Saat 10 traduction Portugais
2,941 traduction parallèle
Saat 10 oldu, millet!
São 22 : 00, pessoal!
Adli tabib, saat 10 : 00 civarı öldüğünü söyledi.
O legista disse que ela foi morta às 10h.
Caddenin karşısına geçtim. Taksi çevirdim. Saat 10.40 suları.
Atravesso a rua a correr, aceno a um táxi e são cerca das 22 : 40.
Bu kitapları dolaptan çıkarmak da birkaç dakika alır. Sonra da dışarı çıkarsın ki saat 10.52 sularıdır.
E, ao tirar os livros deste expositor, demora alguns minutos, após os quais, sai pela porta e são 22 : 52.
Subhas'ı saat 10 : 00 vardiyasına kaydırdığından beri tüm çöpleri o alıyor.
Desde que mudou o Subhas para as 10 : 00 ele fica com o lixo todo.
O hâlde saat 10 ile gece yarısı arasında nereye gitti?
Então, onde é que ele foi entre as 22h e a meia-noite?
Saat 10'da yeminlerimiz hakkında sulh hâkimiyle görüşmen gerekiyor.
Tens de ir falar com o juiz de paz. - Às 10, sobre os nossos votos.
Evet, eğer saat 10 : 00'da şehirde olmazsam, Noel Baba nerede kaldı diye ağlayan bir sürü gözü yaşlı çocuk olacak.
Pois, pois... Se não voltar para a cidade até às 10, vão haver muitas crianças de lágrimas nos olhos, sem saberem do Pai Natal.
Saat 10'da ofisine döner.
Antes das 10 está de volta ao escritório.
Saat 10 : 00'dan 09 : 00'a kadar açığız.
Estamos abertos das 10h às 21h.
Tekrar gelmek isterseniz yarın saat 10 : 00'da açıyoruz.
Abrimos amanhã às 10 horas.
Test saat 10.00'da başlayacak.
O exame começa às 10 : 00.
Saat 10 da buradan çıkıyorum "A" sizi gözetliyorsa, ben de onu gözetliyor olacağım.
Vou sair daqui a 10 minutos, e se "A" vos estiver a observar estarei de olhos abertos.
Saat 10 : 00 sularında.
Por volta das 10 horas.
Saat 10 : 30'da, Farnsworthler'i kurcaladın.
- Às 10 : 30 da manhã andaste a mexer nas Farnsworth.
Robert, saat 10'daki randevum nerede?
Robert, onde está o retardatário?
Saat 10'da gelecek.
Ele chega às 10h.
Herkes saat 10'da mekânda olacak.
Toda a gente em posição às 22h.
Yarın. Sabah saat 10.00'da.
Amanhã, às 10h.
Burası sabah saat 10 : 00'da açılmış ve o saatten beri insanlar gelip gidiyormuş.
Este lugar abriu às 10 da manhã, vão e vêem desde então.
Saat 10 buçuk civarı otel odamıza döndük ve uyuduk.
Voltámos ao quarto do hotel por volta das 22h30... fomos dormir.
Saat neredeyse 10 oldu.
São quase 22 : 00.
İki saat içinde, 10.15'e kadar diyelim.
Daqui a duas horas, às 10h15.
Meksika'da sadece 2009'da, soğutucuda 10 kafa. Kafaların sahipleri, cesetler bulunmadan birkaç saat önce öldürülmüş.
México, só em 2009, 10 cabeças em frigoríficos, e as pessoas a quem pertenciam as cabeças foram mortas pouco antes de serem encontradas.
Bir aslanın tam bir saat boyunca işemesini izledik.
Vimos um leão fazer xixi durante 10 minutos.
10 oldu saat!
São 10 horas!
Yani, genellikle bir gece, ama sonra, bebeğin uykusuna göre 12 saat.
Geralmente é uma noite dura, mas depois disso, os bébés dormem de 10 à 12 horas.
Saat 10'da kontrol ettim.
Fui lá às 22h.
- Saat sabahın 10'u.
- São 10h.
Kargo bölümünde 10 saat kalmaktan çok hoşlandım.
Adorei ficar 10 horas no compartimento de carga.
