Siz de traduction Portugais
26,769 traduction parallèle
Siz de öyle yapardınız diye düşünüyorum.
Acho que faria o mesmo.
Siz de Bardot'un yurt odasına bakın.
Vão até ao dormitório do Bardot.
Ah, Dr. Hodgins, tam zamanında tam da domuz adamı ateşe vermek üzereydim fakt belki de bu onuru siz devralmalısınız veya ben kendi başıma yaparım
Dr. Hodgins, mesmo a tempo. Estava quase a deitar fogo no Homem-Porco, mas talvez, queira fazer as honras? Ou podia fazê-lo eu mesma.
bunun maaş eşitliğiyle bi alakası yok senle onun ölümü hakkında konuşmalıyız su sharbonedaki şişman kediler beni tutuklamak için fbı yolladıklarına göre sanırım korkmaya başladılar seni tutuklamak için burda değiliz hayır ben bu hükümet zorbalarından korkmuyorum ve siz de korkmamalısınız çünkü aradaki maaş farkı bittiği zaman,
Isto não tem nada a ver com os salários. Precisamos de falar sobre... Acho que aqueles executivos gordos do Sherborne devem estar com medo já que enviaram estes Agentes do FBI para me prenderem.
Sanırım Marco sizin zincirin alt sıradaki adamlarından birisi ve siz de onun şantaj işlerinden aldığı parayı takip ediyorsunuza gerçek hedefinize ulaşmak için.
Acho que o Marco é o menos importante para si e está a rastrear o dinheiro do esquema de extorsão dele até ao seu verdadeiro alvo.
Bakın, siz de duyabilirsiniz.
Olhe, mais vale ficar a saber.
Siz de bilirsiniz.
Sabe como é.
Federal güvenlik polisi zanlıları aramaya devam edecek ve siz de onları sürekli atlatacaksınız.
Os agentes federais vão continuar a procurar os culpados e vocês vão continuar a fugir-lhes.
- Aynen siz de bu yüzden bana el oğlu muamelesi yapıyorsunuz.
Pois. E vocês trataram-me como um estranho por cauda disso.
İleride siz de onun ya da babasının izinden gitmeyesiniz diye hepsi.
Para não terem de fazer o que ele faz. E o que o pai dele fez.
Siz de öyle.
E tu também não.
Siz de. Sen de öyle.
Tu também.
- Siz de bunu haklı mı görüyorsunuz?
- E achas isso bem?
Burada bulanacağımı hiç düşünmezdim. Eminim siz de burada bulunacağınızı hiç düşünmemişsinizdir.
Nunca esperei estar aqui, como tenho a certeza de que também nenhum de vós esperou estar aqui.
Hazır siz de gelmişken dışarıdan birinin fikrine ihtiyacım var.
Já que estão aqui, preciso da opinião de alguém de fora.
- Bay Mitchell, siz de katılır mısınız? - Gerek yok, sağ ol.
Sr. Mitchell, quer juntar-se a nós?
# Çünkü ben çok kutluyum # # Siz de bugünü sevdiyseniz Benimle kutlu olun #
Estala os dedos comigo Se achares que hoje é um bom dia
# Siz de sınavınızdan A aldıysanız Benimle kutlu olun #
Estala os dedos comigo Se fizeste um teste e tiveste boa nota
Tören sırasında siz de şahit olacaksınız.
Vão vê-lo no copo d'água. Vocês são italianos?
Siz de Bayan Watson olmalısınız.
- Deve ser Ms. Watson.
Ve siz de benim...
E acharam que eu...?
Siz de kimsiniz?
- Quem são vocês?
Siz de gördünüz.
Você também viu.
- Hayır. - Siz de mi bayıldınız?
- Aconteceu-vos o mesmo?
Siz çağdaş kızların çok yönlü olması muhteşem.
É tão maravilhoso que as mulheres modernas podem ter de tudo.
Tanrı aşkına tavşan besliyordu... ve siz tutmuş onu uyuşturucu kaçakcısı olduğu için... öldürdüğünüzü iddia ediyorsunuz.
Até fazia criação de coelhos, por amor de Deus. E agora vocês estão aqui para me dizerem que o mataram por causa de ser um contrabandista de droga.
Doğrusu, bir insandan işkence yaparak pek bir şey çıkaramazsın, ama siz aptallar denemekten vazgeçmiyorsunuz.
Na verdade, não se consegue muito quando tentam torturar um humano, mas isso não significa que parem de tentar.
- Neden bahsediyorsunuz siz?
De que estão a falar?
Siz daha Turtle Koyu'na varmadan biz eve gitmiş oluruz.
Chegaremos a casa antes de vocês chegarem a Turtle Bay.
