English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ G ] / Get up here

Get up here tradutor Turco

4,743 parallel translation
Get up here!
Buraya gel!
There you go. - Get up here, little man.
- Gel bakalim delikanli.
Even if you do get up here, how are you gonna get in?
Oraya kadar gelebilsen bile içeriye nasıl gireceksin?
BUT I THINK THAT IS SO DOPE THAT YOU GUYS ARE WILLING TO GET UP HERE EVEN THOUGH NO ONE KNOWS WHO THE FUCK YOU GUYS ARE.
Burada ne yarak yediğinizi bilen olmasa da sahneye çıkma hevesinizi çok tatlı buldum.
Alan, get up here!
Alan, yukarıya gel!
That's it, get up here.
Şuraya otur.
Just get up here.
Buraya gel.
You gotta get up here and see this, bro!
Gelip görmen lazım, kardeşim!
Now get up here, boy!
Şimdi buraya gel evlat!
Get up here, Simon.
Gel buraya, Simon.
Just get up here ;
Buraya gel.
And, like, he woke up, he's like, "Ah, Charlie, I got to get to the playground." And he shot out of here.
Ve, şey gibi, uyandı, o sanki, "Ah, Charlie, Oyunparkına sahip olmalıyım." Ve burdan çıktı gitti.
I couldn't get him to sleep in his own bed, so he wanted to stay here with you until you woke up.
Onu alıp yatağına götüremedim, o sen uyanıncaya kadar senin yanında kalmak istedi.
I'll get the Command Center up here.
Komuta merkezini buraya taşıtacağım.
I gave up so much to get here... my job, my apartment, my savings.
Buralara gelebilmek için bir sürü şeyi feda ettim. İşimi, dairemi, biriktirdiğim parayı.
You sat up here and told our listening audience that Latino players should not get paid. OK.
Orada oturup bizi dinleyen seyircimize Latin oyuncular para almamalı dedin.
So, you're gonna rent the car, go and get a baby seat for my son, and then drive all the way back here to pick me up.
Arabayı sen kiralayacaksın gidip oğlum için bebek koltuğu alacaksın sonra da ta buraya kadar dönüp beni alacaksın.
We're going here to get on a computer call with your dad to see when he's gonna pick your little ass up.
- Babanla bilgisayar üzerinden görüsüp minik kiçini ne zaman toplamaya gelecegini soracagiz.
I thought that I might be able to convince you to come with me, but here you are, rushing off into whatever Klaus and Marcel and the witches have cooked up, and I finally get it.
Benimle gelmen için seni ikna edebileceğimi düşündüm ama Klaus, Marcel ve cadıların çevirdiği şeyler arasında kalmışsın. Artık anladım.
- No time for buts, just get yours up here.
- Amalar için zaman yok, hemen buraya gel.
I calls up the EMT, "Get on over here!"
Acil'i aradım, onlar da "Buraya getirin!" dedi.
I just couldn't get my usual sitter, And I needed somebody here just in case she wakes up And starts crying, which she won't, I promise.
Her zamanki bakıcıyı bulamadım ve o uyanıp ağlamaya başlar diye biri olmasını istedim ama ağlamayacak söz veriyorum.
You do if you ever want to get out of here, you have until the sun comes up.
Eğer buradan gitmek istiyorsan zorundasın. Güneş çıkana kadar vaktin var.
You'll probably get me locked up in here
Gene beni yıllarca buraya...
Fellas, get her up here.
Dostlar, onu buraya getirelim.
Can't get a bead on that ship, and it's starting to get hairy up here.
Gemiyi nişanlayamıyorum ve burası tehlikeli olmaya başladı.
Well, somebody was harping on about how we're not in Natchez anymore, so get your ass up here.
Pekala, birisi artık Natchez'de... olmadığımızla ilgili söyleniyordu, o yüzden buraya gel.
We're getting nailed up here, Get those fighters off us,
Köşeye sıkıştırılıyoruz. Şu uçakları indirin.
So, I'm not about to grab my things and make up excuses to get out of here.
Bu yüzden, eşyalarımı toplayıp gitmek için bahane uydurmayacağım.
You don't wanna live here, get the hell out,'cause I got a waiting list longer than all these people that you're holding up.
Burada oturmak istemiyorsan defolup gidersin, işgal ettiğin yeri buradakilerden daha fazlası gözlüyor.
We gotta get up, we gotta get out of here.
Kalkıp buradan gitmemiz lazım.
I want you to stay here in London with me for no more than three months, to help me get it up and running and tell me what to do.
Burada Londra'da benimle kalmanı istiyorum yaklaşık üç ay kadar, bu işi başlatıp yürütmeme yardım etmen ve bana yapmam gerekeni söylemen için.
You get caught, you give me up I'll pull you in here, strap you down fry your brain with a triple dose of Thorazine.
Yakalanırsan, beni ele verirsen, seni buraya yatırıp, bağlarım ve 3 doz Thorazine beynini kavururum.
The man who locked you up can't get you here.
Seni kilitleyen adam buraya gelemez.
Well, get over yourself... you think I'm just comfortable up here with no shirt on!
Burada üzerimde bir şey yokken rahat olduğumu mu sanıyorsun!
They end up back in the room here, uh, get into a little fisticuffs.
O anlaşmazlık bu odada yumruk yumruğa kavgaya dönüştü.
Let's get the guys up here.
Çocukları buraya çağıralım.
Get your skinny ass up here!
Kaldır sıska kıçını da gel.
You know, cops keep showing up around here, people are gonna get the wrong idea about my establishment.
Bilirsin polisler sürekli buraya geliyorlar. insanlar dükkan hakkında yanlış anlamaya başlayacaklar.
- Get out of here, Schmidt! - Break up!
- Çık dışarı Schmidt!
If I've got to be the one to start cheering people up, it's gonna get pretty dire around here.
Eğer insanları neşelendirmeye başlayan ben olursam, işler iyice korkunç bir hal alacak.
Get your ass up here, now!
Buraya gelin, hemen.
From up here, these craters may look like innocent footprints in sand, but once we get closer, they reveal their true size.
Buradan bakıldığında bu kraterler, kumdaki masum ayak izleri gibi görünebilirler fakat yaklaştıkça, gerçek boyutları ortaya çıkar.
You guys join me up there when Snotlout and the twins get here.
Sizler de Snotlout ve ikizler buraya geldiğinde bana katılırsınız.
Get those up here!
- Köpekleri buraya getirin!
Dave, get your ass up here and sing us out already.
Dave, kaldır kıçını da buraya gel ve bize bir şarkı patlat.
You know, we have to officially get a statement to know what happened up here.
Bilmek için bir açıklama almak Burada ne kadar oldu Biliyorsun, biz resmen var.
Let's get coventry up here.
Coventry'yi buraya çağıralım.
Sykes, if you'll do the honors with the murder board. I'll get some more bodies up here.
Sykes, eğer cinayet şeref tabelası yaparsan buraya biraz daha ceset koyacağım.
Pull it up front, come get me when it's here.
Ön tarafa getir ve gel beni al.
Heather, get your cute butt up here.
Heather, getir o tatlı kıçını buraya.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]