English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ Ö ] / Öyle olduğunu biliyorsun

Öyle olduğunu biliyorsun traduction Portugais

122 traduction parallèle
Öyle olduğunu biliyorsun ama. Eşyalarımı toplayıp gideceğim.
Farei minhas malas... e partirei ainda esta noite.
- Öyle olduğunu biliyorsun.
- Sabes que gosto.
Öyle olduğunu biliyorsun.
Sabes que é assim.
Hadi ama, öyle olduğunu biliyorsun.
Sabes que fico.
- Öyle olduğunu biliyorsun.
- Já sabe que sim.
Evet, öyle olduğunu biliyorsun.
Sim, tu sabes que venho.
Öyle olduğunu biliyorsun.
- Tu sabes que eu era.
- Tanrım, öyle olduğunu biliyorsun.
- Fica? Deus, sabe que fico.
- Evet, öyle olduğunu biliyorsun.
- Mascaro? - Mascaras, sim.
Oh, öyle olduğunu biliyorsun.
Tu sabes que és
Öyle olduğunu biliyorsun.
Tu sabes...
Öyle olduğunu biliyorsun. Tanrı dünyayı yargılamak için geri dönecek.
Deus está a voltando para julgar o mundo.
Öyle olduğunu biliyorsun.
Tu sabes que estava.
Öyle olduğunu biliyorsun.
- Ides casar-vos amanhã, conde?
Top Gun mıydı o? - Öyle olduğunu biliyorsun.
- Isto era Top Gun?
Öyle olduğunu biliyorsun.
E tu sabes disso.
- Öyle olduğunu biliyorsun.
- Bom para o Roxbury? - Tu é que sabes.
Öyle olduğunu biliyorsun.
Você sabe que sim.
Öyle olduğunu biliyorsun.
Sabes que sim.
- Bebeğim, öyle olduğunu biliyorsun.
- Tenho a certeza.
Öyle olduğunu biliyorsun.
Você sabe que tem sido.
Öyle olduğunu biliyorsun, tatlım.
Sabes que sim, querido.
Öyle olduğunu biliyorsun.
Tu sabes que és.
Evet aptal ve bence öyle olduğunu biliyorsun.
É, sim. E acho que sabe disso.
Öyle olduğunu biliyorsun.
Parece que sim, quem mais seria?
Öyle olduğunu biliyorsun.
Você sabe que é.
- Öyle olduğunu biliyorsun, Fatima.
- Sabes que sou, Fátima.
- Öyle olduğunu biliyorsun.
- Sabe que é.
Hey, burada sen mafyayı yoluyorsun, öyle olduğunu biliyorsun.
Ei, vocês estão sacudindo a ralé aqui, sabiam?
Ama öyle olduğunu biliyorsun.
Mas sabe o que aconteceu.
Öyle olduğunu biliyorsun.
Sabe que sim.
O paket bana mı? Öyle olduğunu biliyorsun.
Esse pacote é para mim?
Öyle olduğunu biliyorsun.
Tu sabes que é.
Onların sadece küçük hikayeler olduğunu biliyorsun, ama onlara öyle körü körüne inanmamızı istiyor ki sen de keşke inanabilsem diye düşünüyorsun.. ... ama sonuç itibariyle ne yapa -
E sabe que são somente pequenas histórias, mas ele quer que acreditem que é verdade... que deseja poder acreditar... finalmente é o que se pode fazer mas...
Öyle bir yer olduğunu sen nereden biliyorsun?
Nem sei como ouviste falar desse lugar.
Öyle mi? Aşkın ne olduğunu biliyorsun demek?
Sabes então o que é o amor?
Nerede olduğunu biliyorsun, öyle değil mi Büyük Al?
Tu sabes onde a tens, não sabes, Big Al?
Hepsinin lanet olası birer pislik olduğunu biliyorsun. Öyle değil mi?
Sabem mais do que a Lúcia!
Öyle olduğunu nasıl biliyorsun?
Como você sabe?
Biliyorsun, seni arabada öyle görünce, Senin şey olduğunu düşündüm...
Sabes quando te vi no carro, eu pensei que...
Bütün bu zamanlar seni tanıdığımı sanırdım, Her zaman senin... hep öyle olduğunu sanırdım, biliyorsun.
Todo este tempo que te conheço, sempre pensei em ti como um tipo.
Onun hayatta olduğunu biliyorsun ama nerede olduğunu bilmiyorsun öyle mi?
Ele está vivo mas não sabes onde está?
Öyle sessizsin ki ben gürültü yapıyorum ve sen iyi olduğunu biliyorsun.
És tão silenciosa. E, eu faço barulho, por isso tu sabes o que está a funcionar.
Biliyorsun onun ne zaman öyle olduğunu.
Sabe como é... quando ficam assim.
- Evet, öyle. Ölümden dönmenin nasıl olduğunu biliyorsun.
Pois, sabes como e ressuscitar dos mortos.
Sen bunun hangi... "şekilde" olduğunu biliyorsun, öyle mi?
E tu sabes isto... como?
Öyle olduğunu biliyorsun.
- Sabes bem que sim.
- Öyle olduğunu nereden biliyorsun?
- Como sabes?
Ve sen de, tam olarak nerede olduğunu biliyorsun, öyle mi?
E tu sabes, exactamente, onde ele está?
Yani kan görmüyorsun, ama burada olduğunu biliyorsun, öyle mi?
Então não vê sangue, mas sabe que foi aqui?
Öyle olduğunu biliyorsun
Sabe que gosto.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]