu filho. foi colocado ali.
" Çiftçiler onu hastaneye götürdüler, dün.
" Uns camponeses trouxeram-no ontem.
- Onu nereye götürdüler?
- Para onde a levaram?
Onu alıp götürdüler, kelepçeler falan!
Levaram-no, com algemas e tudo!
Onu kelepçeleyip götürdüler.
Levaram-no algemado.
Polisler onu karakola götürdüler.
A polícia levou-o para a esquadra.
Sonra gelip onu götürdüler.
Então, eles vieram e a levaram.
Orada, Afgan maceracilarla karsilasti,.. .. Afganlar onu Sovyet füzelerini çalmak için yanlarinda götürdüler.
Lá, caiu nas mãos de aventureiros afegãos que lhe propuseram ir roubar ogivas de mísseis soviéticos.
Onu hastaneye götürdüler.
- Levaram-no para o hospital.
Haydutlar bankadaki paraları alıp götürdüler. Onu geri getir, rehinelikten kurtul, % 10 senin.
No banco havia as economias da cidade Se as recuperas e salvares os reféns... ficas com dez por cento.
- Onu mahküm olarak mı götürdüler?
- Eles entregaram-no como prisioneiro?
Onu şu yoldan götürdüler.
E levaram-no estrada fora.
Hayır, bir araya gelip onu toprağın altına götürdüler.
- Não, juntaram-se todas e levaram-na para debaixo da terra.
Onu nereye götürdüler bilmiyorum.
Não sei para onde o levaram.
Onu zorla yanlarında götürdüler.
E trouxeram-na com eles com uso de força.
Onu nereye götürdüler?
Para onde a levaram?
Onu nereye götürdüler zenci?
Para onde a levaram, negro?
Onu bir veterinere götürdüler.
'Tiveram de levar o gato ao veterinário.
Onu kaçırırken fırın kamyonumu da götürdüler.
Quando o levaram, também levaram a camioneta do pão.
- Onu ve bütün semti götürdüler.
- Levaram-no e a toda a cidade.
Onu Goliath'la götürdüler.
Levaram-no no Golias.
- Onu bir küfenin içinde götürdüler.
- Tiveram que o levar num cesto.
- Onu şu tarafa götürdüler.
- Eles levaram-na para ali.
Bu yatakta da bir kız vardı, Ama onu başka odaya götürdüler.
Antes havia outra menina aqui, mas levaram-na para outro quarto.
- Acaba onu tavan arasına mı götürdüler?
Não achas que a levaram para o sótão?
Onu bir barakaya götürdüler.
Eles levaram-no para uma barraca.
Onu şimdi buradan götürdüler. - Ne taraftan?
Acabou de ser levado daqui.
Onu içeri götürdüler.
Prenderam-no lá dentro.
- Onu nereye götürdüler?
- Para onde os levaram?
Onu bu sabah morga götürdüler.
Foi tirada na morgue esta manhã.
- Gelip götürdüler onu.
- Eles vieram e levaram-no embora.
DOROTHY : Onu alıp götürdüler.
Levaram-no.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]