English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ D ] / Daha fazla yok

Daha fazla yok traduction Russe

1,356 traduction parallèle
Pekâlâ. Ama daha fazla yok.
... Если получится - раздобудем там оружие.
- Hayır! Daha fazla yok!
- Нет больше не дам!
Daha fazla psikopat gibi görünmende bir sakınca yok.
Это меньшее, что мы можем сделать, что бы ты выглядел, как психлпат.
Daha fazla soru yok baylar, lütfen.
Hикaких cнимкoв, гocпoдa.
- Ne? - Ve ben ee... kazandığımdan çok daha fazla param var. Aslında aile dostları sayesinde Archfield'la anlaşma yaptığımız falan yok
- поэтому у меня... намного больше денег, чем я зарабатываю и здесь нет ничего плохого
Bak, daha önce de söylediğim gibi, bunda üzülecek fazla bir şey yok.
Не нужно так переживать.
Daha fazla test için vaktimiz yok.
У нас нет времени на другие анализы.
Daha fazla güce ihtiyacım yok.
Мне больше способности не нужны.
Daha fazla insana yetecek kadar yiyeceğimiz yok! Tanrım!
- Тут недостаточно еды для большего количества людей!
Zaten dökülmüş olan kanın heba olmaması için, daha fazla kan dökmekten başka çaremiz yok.
никем не читаные истории.
Bunu daha fazla söylemene gerek yok.
Не нужно больше ничего говорить.
- Daha fazla adama ihtiyacımız yok.
Нам не нужны еще люди.
Daha fazla yok.
- На, держи.
"Daha fazla yaşamaya yok hakkı."
И права жить уж не имел. "
Daha fazla mariuana yok.
Больше никакой марихуаны.
Ne senin nede benim için daha fazla mayın yok.
Исчезло мое и ваше.
Daha fazla açıklama yapmanıza gerek yok.
Можете не утруждать себя продолжением.
Ve sana daha fazla internet yok!
И никакого больше Интернета!
Bunun hakkında daha fazla endişe etmene gerek yok.
Ладно, об этом можешь больше не беспокоиться.
Daha fazla tehtit yok.
Больше никаких угроз.
Daha fazla Claudia Brown meselesi yok değil mi?
Все в порядке. Больше никаких упоминаний Клаудии Браун.
- Hayır. Daha fazla şey söylemene gerek yok.
Вы не обязаны больше отвечать.
Lisa'nın daha fazla nefret kaldıracak gücü yok.
Лиза не нуждается в ненависти сейчас.
Ayrıca para kazanmalıyız... Ne demek istediğini biliyorum ama daha fazla paraya ihtiyacımız yok.
да и денег заработать... я знаю, что это во благо, но что можно этим заработать?
Bu evlilikte daha fazla sırrın yeri yok.
В нашей семье не должно быть секретов.
Çok tatlısın, daha fazla pastaya ihtiyacım yok.
Ты такой сладенький, что мне торт не нужен.
Aynen öyle, ve ben de o "sorun yok" u, artık daha fazla mecazi ilişki keki istemiyorsun diye söylediğini düşündüm.
Точно, и я понял это "Достаточно" так, будто ты не хочешь больше этих метафорический отношений-булочек.
Daha fazla savsaklamak yok.
За * бали стебаться!
Richard'ın annesini bulmayı benden fazla kimse isteyemez ve ona doğruyu söylemekten daha çok istediğim bir şey yok.
Я больше всех желал бы найти мать Ричарда. И больше всего на свете хочу рассказать ему правду.
* Daha fazla endişe yada dert yok, şimdi süper eğlence zamanı. *
!
Daha fazla numara yok.
Больше никаких хитростей.
Daha fazla söyleyecek bir şey yok.
Ты? Мне больше нечего сказать.
Daha fazla zamana ihtiyacım yok!
Мне не нужна еще неделя.
Bakın, bu cinayet hakkında daha fazla soru yok.
- Райен, хватит. Никаких больше вопросов об этом убийстве.
İnsanları daha fazla perişan etmenin anlamı yok. İğneyi derisine zar zor batırabildim.
Хватит этому парню и без того несчастий.
Bu konuda daha fazla endişe etmene gerek yok.
Ну, угадай что. Ты больше не должен об этом беспокоиться.
Daha fazla acı yok, kemoterapi yok. Sadece... huzur.
Ни боли, ни всей этой химии, только покой.
Ve o zaman da kendi yolumuza gideceğiz. Hayır, hayır daha fazla kişisel proje yok.
И в таких случаях каждый будет поступать по-своему.
New Jersey'den daha fazla nefret ettiğim hiçbir şey yok.
Нет ничего, что бы я ненавидел больше, чем Нью-Джерси.
Daha fazla hayırseverliğe ihtiyacımız yok.
Не надо нам благотворительных подачек.
Clark, benim için yapabileceğin daha fazla bir şey yok.
Кларк, ты больше ничего не можешь для меня сделать.
Oradan işe daha fazla karbonhidrat isteyecek halde dönmesinin imkanı yok.
Если бы он там был, то ни за что бы не стал поглощать ещё углероды на работе.
İyi o zaman, senin buzlu çayın da geldi. Burada daha fazla beklemene gerek yok.
Хорошо, ну, твой чай уже принесли, так что тебе больше не нужно здесь его ждать.
Daha fazla esrar yok, birader.
Нет денег - нет "снежка", брат...
Daha fazla sevebileceğim hiçbir şey yok.
На свете нет никого, кого бы я смог полюбить более...
Daha fazla okumana gerek yok.
Коммуникабельность ". Ничего больше не говори.
Burada daha fazla işin yok.
У тебя здесь больше нет дел.
Sadece babama söyleriz ve bunun hakkında söyleyecek daha fazla bir şey yok.
Мы сказали только папе, больше нам нечего сказать.
Daha fazla bir şey yapmaya ihtiyacım yok, değil mi?
У меня ещё одно дело осталось, да?
Bunun için vaktimiz yok, tamam mı? Daha fazla robot gönderecekler.
У нас нет на это времени, они вышлют новые истребители!
Yok edici aletler üretmek yerine bu dünyaya, sunabileceğim daha fazla şey olduğunu anladım, bu yüzden Uluslararası Stark şirketinin silah imalatına son veriyorum.
Я осознал, что могу предложить миру нечто большее, чем то, что может его взорвать. Поэтому я намерен объявить, что закрываю производство вооружений на заводах "Старк Интернэшнл"

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]