But nothing serious tradutor Turco
162 parallel translation
She runs away from time to time, but nothing serious.
Sürekli kaçıp duruyor ama önemli bir durum yok.
She runs away, but nothing serious.
Kaçıp duruyor ama önemli bir şey yok.
We have a few cracks up there now, but nothing serious.
Tavanda birkaç çatlak var ama ciddi birşey değil.
It's a little bit rusty, but nothing serious.
Birazcık paslanmış, ama ciddi bir şey yok.
A light concussion... A few burns and bruises, but nothing serious. You'll be up and about in no time.
Hafif beyin sarsıntısı birkaç önemsiz yanık ve çürük, kısa zamanda ayağa kalkacaksınız.
Good for a laugh but nothing serious, is that it?
Eğlenceli biri, ciddi bir şey çıkmaz, bu mu yani?
The subject has come up, but nothing serious.
Bu konu ortaya atıldı, ama ciddi bir şey değil.
There's a general feeling of disorientation on board but nothing serious, as far as I can tell.
Gemide bir zaman ve yer kavramı kaybı hissi var, ama önemli bir şey değil.
Did a little hell-raising when he was a kid, but nothing serious.
Çocukken küçük bir karışıklığa sebep olmuş, ama önemli değil.
I've walked the line once or twice... but nothing serious.
Çizgi üzerinde birkaç defa yürüdüm... ama ciddi bir şey değillerdi.
- But nothing serious.
- Ama ciddi bir şey sayılmaz.
He's got a couple of cuts and bruises, but nothing serious.
Birkaç yara bere. Ciddi değil.
It's nothing very serious, but all the same, we'd better not take any chances.
Ciddi bir şey değil ama ne olur ne olmaz riske giremeyiz.
Nothing serious, but we must take no chances.
Ciddi bir şey yok ama işi şansa bırakmamalıyız.
It's nothing serious, but the doctor says she's frail.
Ciddi bir şey değil doktor narin olduğunu söyledi.
Nothing serious, thank God, but it could have.
Tanrıya şükür ki ciddi bir şey yok ama olabilirdi.
But it's nothing serious.
Ama ciddi bir şey değil.
We'll keep her here a day or two for some more tests, George, but I'm sure it's nothing serious.
Onu bir kaç test için bir iki gün burada tutacağız, George, fakat eminim ciddi bir şey yok.
Because the doctors are not sure yet, but I'm sure it's nothing serious, Your Majesty.
Doktorlar henüz neyiniz olduğunu bilmiyorlar ama önemli bir şey olduğunu sanmıyorum, Majesteleri.
It was just nothing serious, but I found she didn't prepare the dinner that day when I got home.
Pek önemsemiş görünmüyordu ama ertesi gün eve döndüğümde bana yemek hazırlamamıştı.
Nothing serious, but keep her warm.
Ciddi değil, ama sıcak kalsın.
My father became serious, but answered nothing.
Babam ciddileşti ama yanıt vermedi.
Nothing serious, but quite unpleasant.
Ciddi değil, ama oldukça rahatsız.
Nothing serious, but she left at once.
Yo, sanmıyorum. Ama annen yine de hemen gitti.
Perhaps it's nothing serious, but the people of my group have some rules about smoking, they're bound to reality
Belki de ciddiye alınacak bir şey değildir. Ama benim grubumun insanlarının esrar çekmek konusunda bazı kuralları vardır. Onlar gerçek olana aittirler.
Nothing serious, but he's out of the race.
Ciddi değil, fakat yarış dışı kaldı.
Nothing serious, but, you know- -
Ciddi değil, fakat, bilirsin- -
My knee hurts from hitting the stone, but it is nothing serious.
Taşa çarptığım için dizim acıyor ama ciddi bir şey değil.
Nothing serious, but I don't know who.
Ciddi bir şey değil, ama kim olduğunu bilmiyorum.
Nothing serious, but...
Ciddi bir şey değil, ama...
