From the back tradutor Turco
10,321 parallel translation
Look, they're bringing those hostages out from the back.
Bakın, arkadaki rehineleri geri getiriyorlar.
He's starting from the back of the grid.
Herkesin gerisinden başlıyor.
COMMENTATOR : Marquez, he will start from the back of the grid.
Marquez, sıranın gerisinde başlayacak.
Marquez has made a cracking start from the back of the grid.
Marquez en geriden etkili bir çıkış yaptı.
COMMENTATOR : Watching Marquez from the back.
Marquez geriden geliyor.
Finally, Stewie's back from the store.
Sonunda Stewie marketten geldi.
It can bring someone back from the dead. Back from what?
- Ölüleri diriltebiliyor.
From the- - this isn't back, Laurel.
- Ne dedin sen? Dirilmemiş ki Laurel.
Who steal the drugs to sell them back to the gangbangers they stole them from.
Onlar da uyuşturucuları çaldıkları çetelere satmak için çalıyor.
Ray, when you come back from the dead, you're supposed to start living again.
Ray, ölümden döndüğünde tekrar yaşamaya başlaman gerek.
Uh, actually, until I decide to come back from the dead, it's your company.
Aslında ölümden dönene karar verene kadar o senin şirketin.
The Phoenix stone brings people back from the dead.
Phoenix taşı ölüleri diriltiyor.
They talk about resurrection, the Phoenix rising from the ashes, but nothing about a stone that brings people back from the dead.
Hayata döndürmeden, Anka'nın küllerinden doğmasından bahsediyorlar. Ama insanları canlandıran bir taşa ait bir şey yok.
Resuscitative as in, it can bring somebody back from the dead?
Resüsitatif, birini yeniden hayata döndürebilir mi?
The stone doesn't bring people back from the dead.
Taş ölüleri diriltmiyor.
The Phoenix Stone brings people back from the dead.
Phoenix Taş ölümden insanları getiriyor.
Most of my characteristics fall under fugue-state amnesia, which is rare, but then again, so is coming back from the dead, which I just said too loudly.
Benim özelliklerinin çoğu füg devlet amnezi altında düşüş,, Daha sonra tekrar nadirdir, ancak hangi Yüzden ölümden geri geliyor Ki ben sadece çok yüksek sesle söyledi.
I lost you the first time when father sent you away with consumption, and then we brought you back from this prison world, and then I lost you again to your other family, and now I'm losing you to death.
Seni ilk babam karantinaya yolladığında kaybettim sonra seni hapis dünyasından geri getirdik sonra seni tekrar diğer ailene kaybettim ve şimdi de ölüme kaybediyorum.
He learned what he had been sent to learn and then reported back to the PRC government that they had nothing to gain- - and nothing to fear- - from an American propaganda program.
Öğrenmek için geldiği şeyi öğrendi ve Çin Hükümetine raporladı. Bir Amerikan propaganda programından kazanılacak bir şey ya da korkulacak bir şey olmadığını.
But when I seen the wounded coming back from the front lines... I didn't want to die.
Ama ön cephedeki yaralıların geldiğini gördüğüm anda ölmek istemedim.
You either step into the abyss..... or step back from it. You cannot walk along its edge for long.
Ya uçuruma adımını atarsın ya da geri adım atarsın, kenarı boyunca yürüyemezsin.
The FBI guy from 2001 is back ; you know about this?
- 2001'den o FBI ajanı geri geldi, haberin var mı?
Turn them both to the right till they stop and then back away from the door.
İkisini de sonuna kadar sağa doğru çevir ve sonra kapıdan uzaklaş.
Okay, back away from the door now, kid!
Tamam, kapıdan uzaklaş hemen evlat!
You are back from the dead and unchanged.
Ölümden döndün ama zerre değişmemişsin.
I will invade countries populated by Caucasians with names I can mostly pronounce, take the things we need from them, and bring it all back home to the United States of America.
Nüfusunu beyazların oluşturduğu ekseriyetle isimlerini telaffuz edebildiğim ülkeleri işgal edecek ihtiyacımız olanları onlardan alıp Amerika Birleşik Devletleri'ne getirecektim.
Listen, we're your friends, but if you come back from a house call without sealing the deal, our puns will be turned on you.
Dinle, biz senin arkadaşlarınız, ama eğer bir evde seans çağrısından onu halletmeden gelirsen, bizim bütün sözcük oyunlarımız sana dönücek.
- Back from the wars. - Hey.
Savaştan dönmüşsün.
It's my lovely bone-china tea set what I've brought back all the way from Ceylon.
Güzeller güzeli porselen çay setimi ta Sri Lankalar'dan getirdim.
So whatever you saw is no more real than Stalin coming back from the dead.