Ms. Bradford, görülüyor ki siz ve eski kocanız yakın değildiniz fakat yine de emil in sizle boşandıktan sonraki yaşamı hakkında bize söyleyebilceğiniz bir şey var mı?
Sra. Bradford, percebemos que você e o seu ex não eram próximos, mas há alguma coisa mais que possa dizer da vida do Emil - após o divórcio?
üzgünüm sanırım yanlış yerdeyiz biz Şimdi erkeklere bakmıştık tebrikler bizi buldunuz ben karen lütfen gelin fakat siz kadınsınız aynen kadınların çoğıu erkeklerin haklarını destekliyor belki de broşürümüzü görmek istersiniz?
Perdão, devemos estar no lugar errado. - Procuramos a Homens Agora. - Parabéns, encontraram-nos.
Uh, WFC herkes için eşitliği savunuyor yetenekli adamlardansa olumlu hareket edenler işi alır kadınların haklarıyla ilgili konuşmayı bıraklım da siz bize leah morino hakkında biraz daha bilgi verin ilk günden beri bizim düşmanımız olan bir kadın internette nahoş yorumlar yapar
A MPM promove a igualdade entre todos. Todos sabem que as suas acções tiram emprego a homens qualificados. Porque não adiamos esse debate de mulheres e nos fala mais sobre o Leah Marino?
korkunçtu emil in suratına suratına vuran oydu sonra da beni ona yardım edip cesetten kurtulaya zorladı yapmak istemedim fakat eğer yapmassam beni de öldüreceğinden korktum yalan söylüyor söylediklerinin ve olanlarının tam tersi oldu hadi gidelim o bana vurdu biliyosun tamam siz
Foi horrível, ele continuou a bater no rosto do Emil, e depois forçou-me a ajudá-lo a livrar-se do corpo. Eu não queria, mas fiquei com medo - dele me matar.
Şuradaki yılan yuvası, siz ve aileniz arasında duran tek şey.
O ninho de víboras é tudo o que está entre vocês e vossos entes queridos.
Dennis Johnson evinize geldiğinde evinizde siz ve karınızdan başka kimse var mıydı?
Quando o Dennis Johnson entrou em sua casa... havia mais alguém lá além de si e da sua esposa?
Siz ve aileniz, çocuklara uygun çeşitli eğlencelerle vakit geçirebileceksiniz.
Você e a sua família poderão divertir-se numa variedade de áreas de recreação infantil.
Pekâlâ, siz çocuklar şimdi bir hayvanat bahçesinin nasıl çalıştığını göreceksiniz.
Agora vocês vão ver como um zoológico funciona de verdade.
Bu geceki bölümümüz siz izleyicilerimiz için Sevgililer Günü hediyesidir.
Considerem o episódio de hoje um presente do Dia dos Namorados para vocês, os nossos espectadores.
Siz çocuklaran biri doktor değilseniz.
A menos que um de vocês seja médico.
Ama siz cinayeti seven bir yerden geliyorsunuz :
Mas vocês são de um sítio que gosta de homicídio. Terra.
Her zaman siz zorluklara göğüs gerdiniz. Bridge ve ben de keyif sürdük.
Falam sempre da vossa vida difícil e de quão fácil é para a Bridg e para mim.
Siz ikiniz de aynı hamurdan yoğrulmuşsunuz.
Vocês são farinha do mesmo saco.
Siz nasıl FBI ajanlarısınız?
Que tipo de agentes do FBI são vocês?
Dün akşam siz gelmeden önce Gloria'yla, yeni arkadaş istememem konusunda büyük patırtı kopmuştu.
- Mas... - O que foi? Ontem à noite, antes de chegares, eu e a Gloria discutimos sobre eu não precisar de amigos novos.
Siz benim sırtımı kaşıyın, ben de sizin.
Eu molho o vosso bico e vocês o meu.
Tamam, siz kaçma planları yaparken teknisyenlerimiz bankanın güvenlik sistemini biraz araştırdı.
Enquanto estava a planear a sua pequena fuga, os nossos técnicos investigaram o sistema de segurança do banco.
Silenin siz olduğunu söylemeyi unutmuşsunuz ama.
Apenas se esqueceu de mencionar que foi você que o apagou.
Siz anlaşmanın kendi kısmınızı yapamayacaksanız ben de kendi kısmımı yapamam.
Se não consegue cumprir a sua parte do acordo, não espere que eu cumpra a minha.
- Siz kimsiniz Nüfus Dairesi mi?
E quem é você, o instituto de Estatística?
Denetim raporlarını imzalamanız gerekiyor. Çocuklar siz iyi misiniz?
Os relatórios tem de ser assinados.
Siz eskiler birbirinizden ayrılmıyorsunuz değil mi?
Vocês velhotes gostam de se reunir, certo?