Ben istemiyorum traduction Russe
4,016 traduction parallèle
- Bir şey olmayacak, A ben istemiyorum B ben zaten seninle birlikteyim.
Потому что, во-первых, я не хочу, а во-вторых, я ведь с тобой.
Ben istemiyorum.
Например, мне не нужно.
Ben istemiyorum ama duymamazlıktan geliyor.
Я отказываюсь, но он не желает слушать.
Ben istemiyorum.
Я, нет.
Ben oynamak istemiyorum.
А я не хочу играть.
Ben de istemiyorum.
Я тоже.
Ben gitmek istemiyorum.
Я не хочу идти.
- Hayır, ben de istemiyorum.
- И я этого не хочу.
Kalmasını ben de istemedim ama seni de böyle paramparça görmek de istemiyorum.
- Нет, я просто... - Я не хотел, чтобы она оставалась, но я просто не хотела казаться неравнодушным к тебе.
Ben bunu istemiyorum.
А я не хочу.
Bu benim için yepyeni bir iş ve ben ekstra olarak bir aile draması eklemek istemiyorum buna.
Это совершенно новый бизнесс для меня, и я - я просто... Я не хочу вносить туда еще больше семейных разборок.
Zıt gitmek istemiyorum hanımefendi ama ben alkolik değilim.
О, я-я не хочу показаться противоречивым, мэм, но я не алкоголик.
- Başka bir şey istemiyorum ben de.
- Большего и пожелать нельзя
Ben de yapmak istemiyorum Bill, ama benim korkum şu yönde : Suyun sıcaktan kaynamasına gitmesini beklersek tepkici olarak görünürüz, etkin değil.
Я не испытываю желания делать это, Билл, но вот чего я боюсь - если мы будем ждать, пока вода не начнет закипать, будет выглядеть так, будто мы реагируем, а не действуем первыми.
Ben gerçekten bu konuda düşünmek istemiyorum..
Я вообще об этом не думаю.
Sen suç işlersen, ben de işlemiş olurm ve ben işlemek istemiyorum. - Tamam.
Ты нарушаешь закон, я нарушаю закон, а я не нарушаю закон.
Ben bile orada yaşamak istemiyorum.
А даже я не хочу там жить.
- Bunu ben de istemiyorum.
- Мне тоже этого - не хочется.
Ben sadece başka bir adamın iç çamaşırıyla ölmek istemiyorum.
Я просто не хочу, чтобы моей причиной смерти стало нижнее белье другого человека.
Ben işçi deli istemiyorum.
Я не хочу, чтобы мои работники отвлекались.
Doğru. Ben senin kararını sorgulamak istemiyorum.
Правильно.Я не хочу ставить под сомнение ваши суждения.
Lafını. Ben bir kelimeyi kaçırmak istemiyorum.
Попридержи эту мысль Я не хочу упустить ни слова.
Ben bu işe karışmak istemiyorum.
Я не хочу в этом участвовать.
Ben... Ölmek istemiyorum.
Я не хочу умирать.
Ben de bir Katherine Pierce olmak istemiyorum.
Я не хочу быть другой Кэтрин Пирс.
Ben onunla çıkmak istemiyorum Caroline.
Я не хочу с ней встречаться, Кэролайн.
Ben onları istemiyorum.
Они мне не нужны.
Ben de senin canının yanmasını istemiyorum.
Ну а я пытаюсь защитить тебя.
Ben de Dünya Kupası'nı yabancı topraklarda izlemek istemiyorum.
А я не хочу смотреть кубок вдали от родины.
Ben bu oyunu oynamak istemiyorum.
Я не собираюсь играть в это.
Zaten kayışı koparmış ve ben de ısırılmak istemiyorum.
Он сорвался с цепи, и я не хочу быть тоже покусанной.
Ama ben seni sirkimde istemiyorum.
А я не хочу видеть вас в своем цирке.
Ve... orada olmamanın sebebi ben olmak istemiyorum.
И... я не хочу быть причиной того, что тебя там не будет.
Ah, senin Janet ile hiç bir şey olmanı istemiyorum ama ben de seninle hiç bir şey olmak istemiyorum.
Я не хочу чтоб у вас с Дженет что-то было, но также, я не хочу чтоб между нами что-то было.
Evet, ama ben bu halata çıkmak istemiyorum.
Да, но я не хочу лезть на него.
Ben sadece gitmeni istemiyorum.
Я просто не хочу, чтобы ты уезжала.
Randevuların için dolaşmadığım yer kalmadı sen biliyorsun canımcım. Kürklerini bikinilerini mi taşımak dersin... Sanki ben Dutchess County'de Shelfie köpeklerim birlikte olmak istemiyorum.
Мотаюсь по всему миру из-за твоих свиданий сама знаешь с кем, таскаю за ней меха да бикини, как будто мне не хочется посидеть дома в Датчесс, со своими собачками.
Ben ölmek istemiyorum.
Я не хочу умирать.
Ben de lavlar orada olsun istemiyorum. Yemin ederim.
Я сам не хочу, чтобы она там была, клянусь.
Yerimi başkasına verin. Beş olmak istemiyorum ben.
Отдайте мое место кому-нибудь другому.
Ben sadece gitmek istemiyorum.
Я просто не хочу идти.
Bu ben çocuk istemiyorum anlamına gelmez ama şimdi, hayatımız, kariyerimiz
Я не то, чтобы не хочу детей. Но сейчас наша жизнь, наши карьеры...
Anne şimdi senden "ben sana söylemiştim" lafını duymak istemiyorum.
Мам, мне не нужно говорить "Я же тебе говорила".
Tom, ben alpaka istemiyorum.
Том, я не хочу иметь альпак.
Ben seni incitmek istemiyorum.
Я не хочу делать тебе больно.
Yedek plan istemiyorum ben.
Я не хочу запасной вариант.
Çünkü - çünkü sen benim adamsın, ve ben, senden sır tutmak istemiyorum ve ben, çok iyi görünümlü olduğunu düşünüyorum
Потому что ты мой парень, и я не хочу хранить от тебя секреты.
Bu konuyu konuşmak, düşünmek bile istemiyorum. Ben...
Я не хочу думать об этом.
Ve ben sadece, annem gibi olmak istemiyorum.
И просто.... Я не хочу, как моя мать.
Ben onu kışkırtmak istemiyorum, kafasını koparmak istiyorum.
Я не хочу его провоцировать Я хочу оторвать ему голову
Ben de inanmak istemiyorum Claire, ama Garrett ikna olmuş durumda.
Я не хочу в это верить, Клэр, но Гаррет убежден.
istemiyorum 1125
ben iyiyim 1860
ben istiyorum 105
ben işe gidiyorum 20
ben istedim 39
ben içerim 23
ben ilgilenirim 144
ben isterim 63
ben ise 42
ben istemedim 37
ben iyiyim 1860
ben istiyorum 105
ben işe gidiyorum 20
ben istedim 39
ben içerim 23
ben ilgilenirim 144
ben isterim 63
ben ise 42
ben istemedim 37