The Beatles, The Beatles'tır çünkü bir Alman striptiz kulübünde 10.000 saat çalmışlardır, der.
Diz que os Beatles só são os Beatles porque tocaram 10 mil horas num clube de strip alemão.
Bill Gates, Bill Gates'tir der, çünkü okulundan sonra 10.000 saat bir bilgisayar laboratuarında çalışmıştır.
O Bill Gates é o Bill Gates porque trabalhou 10 mil horas num laboratório informático depois da escola.
- Sana, Chicago'nun en pislik adamına açacağın dava için 10.000 saat vermek istiyorum.
Childs? Dar-lhe oportunidade de trabalhar 10 mil horas a acusar a pior ralé de Chicago.
Evet, saat on'da altı tane kız rezerve edebilir misiniz?
Então, talvez uma reserva para seis às 10 : 00?
Saat on'da atı tane kız rezerve.
Uma reserva para seis às 10.
Saat on civarı olmalı.
Lá pelas 10.
Evet. 10 saat sürdü.
10 horas.
Evet 2 nokta, 10 saat.
Dois pontos, 10 horas.
Evet, 10 saat aralıksız uçmasına yetecek kadar alır.
Sim, dá para dez horas de vôo contínuo.
Popovich, saat sabah 10.00, dün.
Popovich, às 10h, ontem.
Ama sen buraya,... saat 7 ile 10 arasında yatıyor yazmışsın?
Pois, mas escreveu aqui, que ele se deita entre as 7 : 00 e as 10 : 00?
- Saat sabahın 10'u.
São 10 da manhã.
Saat daha 10.
São dez da manhã.
Bo, temizlik malzemesi, saat on yönünde!
Bo, produto de limpeza, 10 : 00!
Tam olarak nerede oturduklarını biliyoruz. Ayın 10'u, pazar günü, saat 15 : 15 ve 17 : 00 arasında yerleri belli.
Sabemos, exatamente, onde estavam sentados, no domingo, dia 10, entre as 15h15 e as 17h.
Ayın 10'u. 4. salon, saat 15 : 15'i göster.
No dia 10, filme das 15h15, na sala quatro.
Blue Mountain State, Sezon 2, Bölüm 10 "Hokey" Tek söylediğim şu yani, madem koç dört saat antrenman yapmamızı istiyor bıraksın da beş dakikalığına bir bira içelim.
O que quero dizer, é que se o treinador quer que tenhamos 4 horas de treino, porquê que não temos 5 minutos para beber cerveja?
"Saat 6 : 10, başı püsküllü bir kız gördüm, geçen sene..." - "Saat 6 : 12..." Bu kız her beş saniyede tweet atmış.
"18h10min, garota usando blusa com franjas, tão ultrapassado. 18h12min..."
- Daha saat akşamın 10'u yahu.
- São 10 da noite.
Pekala, 10 Mart 1985, saat 2 : 23.
10 de Março de 1985, 2 : 23.
Eğer otobüs zırt pırt durmazsa, Kuldevi'ye varmamız 10 saat sürecek.
E, vai nos levar 10 horas para chegar a Kuldevi,... se o autocarro não parar de vez em quando.
1000 97
10 numara 20
10 dakika 52
10 00 22
100 dolar 74
1000 dolar 33
10 dolar 80
10 saniye 69
10 yıl önce 37
10 bin dolar 21
10 numara 20
10 dakika 52
10 00 22
100 dolar 74
1000 dolar 33
10 dolar 80
10 saniye 69
10 yıl önce 37
10 bin dolar 21
10 sent 26
10 mu 21
10 yıl 29
100 dolar mı 21
100 mü 17
saat 16 49
saat 15 32
saat 12 139
saat kaç 1021
saat 6 229
10 mu 21
10 yıl 29
100 dolar mı 21
100 mü 17
saat 16 49
saat 15 32
saat 12 139
saat kaç 1021
saat 6 229
saat 23 33
saat 4 173
saat 18 42
saat 1 132
saat 5 177
saat 9 217
saat 2 157
saat 22 41
saat 8 244
saat 20 32
saat 4 173
saat 18 42
saat 1 132
saat 5 177
saat 9 217
saat 2 157
saat 22 41
saat 8 244
saat 20 32