- A few people are a little ill. Nothing serious, but we need the car.
Ciddi bir şey yok, ama bize bu vagon lazım.
No, no, nothing serious, but all merchandise is to be rerouted as from today.
Hayır, ciddi değil, ama tüm mal bugün yola çıkmalı.
Nothing serious, but not want to megdugjam.
Çok önemli değil, ama haletmeyi istiyorum.
But the kibbutz doctors were sure it's nothing serious.
Fakat kibutstaki doktorlar ciddi bir şey olmadığından emindiler.
- Oh, but I'm sure it's nothing serious.
Önemli bir şey olmadığına eminim.
There's nothing serious Lady Swinstead but I would advise you to make her rest and get her own doctor to see her.
Ciddi bir şey yok, Leydi Swinstead, fakat onu dinlendirmenizi ve kendi doktoruna göstermenizi öneririm. Elbette.
Maris and I have had difficulties before, but nothing this serious.
Oldukça teşvik edici bir yer.
I don't know if you're serious about killing this man or not, but I do know this. It has nothing to do with our daughter.
Bir adamı öldürme konusunda ciddi misin bilmiyorum ama şunu biliyorum bunun kızımıza bir yararı olmayacak.
Mr. Tuvok has a serious concussion, but it's nothing I can't handle.
Bay Tuvok'da ciddi bir beyin sarsıntısı var, ama elimden gelebilen bir şey yok.
It is nothing serious, but, uh, my presence might bring her solace.
Ciddi bir şey değil ama yanında olmam ona iyi gelecektir.
Normal birth. Some respiratory problems during childhood but nothing too serious.
Çocukluğumda solunum problemlerim oldu..... ama o kadar ciddi bir şey değildi.
Nothing serious, but if we don't stop it now, we'll be forced to shut down the operation.
Ciddi bir şey değil, ama bu şeyi durduramazsak, zorla operasyonu durdurmamız gerekecek.
It's nothing serious, but a small wound in the right place.
- Ciddi hiçbir şey yok. Ama, doğru yerde küçük bir yara...
Minor phaser burns to the upper thoracic region- - nothing serious- - but I want to check for cellular damage.
Göğsün üst bölgesinde, ufak fazer yanığı- - ciddi bir şey değil- - ama hücresel hasarı da kontrol etmek istiyorum.
Screenplays have their place, but there's nothing like a serious book.
- Çok yüreklendiricisin. - Senaryolar çok önemli ama ciddi bir kitap gibisi yoktur.
But from a close view It's nothing serious.
Fakat yakın açıdan o kadar önemli değil.
Several people were injured, but it was nothing serious.
Sayısız insan yaralandı ama can kaybı yok.
Yeah, I can see that, but it's nothing serious.
Tamam, görebiliyorum, öyle ciddi bir şey değil.
It's nothing serious, but it's gonna take a little while.
Ciddi bir şey değil ama biraz zaman alacak.
Nothing serious, but we need to repair transfer conduits.
Ciddi bir şey değil, ama aktarma kanallarını onarmamız gerekiyor.
It's nothing serious, but if any of you start to feel a little queasy, report to Sick Bay immediately.
... önemli bir şey değil ama eğer herhangi birinizin....... midesi bulanmaya başlarsa, hemen revire haber versin.
but nothing 143
but nothing happened 52
but nothing more 20
but nothing else 30
but nothing like this 34
nothing serious 268
seriously 12537
serious 357
seriously though 52
but nice 57
but nothing happened 52
but nothing more 20
but nothing else 30
but nothing like this 34
nothing serious 268
seriously 12537
serious 357
seriously though 52
but nice 57
but no 1574
but not today 139
but now 1634
but not for me 77
but not impossible 44
but not right now 44
but not 178
but not now 180
but not me 232
but not yours 20
but not today 139
but now 1634
but not for me 77
but not impossible 44
but not right now 44
but not 178
but not now 180
but not me 232
but not yours 20