Dollars and tradutor Turco
3,057 parallel translation
Make a few extra dollars and finally get my own place.
Bir kaç dolar daha kazanıp belki kendi yerimi açmak için.
We made forty-six dollars and thirty-seven cents!
46 dolar 37 sent kazandık!
May îþi owe 22 dollars and 47 cents.
Sana 22 dolar ve 47 sent borcumuz kaldı sadece.
Then give me the 22 dollars and 47 cents.
O zaman 22 dolar 47 sent ver bana.
The bikes are pure prototypes, costing tens of millions of dollars and created exclusively for racing.
Bu motosikletler, on milyonlarca dolara mal olan ve sadece yarış için yaratılan eşsiz prototiplerdir.
Three days'worth of pick six carryovers worth several million dollars and you hand your bankroll to the ricers?
Altılı ganyanın üç günlük nakli yekunu birkaç milyon doları bulmuşken sen gidip tüm paranı kumar masasında mı kaybettin yani?
Yeah, her creepy ex-boyfriend stole ten million dollars from the family, and then sold their sex tape to pay his legal bills.
Evet, eski erkek arkadaşı ailesinden on milyon dolar çaldı ve sonra da avukat ücretini ödemek için ikisinin seks kasetlerini sattı.
Sabrina, your father and I have invested over half a million dollars in your education.
Sabrina, eğitimine babanla yarım milyon dolar yatırdık.
A few nice people are gonna rot in prison, and a few million dollars lands in my bank account.
Dolasıyla birkaç insan evladı kodeste çürürken ; benim hesabıma birkaç milyon dolarcık akıverecek.
And what am I supposed to do with a million dollars worth of artillery?
Milyon dolarlık ağır silahla ne yapacağım ben?
A company that will spend tens of thousands of dollars checking out senior staff will often hire janitors and window washers for 9 bucks an hour after a 20-minute interview.
Şirketler, üst düzey yöneticilerini denetlemek için on binlerce dolar harcarken hademelerle cam temizleyicileri saatlik 9 dolar ücretle, 20 dakikalık mülakatla işe alma eğilimdedirler.
And the research inside of that safe is worth a billion dollars - - easily.
Kasanın içerisindeki araştırma ise rahat 1 milyar dolar ediyor.
I want a million dollars from each and every one of you.
Her biri için bir milyon dolar istiyorum.
And silver dollars from my poplars.
Ve gümüş dolarlarım kavaklarımdan geliyor.
Mrs. Whitley's paying three dollars for this cake and if you're going to be home I'll spend part of that money on lamb chops for your supper.
Bayan Whitley bu pasta için bana üç dolar ödüyor eve geleceksen, paranın bir kısmını akşam yemeğine kuzu pirzolası almak için harcayacağım.
Those tips will bring in a couple of dollars a day, and before you know it, you'll be making $ 15, $ 20 a week, at least.
O bahşişler günde birkaç dolar eder sen farkına varmadan haftada 15-20 dolar birikir.
And yes, yes, there are several hundred thousand dollars worth of diamonds in this safe.
Evet, kasada birkaç yüz bin dolar değerinde elmas var.
And if they audit my business, find out that Walt and I paid for it with close to a million dollars in untaxed gambling winnings, we will go to prison, where you will already be.
İş yerime ait hesap defterlerini inceler ve Walt'la beraber orayı 1 milyon dolara yakın vergisi ödenmemiş kumar kazancıyla satın aldığımızı öğrenirlerse hapse gireriz. Sen de bizi orada karşılarsın.
She lost billions of investor dollars through various shell corporations and Ponzi schemes while amassing a vast personal fortune.
Kendisi servet kazanırken, hayali şirketler ve saadet zincirleriyle yatırımcılara milyonlarca dolar kaybettirdi.
Thirty dollars a week and 1 % of the profits.
Haftada 30 dolar, kârın da % 1'i.
