Check them tradutor Turco
1,266 parallel translation
- Here, check them out.
İşte, bir bakın.
- Shall we go check them?
Ona bir göz atalım mı?
Why don't you check them out?
Neden kontrol etmiyorsun?
Check them again, Ursula.
Tekrar kontrol et, Ursula.
And the Vatican, having had wind of the same rumours, us asks to check them.
Ve Vatikan'da, aynı söylentileri duyarak, doğrulamamız için bize soruyor.
- Let's just check them all.
- Hepsini kontrol et.
And we're going to check them all
Biz de hepsini kontrol edeceğiz.
- Sure. It doesn't hurt to check them out.
Onlara da bir göz atmamın sakıncası olmaz.
I'd like the two of you to check them out.
Onları siz ikinizin kontrol etmenizi isterim.
I agree to check them out, I stop him from moving on with his life, I know.
Onları araştırmayı kabul ederek hayatına devam etmesini engelliyorum, biliyorum.
And those balanced more toward the feminine check them that way.
Kadınsı özellikler ağır basanlar ise senin yaptığın gibi.
Why don't you move a little bit, so that I can check them out then you can check them out?
biraz çekil de şunlara, iyice bir bakayım Sonra sen bakarsın.
And in six months, you'll have to check them again.
Altı ay geçti. Bir kez daha bakmalısın. Değil mi?
They have surveillance cameras and they're gonna check them.
Güvenlik kameralarını kontrol edeceklerdir.
Obviously, it'll take a while to check them all.
Yükselmekten bahsediyorum, Danny. Cam duvarlardan.
Check them all out.
Hepsini kontrol edin.
From now on, I check them all.
Bu andan itibaren, hepsini kontrol ediyorum.
And they also used the focus groups throughout the campaign to check every appearance, speech and policy with them for their approval.
Ayrıca tüm kampanya boyunca hedef kitleyi her görünüşü, konuşmayı ya da politikayı kontrol etmek için kullandılar.
Mark Penn set up a huge call center in an office block in Denver and every night, hundreds of telephone operators called swing voters in suburbs across the country, to check with them every detail of policies
Mark Penn Denver yakınlarında bir ofise çağrı merkezi kurdu. ... ve her gece yüzlerce operatör evleri arayıp..... Clinton'ın sunduğu yeni politikaların detaylarını anlattılar, tepki ölçtüler.
That's all I'm saying.'Cause they've got us in check, Mr. Hayes... and, uh, we can't let them get checkmate, can we?
Söyleyeceklerim bu kadar. Bize şah çektiler Bay Hayes ve... bizi mat etmelerine izin veremeyiz değil mi?
Tell them to check the eyes.
Gözlerine bakmalarını söyle.
I suggest we write them a check right away and we plead forgetfulness and artistic license.
Onlara bir çek yazmanı isterdim.
We can't check on them all every day.
Hergün hepsini kontrol edemeyiz.
I just find them. I'm not authorized to cut a check.
Onu izliyorum, çek yazamam.
I don't actually hand them a check.
- Ona bir çek verdim.
[Vincent's Voice] I don't actually hand them a check.
Onlara çek vermiyorum.
Check the toilets, check the baggage car, pull up the goddamn carpets, but find them.
Tuvaletleri kontrol edin, bagaj vagonunu kotrol edin, lanet halıları kaldırın, bulun onları.
sometimes... not often, but sometimes it happens for example i give them one pill not looking just reading the name of the medicine but later i check the prescription,
Yani bazen, her zaman değil tabii... Ama bazen sorun oluyor... Mesela onlara bir hap veriyorum ama tutar, farklı olabiliyor.
I'II write you a check to replace them.
Yenisini alman için sana bir çek yazacağım.
We were so busy tracking Jack, I didn't have a chance to check on them. Um...
- Jack'i izlemekle o kadar meşguldük ki onlara bakma şansım olmadı.
- Have them check a gas on 50 percent.
Kan gazını kontrol etsinler.
Tell them not to do this! We'll check it out.
