English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ F ] / Feel better

Feel better tradutor Turco

11,315 parallel translation
She was just saying that to make me feel better about being relentless.
Amansız olmam konusunda iyi hissetmem için söyledi.
Feel better?
Kendini iyi hissediyor musun?
Roscoe, is there anything I can do to make you feel better? Roscoe : Yeah.
Roscoe daha iyi hissetmen için yapabileceğim bir şey var mı?
Do you know what makes me feel better?
Ne beni daha iyi hissettirir biliyor musun?
This isn't making me feel better.
- Bu beni iyi hissettirmiyor.
I'd feel better if I heard it from the ol'horse's mouth.
- Kaynağından duyayım istedim.
- Just... take some cash. It'll make me feel better.
- Biraz para al, içim rahat etsin.
Here you are. To make you feel better.
Bunu alın, size iyi gelir.
Now, you'll feel better when you wake up tomorrow.
Yarın sabah uyandığında daha iyi hissedeceksin.
I don't... my job is not to make you feel better about me.
Benim işim benimle ilgilenmene izin verip kendini iyi hissettirmek değil.
I'd feel better if I at least knew where you hid it.
Onu nerede sakladığını bilseydim içim daha rahat ederdi.
I'm right across the street. I can keep an eye on her if it makes you feel better.
İyi hissettirecekse, ona ben göz kulak olurum.
Thank you, but my daughter is obviously not interested in doing anything that makes me feel better.
Teşekkürler ama kızım beni iyi hissettirecek bir şeyler yapmakla ilgilenmiyor.
Hey, would you feel better if you held my giant keys?
Koca anahtarlığımı tutarsan daha iyi hisseder misin?
You really think he's gonna feel better after shooting a gun?
Ateş ettikten sonra bunun o'na iyi geleceğini düşünüyor musun?
Yes, but do you feel better?
Tamam, ama daha iyi hissediyor musun?
I'd feel better if you stayed at my place for a while just until this is over.
Bu iş bitene kadar benim evimde kalsan kendimi çok daha iyi hissederim.
You feel better?
Daha iyi misin?
It will make you feel better.
Biraz kendine geleceksin.
It was supposed to make me feel better.
Beni daha iyi hissettirmesi gerekiyordu.
If you cleaned your car, it might make you feel better.
Eğer arabanı temizlersen belki daha iyi hissedebilirsin.
And pushing us around makes you feel better about your sad, pathetic, little lives.
Bizi hırpalamak acınası ve zavallı hayatlarınız içinde kendinizi biraz olsun iyi hissetmenizi sağlıyor.
You want me to call Princeton Jay from Reply All and have him sing a song to make you feel better?
Reply All'u arayıp en sevdiğin şarkıyı söyleteyim mi?
Is that supposed to make me feel better?
Bunun beni daha iyi hissettirmesi mi lazımdı?
If it makes you feel better, Romero and I can check...
-... eğer iyi hissettirecekse, Romero ve ben...
Sometimes I think the only thing that's gonna make him feel better is if you offered him another job. What the hell? I'll do it.
Bazen ona iyi gelecek olan tek şeyin senin ona başka bir iş teklifinde bulunman olduğunu düşünüyorum.
See, don't you feel better?
- Daha iyi hissetmiyor musun?
You're not gonna feel better until you go back to work.
İşe dönmeden daha iyi hissetmeyeceksin ki.
[sobbing] I just want to feel better, man.
Sadece daha iyi hissetmek istiyorum, adamım.
If it's gonna make you feel better, take a swing at me.
Eğer iyi hissettirecekse, yapıştır bana bir tane.
Whatever makes you feel better.
Hangisi işine gelirse.
Feel better? How old are you?
- Daha iyi hissediyor musun?
She said it'd make me lucky and I'd feel better.
Bana şans getireceğini ve moralimi düzelteceğini söylemişti.
I'd say you were trying to make me feel better.
Daha iyi hissetmem için çalıştığınızı söylerim.
You'll feel better if you figure it out yourself.
- Kendin çözersen daha iyi hissedersin.
You'll feel better.
Kendini daha iyi hissedersin.
You don't have to try and make me feel better about this.
- Beni yatıştırmana gerek yok.
Don't try to make me feel better about it.
Bu konuna beni avutmaya çalışmayın.
And if it makes you feel any better, sometimes humans kick their doctors, too. Ugh.
Kendini daha iyi hissetmeni sağlar mı bilmem ama bazen insanlar da doktorları tekmeliyor.
I think once you get to your graduation, you'll see all your friends and you'll feel so much better.
Mezuniyetini aldıktan sonra tüm arkadaşlarını görecek ve çok daha iyi hissedeceksin.
You made me feel so much better when I didn't make show choir and also when I didn't make drama club...
Koroyu ve tiyatroyu başaramadığım zaman beni iyi hissettirmiştin.
Hey, if it makes you feel any better, I'm on the list, too.
Seni iyi hissettirecekse ben de listedeyim.
It doesn't make me feel any better.
Bu beni hiç de iyi hissettirmedi.
Because I don't know if you mean to, but you make them feel inadequate, and even though you say you like them, it's clear you think you're very slightly better.
Niyetin o mudur bilmem ama yanında insanlar kendilerini yetersiz hissediyor. Onlar gibi olduğunu söylesen bile onlardan daha iyi olduğunu düşündüğün belli.
Ooh, I feel like a 20-year-old... only better.
20 yaşımdaymışım gibi hissediyorum. Daha iyi.
If it makes you feel any better, I hate her too.
Daha iyi hissetmeni sağlayacaksa ben de ondan nefret ediyorum.
If it makes you feel any better, I didn't enjoy it.
- Daha iyi hissedeceksen, ben de hiç keyif almadım.
It'll make you feel a lot better about your own.
- Kendini daha iyi hissetmeni sağlar.
- I was just hoping to feel a little bit better before going back to work.
Sadece işe dönmeden önce biraz daha iyi hissetmek istemiştim.
Yes, I feel much better.
Evet, çok daha iyiyim.
I feel much better.
Daha iyi hissediyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]