And to date, the U.S. taxpayer has paid your company over a billion dollars for their services. I don't have the exact figures, but you can't fight a war on the cheap, congresswoman.
Ve şu güne kadar Amerikalılar, hizmetleri için 1 trilyon dolar ödedi tam rakamı bilmiyorum ama ucuza savaşamazsınız senatör.
And to date, the U.S. taxpayer has paid your company over a billion dollars for their services. I don't have the exact figures, but you can't fight a war on the cheap, congresswoman.
Ve şu güne kadar Amerikalılar şirketin hizmetleri için 1 trilyon dolar ödedi tam rakamı bilmiyorum ama ucuza savaşamazsınız senatör.
They give out candy, cigars and dollars
# Paylaşırlar halkla, purolarını, dolarlarını
A steroid freak hits a baseball over a fence, and you paid thousands of dollars for it.
Adamın biri çitin üzerinden bir topa vuruyor sen de ona binlerce dolar veriyorsun.
And you Sir, I would bet my bottom dollars....
Buna sahip olabilmek için, paramı, son kurusuna kadar size verirdim.
She... she really wasn't, and she probably... there are people in town, honey, that woulda shot her for five dollars, ya know?
O gerçekten... Muhtemelen... Kasabada onu beş dolara bile vuracak adamlar var, şekerim.
It costs thousands of dollars a week to get the fix, and the only way most drug addicts can swing that is by stealing, and whose houses do you think they break into, whose cars get hijacked, whose innocent children
Malı almak, haftada binlerce dolara maloluyor. Uyuşturucu bağımlılarının çoğu da parayı bulmak için hırsızlık yapıyor. Ve sence kimlerin evlerine girip kimlerin arabalarını gasp ediyorlar kimlerin masum çocukları onların çatışmalarında ölüyor?
If Jack doesn't make it to the White House, you can have your divorce and keep the million dollars.
Jack, Beyaz Saray'a gidemezse boşanabilir ve bir milyon dolarını alabilirsin.
And I still have half a million dollars worth of data to flog.
Onlarca kart bilgisinin bedeli olan yarım milyon dolar nakidi bekliyoruz.
Listen, you come up with two million dollars by... tomorrow afternoon or everybody in the country... is gonna see your little matinee... with Mr. Red and Mr. Brown.
Bak, yarın akşamüstü 2 milyon dolar ile geleceksin yoksa bu ülkedeki herkes Bay Red ve Bay Brown ile yaptığınız görüşmeden haberdar olur.
Rossi was winning world championships and earning tens of millions of dollars at Honda.
Rossi, Honda'da dünya şampiyonlukları ve on milyonlar kazanıyordu.
Schools don't have art or music or hot lunches or books, and this is where my tax dollars as a bartender are going?
Okullarda kütüphaneler, sanat merkezleri, yemekhaneler yokken bir barmen olarak vergilerimin bunlara harcanması inanılmaz.
Schools don't have books or art or music or hot lunches, and this is where our tax dollars are going?
Okullarda kütüphaneler, yemekhaneler ve sanat odaları bile yokken vergilerimiz buralara mı gidiyor?
And they've done millions of dollars'worth of work for you.
Senin için milyon dolarlık işler yaptılar.
Hotshot traders and bankers can expect to take home... 10... 25... and in some cases 50 million dollars.
Başarılı borsacılar ve bankacılar inanılmayacak evler satın alıyor bazı durumlarda bu evlerin fiyatları 10 25 hatta 50 milyon doları buluyor.
How many trustees have wives that make nine dollars an hour folding laundry and go out and a brand-new escalade, cash?
Çamaşır katlayarak saatte 9 dolar kazanan hademelerden acaba kaç tanesinin cip alan karısı vardır?
Five hundred and eighty-seven dollars.
587 dolar.
Three hundred and twenty dollars in one week?
Haftada 320 dolar diyor.
Lily has a billion dollars in medical bills and can barely walk, and they're gonna raise money for the bus?