Bunu yapmamalarını söyle
We can call the P.D. over there and have them send a patrol over and check it out.
Oranın emniyetini arayıp devriye yollamalarını sağlayabiliriz.
- We'll just check on them a little later.
- Başka zaman gelsek iyi olacak.
Before you start accusing your friends, you need to go check out them Sicilians and them spics.
Dostlarını suçlamaya başlamadan önce, gidip Sicilyalıları ve Baharatçıları kontrol et.
- Check out them stems.
- Şunlara bakın.
You going down in them towers, they gonna check everything.
Kulelerin oralarda, her şeye dikkat ederler.
getting involved we may have great potential of finding new medicines on coral reefs than any other environment on earth to save them is really saving ourselves
Reef Check gibi organizasyonlara üye olup katılıyor. Mercan resiflerinde, yeryüzündeki diğer çevrelere göre, daha önemli ilaçlar bulma potansiyeline sahip olabiliriz. Onları korumak gerçekten kendimizi korumak demektir.
Elvis, why don't you go down to the lake, and then to the obstacle course to look for them, and Sofie and I'll check their cabins, and if they're not there, we'll leave a note.
Elvis, sen göle gidip etrafı bir kolaçan et. sofie ve ben de kulübelere bakalım, not bırakmışlar mı diye.
Check and see if one of your guys sent them.
Adamlarınızdan biri göndermiş mi diye bakın.
He sat down, and he hand-wrote a bunch of phony quotes and handed them in as source material for the fact-check.
Yerine oturdu, bir takım uydurma garip alıntılar ekledi. Ve bilgi kontrolü bölümüne kaynak bilgisi olarak sundu.
Each of them said we could check in for the flight to Los Angeles at any desk.
Her biri Ltos Angeles uçağına her hangi bir masadan gidebileceğimizi söyledi.
During the sound check that day, all these kids came over to us and told us how were responsible for turning them on, basically, for them to go out and form their own bands.
O gün ses kontrolü esnasında, bütün çocuklar yanımıza geldi ve bize aslında çıkıp kendi gruplarını kurmaları konusunda kışkırttığımız için ne kadar sorumlu olduğumuzu anlattılar
They usually have blood on them? I don't check.
- Genelde üstlerinde kan olur mu?
All right, here's what I want to do : Let's contact the east coast bar association. Check with them, all right?
Bir de Doğu Yakası Barlar Birliği'nin veri tabanına bakalım.
Tell Paula that I'll come check on her later and have them page me if anything happens.
Paula'ya onu kontrole gideceğimi söyle. Bir şey olursa bana çağrı bıraksınlar.
Check with them, they'll tell you, I've been there for over a year.
Kontrol edin, size söyleyeceklerdir, bir yıldır oradayım.
Excuse me? Just giving them that check like that.
Niye onlara çeki öyle verdin?
If I can't walk into that house and slam a check on the table, I'm nothin'to them.
O eve girip çeki masaya vurmazsam gözlerinde değerim sıfır olur!
Have them check out the air boss's take on Reyes.
Söyle onlara, uçuş kontrol görevlisine Reyes'i sorsunlar.
Or we can file a report with the federal government and let them check you out.
Yoksa hükümete rapor yollarız, onlar gelip göz atarlar.
check them out 22
theme 39
them 588
themselves 24
theme song 16
themed 19
theme music playing 79
theme music 17
them's the rules 20
them too 26
theme 39
them 588
themselves 24
theme song 16
themed 19
theme music playing 79
theme music 17
them's the rules 20
them too 26
theme song playing 16
check 1743
checked 90
checking 99
checkmate 250
checks 46
checkers 22
checkpoint 27
check me out 64
check this out 1704
check 1743
checked 90
checking 99
checkmate 250
checks 46
checkers 22
checkpoint 27
check me out 64
check this out 1704
check in 65
check it out 2343
check that 66
checking in 81
check again 75
check your phone 26
check it 331
check out 29
check this shit out 23
check you out 38
check it out 2343
check that 66
checking in 81
check again 75
check your phone 26
check it 331
check out 29
check this shit out 23
check you out 38