Yani her ne gördüysen, gördüğün şey Stalin'in tekrar canlanması kadar gerçek.
Well... it can't be very comfortable. With that steak stuffed down your back, the one you just boosted from the grocery store.
Az önce marketten çaldığın ve sırtına doldurduğun şu biftekle pek rahat olmuyor.
I've traveled back from the future to seek your help.
Yardımınızı istemek için gelecekten geldim.
Yeah. If you're really us from the future, what's on the back of his deck?
Evet, gerçekten gelecekteki bizseniz kaykayın arkasında ne var?
I brought back from the lab!
Laboratuvardan getirmiştim.
Maybe the person Sarah brought back from the dead was herself.
Belki de ölümden döndürdüğü kişi Sarah'ın ta kendisidir.
So, I just got back from the bar where Sarah drank that expensive champagne.
Sarah'ın pahalı şampanya içtiği bara gittim
We're taught how to bring people back from the brink.
Bize insanları ölümün eşiğinden döndürmemiz öğretiliyor.
Review the footage from my position a couple hours back.
Olduğum yerdeki birkaç saatlik görüntüyü kontrol et.
It's a real thing from back in the old days where they used to make Jewish women wear these horrible shoes.
Yahudi kadınlar eski günlerde bu korkunç ayakkabıları giydikleri için kullanılan gerçek bir şey.
Look who's back from the dead.
Bakın kim ölümden dönmüş.
And when I come back from time in the mountains, whether it's a day or a week or a month, I respect life, but I feel like it's really important to live life.
Ve dağlardaki zamanımdan geri döndüğümde, bu ister bir gün, ister bir hafta, ister bir ay olsun, hayata saygı duyuyorum yaşamanın çok önemli olduğunu düşünüyorum.
I hit some crazy air pockets when I was flying back from the...
Geçen şeyde uçarken hava boşluğuna...
I just came back from seeing my own brother for the first time in eons.
Eons'da ilk kez kendi kardeşimi gördükten sonra geri geldim.
Photos from the wedding, finally back.
Düğün fotoğrafları sonunda geldi.
You heard back from the FBI?
FBI'dan bişi öğrendin mi?
Back away from the door.
Kapıdan uzak dur.
Hey, so I just got back from the hospital.
Yenice hastaneden geldim.
Get everybody out of the palace and back everybody away from this van.
Herkesi karakoldan çıkar ve hiç kimseyi minibüse yaklaştırma.
So, the guy's name appears on a publisher's press release from back in 1975.
Adamın ismi, 1975'teki bir basın ilanında geçiyor.
Man, I can go down to Aloha Pawn, buy everything in here and the case and still get change back from a 20.
Dostum, Aloha Pawn'a gider buradaki her şeyi satar, çantaya koyar üstüne daha bir de 20 dolar alırım.
It was too late for Pedrosa to catch the safety car, that's why he had to start from back of the grid.
Bu yüzden de tüm yarışçıların arkasında başladı.
from the bottom of my heart 69
from the very beginning 50
from the future 31
from the heart 21
from the start 66
from the past 16
from then on 61
from the hospital 23
from the moment i saw you 17
from the store 18
from the very beginning 50
from the future 31
from the heart 21
from the start 66
from the past 16
from then on 61
from the hospital 23
from the moment i saw you 17
from the store 18
from the beginning 207
from them 20
from the top 131
from the 130
from the inside 37
from the looks of it 68
from the other side 22
from there 193
from the outside 35
from the police 16
from them 20
from the top 131
from the 130
from the inside 37
from the looks of it 68
from the other side 22
from there 193
from the outside 35
from the police 16
from the looks of things 21
from the look on your face 17
from the bar 18
from the fbi 17
the back 59
the back door 17
back 1915
backup 83
backstrom 34
backs 42
from the look on your face 17
from the bar 18
from the fbi 17
the back 59
the back door 17
back 1915
backup 83
backstrom 34
backs 42
background 48
backgammon 25
backwards 110
backstage 37
backpack 27
back the fuck up 47
back it up 216
back to work 469
back to the future 36
back up 1292
backgammon 25
backwards 110
backstage 37
backpack 27
back the fuck up 47
back it up 216
back to work 469
back to the future 36
back up 1292
back in town 16
back off 1570
back to the beginning 16
back then 441
back me up 80
back home 188
back to school 26
back in business 17
back soon 22
back to square one 51
back off 1570
back to the beginning 16
back then 441
back me up 80
back home 188
back to school 26
back in business 17
back soon 22
back to square one 51
back door 80
back in 260
back me up on this 16
back in the day 245
back me up here 53
back down 43
back here 146
back in 260
back me up on this 16
back in the day 245
back me up here 53
back down 43
back here 146