English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ S ] / Saat 6

Saat 6 traduction Portugais

2,297 traduction parallèle
Bu sabah saat 6.30'da çevreden geçen bir bayan olay yerini "kanlı bir katliam" olarak nitelendirdi.
Às 6 : 30h da manhã uma mulher que passava descreveu "como uma cena horrível"...
Eğer şanslıysak, Saat 6 : 00 da yapılacak müzakerelerden önce onu geri alacağız.
Mas, se tivermos sorte, ainda conseguimos levá-la às negociações às 18h.
Saat 6'da yeni apartmanların arkasındaki sahada ol bir maç ayarlayayım sana.
Aparece nas garagens atrás dos prédios novos, Vou te dar a chance de jogares.
Bay Creason'un geç saatlerde klüplerinde bulunabilmek için saat 6'dan gece yarısına kadar uyuduğu bilinen bir şeydir.
É sabido que ele dorme entre as 18 : 00 e a meia-noite para poder estar até muito tarde nas suas discotecas.
Saat 6 gibi evde olurum.
Estarei em casa por volta das 6h.
Ve şimdi de Rhonda Latimer ile FOX Haberlerin saat 6 bülteni. Yüksek Çözünürlükte.
E agora, o noticiário das 18 : 00 da Fox News com a Rhonda Latimer em alta definição.
- Tamam, saat 6'da bekliyoruz o zaman.
- Bom, então às seis da tarde.
Saat 6'da aradığımda her şey yolundaydı.
Sim. Quando lhe liguei às 18 : 00, estava bem.
İnsanlar cumartesi sabahı saat 6'da arayıp işe çağırabileceklerini sanıyor.
As pessoas pensam que nos podem chamar para o trabalho às 6 : 00 da manhã de sábado.
Saat 6.30, Efendim.
São 6h30, Sua Excelência.
Bill saat 6 gibi beni aradı, kahve ister misin diye sordu.
O Bill telefonou-me pelas 6h, e perguntou-me se queria café.
Saat 6-7 arası poker masasında olur.
Nas mesas de poker, entre as 6h00 e as 19h00
Tamam, saat 6 : 00'da aptal meslektaşınız O'Malley, şefle olan ameliyatından çıkacak.
Às 18 : 00, o vosso colega idiota George O'Malley, acaba a cirurgia com o Chefe.
Saat 6 : 00'yı geçti.
Bailey, já passa das 18 : 00.
Her sabah saat 6'da kalkarım.
Acordo todos os dias às 6h.
Dean. Saat 6 : 30.
Dean, 6h30.
Her sabah saat 6'da kalkıp babamla alıştırma yapardım.
A cada amanhã levantava-me às seis da manhã, para praticar com meu pai.
- Otele saat 6 civarında kayıt olmuş.
- Ela registou-se às 18 : 00.
Yarın onu istediğin saatte gelip alabilirsin. Ben saat 6 da uyanmış oluyorum.
Podes ir buscá-lo amanhã de manhã quando quiseres.
Eğer gelmek istiyorsanız, saat 6'da burada benimle buluşun.
Se quiserem, venham cá ter às seis.
Ama yine de saat 6'da alarm çalmaya başlayınca, yataktan çıkmayı başarabilmiş.
Contudo, conseguiu sair da cama quando o seu despertador tocou, às seis da manhã.
Sistem saat 6 : 04'te aktifleşmiş.
O alarme disparou às 06 : 04.
Ve şimdi Kanal 5, saat 6 haberlerine dönüyoruz.
E agora voltamos com o noticiário do canal 5, às 18 : 00.
Alicia dün gece yarısı eve geldi bu sabah da saat 6'da çıktı.
Ontem a Alicia chegou a casa à meia-noite e saiu às 6 da manhã.
6 saat içinde derin bir üzüntüden böyle bir mutluluğa erişmem gerçekten çok hayret verici.
É incrível que, em seis horas, pude ir de tanta tristeza a tal felicidade.
Önümüzdeki yarım saat içinde arayıp randevu alırsanız önümüzdeki sene ödemeye başlayabileceğiniz 6 taksitli bir fiyat sunuyoruz.
Se ligar a marcar consulta na próxima meia hora oferecemos a possibilidade de pagar em 6 prestações no próximo ano.
Senin sayende dün gece devriye arabasında 6 saat kelepçeli kaldım. Dünyanın en kötü ağız kokusuna sahip cinayet dedektiflerinin işkencesine uğradım.