Lily'ye binlerce dolarlık hastane masrafları çıktı ve zar zor yürüyor, ama bu hıyarlar okul servisi için para topluyor?
In addition to the nanotechnology company that I started and sold for millions of dollars, no, I haven't thought about that.
Milyon dolarlar satan Nano Teknoloji şirketime ek olarak mı? Yok, hiç düşünmedim.
Going twice. One hundred and fifty million dollars!
Satıyorum, satıyorum... 150 milyon dolar!
One hundred and fifty million dollars, one fifty right here.
150 milyon dolar verildi.
One hundred and fifty five million dollars right here.
Yüz elli beş. 155 milyon dolar verildi.
Going once, going twice. Sold! One hundred and fifty five million dollars!
Satıyorum, satıyorum sattım!
And I don't know how much he got then, maybe $ 5 dollars a board.
Ne kadar kazandığını bilmiyorum, oyun başına 5 dolar falandır.
He won, and won several million dollars, but was declared a criminal for having taken part in the match.
Oyunu kazandı. Ayrıca bir küsür milyon doları da. İkisi de bu maçta yer aldıkları için suçluydu.
Fischer faces up to 10 years in prison, and the millions of dollars of proceeds of the chess match, are forfeitable to the United States.
Fischer 10 yıl hapis cezası ve satranç maçından kazandığı miktarı, Birleşik Devletler'e iade etmekle karşı karşıyadır.
And, based on this logic it would be even better for the US economy if health care services increased more so... perhaps to 3 trillion dollars... or 5 trillion since that would create more growth more jobs and hence boasted by economists
Bu mantığa dayanarak eğer sağlık hizmetleri daha da artarsa Amerika'nın ekonomisi için çok daha iyi olur. Belki 3 trilyon dolar... belki 5 trilyon.
You have to stand in awe at the level of brainwashing where these programmed robots known as "consumers" wander the landscape only to walk into a store and spend, say 4000 $ on a handbag that likely cost 10 dollars to make in a sweatshop overseas.
Ucuz iş gücünü sömüren denizaşırı bir ülkede en fazla 10 dolara mal edilmiş bir çantayı 4000 dolara aldım demek için gün boyu alışverişte boş boş dolanan tüketici olarak bilinen programlanmış robotlar olarak bakıldığında bu beyin yıkama düzeyine korkuyla birlikte hatırı sayılır bir saygı duymanız gerekir.
They went one quarter last year 30 or 60 straight days without a single down day and made millions of dollars every single day?
Geçen yıl bir gün bile altına düşmeden düzenli 30 ya da 60 gün boyunca dörtte bir yol aldılar ve her gün milyonlarca dolar mı yaptı?
And because of Wall street and the global stock market there are now conservatively about 700 Trillion dollars of outstanding fraudulent claims - know as derivatives still waiting to collapse.
Bugün Wall Street ve global borsa yüzünden 700 trilyon Dolarlık ödenmemiş sahte talep var. Türevler olarak bilinen ve ve hala çökmeyi bekleyen.
andale 45
andre 702
andres 26
andrea 546
andrei 220
and then 7362
andy 3665
andrew 1394
andreas 75
and you 7643
andre 702
andres 26
andrea 546
andrei 220
and then 7362
andy 3665
andrew 1394
andreas 75
and you 7643
andi 114
ando 91
andromeda 21
andrews 141
andiamo 19
anderson 358
android 81
and now 4728
anders 163
andersen 24
ando 91
andromeda 21
andrews 141
andiamo 19
anderson 358
android 81
and now 4728
anders 163
andersen 24
and i 3645
and then i met you 29
andie 143
and you know it 1023
and just like that 171
and i'm proud of you 44
and i will 353
and i'm grateful 35
and i said yes 53
and you know 574
and then i met you 29
andie 143
and you know it 1023
and just like that 171
and i'm proud of you 44
and i will 353
and i'm grateful 35
and i said yes 53
and you know 574