Bem, graças a ti, fui algemado, metido num carro de polícia ontem à noite, e depois passei seis maravilhosas horas a ser interrogado pelo detective... com o pior hálito a café do mundo.
6 saat mi?
Seis horas.
4 saat, yaklaşık 6.50 dolar.
4 horas, cerca de 6.50 dólares.
Günde 6 saat fazla çalışacak hemşireye, öğle yemeğinde zorunlu olarak martiniye, ve bir de yattığım adamın niçin başka bir kadınla yaşadığını
E eu preciso de mais três enfermeiras, mais seis horas num dia. Martinis obrigatórios ao almoço. E saber porque é que o homem com quem eu andava a dormir, está a viver com outra mulher.
Altı saat sonra bahar tatili için özgürüz.
Faltam 6 horas para a liberdade.
Sunny'nin dediğine göre kız kardeşi altı saat sonra gelecekmiş ve bu yönümü kaybetmeyi henüz düşünmüyorum. Anlıyor musun?
A Sunny disse que a irmã dele chegava daqui a 6 horas e eu não estou pronta para perder essa parte de mim, sabe?
Ama 6 saat içinde aynı şey Kuğu İstasyonu alanında gerçekleşecek. Ama bu kez açığa çıkan enerji 30.000 kat daha güçlü olacak efendim.
Mas em aproximadamente 6 horas, a mesma coisa, acontecerá no local da estação Cisne, só que a energia lá é quase 30.000 vezes mais forte, senhor.
6-8 saat sonra uyanır.
Ela estará acordada entre 6 a 8 horas.
Sonra, tam olarak saat 2 de,... 6. Bulvardaki İlk Tasarruf Bankası şehir içi şubesine gideceksin ve tam olarak 10 milyon doları büyük banknotlarla çekeceksin.
Depois, às 14h em ponto, vai para a agência do Banco First Providence, no centro, na 6ª Avenida, e arranje 10 milhões, em notas grandes.
Hayır, Derek ve Mark hala birbirleriyle konuşmuyorlar ve 6 saat sürecek bir ameliyata girmek üzereyiz.
Não, o Derek e o Mark ainda não se falam, e vamos entrar numa cirurgia de 6 horas.
Bedavaya düzeltmek için altı saat uğraştığım burnuna böyle mi yapacaksın bok çuvalı keş herif!
É assim que tratas o nariz novo que eu passei 6 horas a reconstruir de graça, seu agarrado de merda?
Arabayla 6 saat sürer
- Conduzir, Isso são mais do que 6 horas a partir de agora.
- 6 saat kuralını uygula.
- A regra das seis horas é válida.
6 saat sürdü, tamam mı?
Demorou seis horas.
Kayıp olduğunu bu sabah 6 : 00'da fark etmişler bileğindeki izleme cihazını çalıştırmışlar bu şekilde bulup, saat 8 : 00'de bize haber vermişler.
Deram pela falta dele por volta das 6 : 00 da manhã de hoje, Activaram o dispositivo electrónico de vigilância no seu tornozelo, encontraram-no e ligaram-nos às 8 : 00.
Bugün de Cuma, ve iş çıkış saatine altı saat kaldı.
E é sexta-feira. Faltam 6 horas para a hora de ponta.
Yani benim geleceğimde tarih 30 Nisan, sabah altıydı ama ben Londra'daydım yani Batı saatinden sekiz saat ilerisi. Yani mantıklı.
Bom, na minha projecção do futuro, era 30 de Abril, às 6 da manhã, mas estava em Londres, onde são mais oito horas do que na Costa Oeste, portanto faz sentido.
Saat sabahın 6'sı.
São 6h00.
6 Haziran 1982. Saat, 03 : 00. Lübnan Savaşının ilk günü.
6 de Junho de 1982, 03h00, primeiro dia da Guerra do Líbano
Venüs yörüngesine giriş 6 saat sonra.
Entramos na órbita de Vênus em 6 horas.
Yaklaşık altı saat önce ölmüş.
A morte foi há cerca de 6 horas.
Dün saat 1 : 00 ile 6 : 00 arası neredeydin?
Onde estavas ontem entre a 1 e as 6 da manhã?
Saat 6 : 33.
6h33.
Gelişme görene kadar günde 4 ila 6 saat arası. Ya iyileşmezse.
Quatro a seis horas por dia até vermos melhorias.
Bir odada kızla altı saat yalnızdı, biliyordur.
Passou 6 horas com ela, sozinho. Ele sabe.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]